⚚ Adonus 2

616 117 24
                                    

Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Kaç gündür yemek yemediğimi bilmiyorum. Yine de hayatımda açlıktan midemin ağrıdığı hiç olmamıştı. Berbat bir histi. Çoktan beni terk etmiş olan enerjimi toparlamam için verilen bir bardak su yeterli olmuyordu. O, sadece ölmemem ama sürünmem için alınan basit bir önlemdi ve hakkını yememem gerek, işe de yarıyordu.

 Bulunduğum yeri ayrıntılı gözden geçirmek için pek imkânım olmamıştı. Göz kapaklarım o kadar hantallardı ki gözlerimi her açmaya çalıştığımda günlerdir uyumamışım gibi tekrar kapanıyor, yeri kaplayan taşların arasındaki lavlar hareketimi kısıtlıyordu. Hoş, kısıtlamasa da başımı kaldıracak hâlim bile yoktu. Kızgın demir parmaklıklar, dişlerini gösteren yırtıcılar kadar tehditkârdı.

 Acınacak kadar ufalmış görüş açım, has deri oldukları her hâlinden belli bakımlı ayakkabılar tarafından işgal edildi. Sonrasında arkasında üç-beş çift ayakkabı daha görmüş olabilirdim. Hemen ardından gözlerim yine kapandı...

                     𝔉               𝔉           𝔉

 Yabancı ellerin üzerimdekileri sıyırdığı hissiyle göz kapaklarım tekrar aralandı. Bu sıcakta beni hafiflettiği kesindi. Yine de hoşlanmamıştım. Ağzımı açıp tek kelime edemedim ve çok geçmeden de tekrar kendimle kaldım.

                    𝔉                 𝔉              𝔉

 Üzerimi kaplayan ferahlıkla gözlerim fal taşı gibi açılmış, suyun vücudumu sarmalamasıyla tenimin tüm damlaları içine çekmesi bir olmuştu. Yüzüme yapışan ıslak saçlarımın arasından oynattığım parmaklarıma baktım. Kas hâkimiyetim geri gelmişti ama hâlâ çok güçsüzdüm. Başımı parmaklıklara çevirip yattığım yerden doğruldum. Muhafızlar, Rea, Owin ve...

-Rhesus...

 Rhesus'un ismi tükürür gibi çıkmıştı dudaklarımdan.

-Güzellik uykundan hiç uyanmayacaksın sanmıştım, dedikten sonra muhafızlara emri verdi.

-Çıkarın onu.

 Muhafızlar vakit kaybetmeden hücreye girip beni kollarımdan kavrarken ilk kez üzerimde iç çamaşırı ve kotumdan başka bir şey olmadığını fark ederek dehşete kapıldım. Kavrayışları öyle sertti ki Avernus'taki ölümcül eğitimlerini hakkıyla tamamladıkları anlaşılıyordu. Owin ve Rea'nın önünden geçerken kaya kadar sert yüz ifadelerinin ardına gizlenmiş olduklarını fark ettim.

-Rea! diye haykırdım. İçimde hissettiğim huzursuzluk göze alınacak olursa rol yapmama gerek kalmamıştı.

-Owin bir şeyler yap! derken beni tutan muhafızların arasında debelendim. Rhesus'un kalın parmakları ıslak saçlarımı kavrayıp başımı geri büktüğünde acıyla çığlık attım.

-O küçük, sevimli kızın, günün birinde koca, sevimsiz bir belâya dönüşeceğini başından beri biliyordum. Neyse ki güç benden yana ve artık seni zapt edeceğim.

-Çek o pis ellerini üzerimden! diye haykırdım. Sesimin neden o kadar yankılandığını ancak güneşi gördüğümde anlayabilmiştim. Gözlerim kamaştığı için yere fırlatıldığımda el yordamıyla dengemi sağlamak zorunda kaldım.

-Kırmızı olanı getirin.

 Rhesus'un emri, zihnimde geri dönüşü olmayan tehlike çanlarını çalmaya başlamıştı. Avuçlarım ve dizlerimden güç alarak yapıştığım taşı ittikten sonra kendimi çevirdim. Güneş hâlâ gözlerimi kamaştırıyordu. Görüşüm, siyah karaltılarla doluydu. Ne olursa olsun bulunduğum ortamı kavramam şarttı yoksa kendimi savunamazdım ama ne yazık ki görüntüm netleştikçe, debelendiğim dipsiz kuyu da netleşti.

Fasenix Serisi 2 - VANORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin