Fasenix Serisi 2 - VANORA

⚚ Dünya 2

Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Sert bir çarpışma sesiyle Jayr'ın acı dolu hırıltısını işittik. Ayaklarımın önüne düşen hançerin Kaplan Gözü taşından yapılma kabzası alevlerle parladığında bir anlığına odağım kaymış sonra hemen Jayr'ın boğuştuğu kişiyi görmek için başımı kaldırmıştım.

 Jayr kendini ondan uzak tutmak için çok çabaladı fakat her nasılsa karşı taraf ateşten etkilenmiyordu. Ben ise görmüş olduklarımı hazmetmeye çalışıyordum. Adamın ensesinde topladığı uzun, siyah kıvırcık saçları ateşten ve sudan kanatlarının arasından beline süzülüyordu. Profilden Jayr'ı öyle çok andırıyordu ki vücudumu saran titremeye engel olamadım. Gözlerim, Sybilla'ya kaydı; hâlâ kıpırdamıyordu.

 Jayr kafasına aldığı darbeyle sarsıldıktan kısa bir süre sonra kendini toparlamak için havalandı. Üzerimdeki büyüsü etkisini yitirince tek hamlede yerdeki hançeri kavrayarak Sybilla'nın başına koştum.

 Çarpışma havada devam ederken o kanatları görmemiş olsam Jayr'ın kendi gençliğiyle savaştığını söyleyebilirdim.

-Olamaz...

 Zihnimde çakan şimşekler bana onun kim olduğunu söylediğinde nefret dolu sesi tüm mağarada yankılandı.

-Demek o pislik sendin!

 Jayr, karşısındakinin oğlu olduğunu anlar anlamaz saldırıyı kesti.

-Sen...

-Owin Mac Brádaigh.

 Çarpışmalarının arasında hâkim olan sessizlik uzun sürmemiş, Sybilla'nın soyadını duyan Jayr çok geçmeden yere inerek dizlerinin üzerine düşmüştü. Onu böyle göreceğimi hiç düşünmediğim için afallamıştım. Karşısındaki adam yalnızca varlığıyla ona diz çöktürmüştü...

 Öne atılarak aralarına girmek istedim ancak Owin çevik bir hareketle beni kolumdan tutarak geri fırlattı. Kalçamın üzerine kapaklanırken hançer bir tarafıma saplanmadığı için şanslıydım. Gözlerimi alamadığım kanatlarına bakarken,

-Bizi nasıl buldun? diye sordum.

 Şu an karşımda tam anlamıyla bir melez duruyordu ve ben tüm bu olanlara inanmakta zorlanıyordum.

-Annemi izledim. Kendine büyü yapmıştı.

-Daha erken ortaya çıkabilirdin kahraman, dedim sitemkâr bir şekilde.

-Kahrolası mağarada izini kaybedip yanlış ayrıma girmeseydim dediğin olurdu zeki kız, şimdi kapa çeneni ve geride kal.

-Sakin ol Owin. Karşındaki baban ve görünüşe göre senden yeni haberi oluyor.

-Sence bu umurumda gibi mi görünüyor?

 Mektupları okuduğum için kendime lanet okudum. Sırf bu yüzden en tiksindiğim adam adına neredeyse üzülecektim!

-Kendisine ne büyüsü yaptığını biliyor musun çocuk? diye soran Jayr'ın gözlerinde büyük bir umutsuzluk vardı. Şimdi tam anlamıyla güçsüz ve şaşırmış görünüyordu. Belki de ilk kez bu iki duyguyu aynı anda yaşıyor ve gafil avlanmışlıkla baş etmeye çalışıyordu.

-Ah, hayır dostum bak işte onu bilmiyorum ve ne biliyor musun, bunu sen de öğrenemeyeceksin.

 Owin öne atıldığında bedenimi ele geçiren adrenalin beni harekete geçirdi ve Jayr'ın önünde oldukça kalın bir su çeperi oluşturdum. Onu öldürmesine izin veremezdim. Melez de olsa en iyi ihtimalle benim kontrolümdeki suya hükmedemeyeceğini umuyordum.