⚚ Kaplan Gözü 3

859 150 17
                                    

Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series

 Alt ve üst çember üyeleri, yetkili konsey üyeleri ve Cy'ın özel timi, içeriği hakkında tek bir fikrim olmayan planlarıyla birlikte yeryüzüne gittiklerinde, içine düştüğüm yalnızlığın beni delirtmemesi için bulanık kanatlılarla ilgili bilgi edinebileceğim her türlü kitabı okumuş, başta en çok sohbet ettiğim aile üyesi kuzenim Elvie olmak üzere tüm aile üyelerinin ağzını arayıp durmuştum. Neredeyse tüm aile üyeleri sanki bulanık kanatlıların konusu geçer geçmez konuyu kapatmaya çalıştığı için bir süre sonra soru sormayı bıraktım.

 Zaman geçtikçe endişelerim artıyor, her gece uykuya dalmak daha da zorlaşıyordu. Üst üste sabahladığım günlerde kuzenim bana arkadaşlık etmeye başlamıştı ve onunla daha çok vakit geçirdikçe, meraklı kişiliği her geçen gün beni daha çok cezbediyordu. Merakı yüzünden geçmişte başına birçok belâ açtığını tahmin edebiliyordum. Yine de hâlâ yeni şeylere karşı heyecanlı ve çevresindekilere karşı sevgi doluydu.

 Yeryüzündeki operasyon başlayalı neredeyse iki ay dolmak üzereyken Elvie'yle abla kardeş kadar yakınlaşmıştık. Onun evinden çıkmıyor, sabah akşam o ve Jachint'teki arkadaşlarıyla takılıyordum.

 O akşam kuzenim yeryüzünden getirdiği malzemelerle ufak atıştırmalıklar hazırlarken,

-İlk kanatlarım oluştuğunda uzun süre Jacinth'e adım atmamıştım, dedi.

-Bu arada bunu denemiş miydin? Kereviz sebzesinin sapı. İçine ezilmiş fıstık sürüyorlar.

-Değişik görünüyor, derken bana uzattığı tabaktan bir tane aldım.

-Yeryüzündeki lezzetler beni benden alıyor. Sırf bu yüzden insanlara ait çoğu ülkeyi gezdim diyebilirim.

 Onun adına seviniyordum. Yeryüzünde geçirdiğim kısa sürede onun kadar tecrübe edinmem mümkün değildi fakat yalnızca onu dinlerken bile dışına taşan heyecana ortak oluyor, sanki tüm o yerlere gitmişim ve tüm o güzel şeyleri yiyip içmişim gibi hissediyordum.

-En azından birkaç yılı kendine ayırmak istemiş olmanı anlayabiliyorum, dedim kendimi tutamadan. O da gülerek bana katıldı.

-Sorma, hele ki başımda annem varken. Artık az çok tanımış olmalısın, onun garantici, fazla korumacı tavırlarıyla benim rahat yapım bir türlü barışamıyor.

-Umarım bir gün birlikte gezebiliriz, diye diledim. Onunla geçirdiğim vakitten keyif alıyor, yeryüzünde henüz görmediğim ülkeleri onunla gezmenin nasıl bir şey olacağını hayal ediyordum. İçinde bulunduğum durumu umursamıyormuş gibi görünen Elvie, tek elini havada salladı ve,

-Ondan kolay ne var ki? Seni istediğin zaman götürebilirim, dedi. Bunu duyduğumda ağzıma henüz attığım son lokma boğazıma kaçmıştı. Birkaç öksürükle kendime gelmeye çalışırken o da heyecanla oturduğu yerden kalkarak sırtıma vurmaya başladı.

 Az önce beklediğim fırsat ayağıma mı gelmişti yoksa ben mi yanlış duymuştum?

 Yavaş yavaş kendime gelirken duyduklarımı teyit etmek istedim;

-Olağanüstü hâl biterse diyecektin sanırım?

-Altı üstü bir şeyler yiyip içeceğiz. Orada geçireceğimiz kısa zaman diliminde bir bulanık kanatlıya rastlama olasılığımız neredeyse yok. Hem rastlasak bile kanatlarımız olmadan onlar için yalnızca sıradan birer insan olacağız. Kısacası; endişeye gerek yok.

 Ne kadar da basit bir olaymış gibi açıklamıştı! Öyle ki, şu anki rahatlığı bırak Seaorse halamı beni bile şaşırtmaya yetti. İşin kötüsü, biraz daha konuşmaya devam ederse ikna olacaktım ama bunun doğru olmadığını biliyordum çünkü yeryüzüne gidiş amacım sadece yeme-içmeyle sınırlı kalmayacaktı. Başıma bir şey gelme olasılığına karşı onu zor durumda bırakamazdım.

Fasenix Serisi 2 - VANORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin