⚚ Üst Çember 2

868 152 16
                                    

Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Günün geri kalanında Profesör Boreas'ın öğretmeye çalıştığı tüm bilgileri birbirine karıştırarak sabrını zorlamış, derse kendimi vermek için ne kadar çabalasam da Yseult ile olan konuşmamızı ve konseyden çıkacak son kararı düşünüp durmuştum. Profesör, dersin sonunda son zamanlarda dağınık olan dikkatimin bana ve eğitimime olan olumsuz etkilerine değinen birkaç iğneleyici nasihatinin ardından Profesör Gaia'nın karşısına bu şekilde çıkmamam konusunda beni uyardı.

 "Savunma dersinden söz bile etmiyorum! Eğer hâlâ hayattaysan bunu, Karolek ve Cy'ın üstün sabrı ve kontrollü güçlerine borçlusun."

-Gerçekten de böyle mi söyledi?

 Dersin sonuna gelmiştik ve Karolek de tüm dersi boyunca en az Profesör Boreas kadar benimle uğraşmıştı. Profesör'ün beni uğurlarken söylediklerini duyunca keyfi yerine geldi.

-Onu küçüklüğümden beri çok sevmişimdir. Taşlarla ilgili bildiğim her şeyi o öğretti. Üstelik gözlemlerinde sonuna kadar haklı. Bugün performansın tek kelimeyle berbattı.

 Gözlerimi devirerek yanından geçerken,

-Bir de seninle uğraşamayacağım Karolek, izninle, dedim. Tam o esnada Cy da gelmiş, Karolek fırsatı kaçırmadan derste yaptığım tüm yanlışları tek tek ve abarta abarta raporlamıştı. Sonunda da,

-Dikkat et de elinde kalmasın, diye kışkırtmayı ihmal etmedi.

Gösterişli selamına dayanamayarak üzerine yönelttiğim su kitlesyle bizden uzaklaşana kadar onu kovaladım.

-Bazen neden bu kadar zevzekleştiğini anlamıyorum, dedim umursamaz bir tavırla. Sanırım onu ciddiyken daha çok seviyordum; en azından başımı ütülemiyordu.

 Bir süre beni süzen Cy,

-Görelim bakalım bizim çocuk ne derece zevzekmiş, dedi ve dinlenmeme dahi izin vermeden derse başladı. Etrafımı çevreleyen safir taşlarına bakarak iç çektim. Bugün uzadıkça uzuyor, hiç bitmeyecekmiş gibi geçirdiğim her saniye katlanarak büyüyordu...

Cy, içinde bulunduğum durum hakkındaki direktifleri seri bir şekilde açıkladı;

-Saat on yönündeki yukarıdan atakta. Saat dört, beş ve altı yönündekiler kürek kemiklerini hedef almış durumda. Saat on iki yönündeki göğüs kafesine baskı uyguluyor. El bileklerinden saat iki ve sekiz yönüne çekiliyorsun. İlk atak hangi yöne olmalı ve neden?

 Çok mu hızlı konuşmuştu yoksa beynim sulandığı için sözler bir kulağımdan girip ötekinden çıkıyor muydu? Soru dahil olmak üzere hiçbir şey hatırlamadığımı belli etmemek için etrafımdaki taşlara baktım. Kafamda yönleri tekrar tayin etmeye çalışırken bile olması gerektiğinden fazla zaman kaybettiğimi biliyordum.

 Soruyu tekrar sormasını istemem mümkün değildi bu yüzden onu cevapsız bırakmamak adına,

-Saat dört, beş ve altıya çünkü kürek kemikleri bastırılırken kanatlar kullanılamaz ve rahat atak alanına kaçış imkânı sıfırlanır, diyebildim.

 Cevabımın ardından etrafımdaki taşlar yok oldu.

-Seni kurtaracak olan ezber değil, hızlı kavrama, adapte olma, pratik zekâ ve uygulama. Olmayan kanatlarındaki baskıyı yok etmen sana ne gibi bir avantaj sağlayacak İdella? Yaşamak istiyorsan başını kollarken göğsünden gelen saldırıyı engellemelisin. Ders bir; başı kolla, unuttun mu?

 Harika! Böylesine basit bir kuralı unuttuğum için kendimden utanabilirdim! İçimde tuttuğum nefesi bırakırken mahcup bir şekilde,

Fasenix Serisi 2 - VANORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin