Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series
Oturumdan sonra ertelediğim derslerin hiçbirine kendimi veremedim. Taşları ezberlemiştim ve yeryüzü ya da Adonia tarihiyle ilgili en basit bilgiyi dahi algılayamayacak kadar dikkatim dağınıktı. Yalnızca Karolek ve Amity ile olan dersler kafamı dağıtmamda yardımcı olmuştu. Karolek'in dersinde oldukça yorulmuş, Amity'nin dersinde ise su ile huzur bulmuştum.
Günün sonunda yemek yemeyi düşünemeyecek kadar yorgundum. Odama dönüp duş aldığımda, Anya'nın söz verdiği karışım başucumda hazır bekliyordu ve benim de şu an ihtiyacım olan tek şey uykuydu...
Karışımı içtikten kısa süre sonra vücudum rahatladı. Düşünceler de gitgide zihnimden uzaklaşırken geriye yalnızca günlerdir özlemini duyduğum o sakin boşluk kalmıştı...
𝔉 𝔉 𝔉
Sabah olduğunu anladığımda yataktan kalmak istememiştim. Günlerden sonra ilk kez bu kadar tatlı ve deliksiz bir uyku çekiyordum. Uyku sarhoşluğum geçene kadar kendime biraz daha zaman tanıdım.
Gözlerim, karışımdan arta kalan bardağı yakaladı; Anya'ya ne kadar teşekkür etsem azdı... Yavaşça yataktan sıyrılarak uzun ve keyifli bir duş aldım. Tenimden akıp giden su, yorgunluğun son kalıntılarını da alıp götürdü. Yalnızca bir gecede baştan ayağa yenilenmiştim.
Saçlarımı kurulayarak odaya geçtim. Wynter'ın gölgesini gördüğümde, bekletmeden balkondan ona kendimi gösterdim. Son zamanlarda bazı sabahlar onu bu şekilde balkona yakın uçarken görüyordum. Beni gördükten sonra da uzaklaşıp gözden kayboluyordu...
Wynter gidene kadar onu izledim ve üzerimi giyinmek için tekrar odaya döndüm fakat yatağımın yanından bile geçemeden başucumdaki boş bardak beni olduğum yere sabitledi; bardak, ters çevrilerek kuvars kristalinin üzerine kapatılmıştı!
Gözlerim odada Kai'yi aradı fakat ismini seslendiremeyecek kadar ondan çekiniyordum. Bir süre bekleyip, odamda herhangi bir ses ya da hareket olmadığına kanaat getirdikten sonra hızla hazırlanarak dışarı çıktım.
Profesör Boreas'ın dersinden önce bir şeyler atıştırmak üzere Orea'nın tepesine tırmandım. Orea'nın yakınındayken kendimi çok daha güvende hissediyordum. Derin uyku beni acıktırmış fakat az önce hissettiğim korku tekrar iştahımı kapatmıştı. Aylardan beri hayâl görüyor olamazdım; Kai mutlaka bir şekilde Vanora'ya gelip beni kontrol ediyor olmalıydı. Peki ama bu zamana kadar hiç mi takip edilmemişti?
Öyle ya, Sybilla'nın lanetine rağmen hâlâ yaşadığına göre takip edilmemiş olmalıydı... İsteksizce kemirdiğim yiyeceği kenara bıraktığımda sinsice yanımda beliren karaltıyla irkildim. Korktuğumu anlayan Arion, karşıma otururken sakin bir tonla,
-Ses vermeliydim, kusura bakma, dedi.
Ağzımda kalan lokmayı yuttuktan sonra,
-Önemli değil, ben de gidiyordum zaten, diye karşılık verdim. Onunla baş başa vakit geçirmek istediğim pek söylenemezdi bu yüzden kalkmak üzere toparlandım fakat o, beni kolumdan tutarak engelledi.
-Kal lütfen, konuşmak istiyorum.
Sesi hem ciddi hem de yardım ister bir tondaydı. Birkaç saniye düşündükten sonra kalmaya karar verip sustum.
Aramızdaki sessizlik bir süre devam etti ve bu süre içinde Arion'un gözleri hep uzaklardaydı. Söylemek istediği her neyse, onu zorladığını görebiliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fasenix Serisi 2 - VANORA
FantasíaBilinmezlik hep korkutur. Tüm canlılar gibi, insan da çevresindekilere hâkim olma arzusunu bir meşale gibi taşır içinde. Bilinmezlikten korkup, kendini bilmeden yaşayan varlıklarla dolu evrende, birbirinden kaçışa ''yaşam'' derler. Belki de bu yüzde...