Alıntı ve paylaşımlar için instagram sayfası: fasenix_series
Sybilla ile olan görüşmem bittikten sonra omuzlarımdan büyük bir yükün kalktığını hissediyordum. Aynı zamanda toplantı da bitmişti fakat ayrıntıları hemen öğrenemeyeceğimi tahmin ettiğimden uzun zamandır aklıma takılan bir konuyu araştırmak üzere kütüphanenin yolunu tuttum. Profesör Boreas'ın derslerinden sonra sıkça vakit geçirdiğim değerli taşlarla ilgili bölüme geldiğimde, Kaplan Gözü ve Kai arasındaki ilişkiyi çabucak çözebilmeyi diliyordum.
Su damlaları, aramakta olduğum bilgileri içeren kitapları tek tek öne çıkarırken kendime en yakın olanı kavradım. Gözlerim şeffaf sayfalarda gezinirken suyun yüzeyi kelimelerle şekillendi.
"Kaplan Gözü"
Daha başlığı okur okumaz bana, Kai'nin gözlerini hatırlatan taş zihnimde canlanmıştı bile...
"Köken/Aile : Kristâl Kuvars/ Kalsedon
Sertlik Derecesi : 7
Özgül Ağırığı : 2.6
Element : Toprak, Ateş
Renk : Siyah/ Altın şeritli (Demir oksit)
Sembol Duygu : Bağımsızlık, Fiziksel&Ruhsal denge, Erkeksi güç.Kullanılış Amacı : Korunma"
Temel bilgilerin üzerinden geçerken aklımı saran düşünceler beni içten içe fethetmeye başlamıştı. Bağımsızlık sembolü ama Kuvars ailesine bağlı, oldukça sert ve sağlam bir taş. Erkeksi gücün temsili olarak görülüyor ve koruma amaçlı kullanılmakta.
Unsuru olduğu elementlere tekrar hızla göz gezdirdim,
-Toprak ve ateş; insan ve avernus.
Sonra kendimi düşündüm; safkan bir Adonia olarak suyu temsil ediyordum fakat Kuvars Kristâlinin elementi havaydı. Kai'nin yaşam çemberinin üzerinden geçerek elementleri ve şekilleri bana açıkladığı güne döndüm; ikimiz, var oluşumuzla tüm elementleri tamamlıyorduk...
-İdella?
Babamın sesiyle irkilerek olduğum yerde sıçradım. Arkamı döndüğümde o, Profesör Boreas ve Profesör Gaia'yı gördüm. Aynı koridorda olan birkaç Adonia'nın gözü üzerimize çevrilirken Reyatarin'i burada gördükleri için yüzlerinde beliren şaşkınlığı gizlemeye çalıştılar. Açıkçası ben de en az onlar kadar şaşkındım.
-Profesör Boreas'ın çalışma alanına gidiyorduk. Burada olduğunu öğrenince senin de bize katılmanı istedim. Biraz zamanın var mı?
Elimde kalan kitabı kapatıp yerine bıraktım.
-Elbette.
Hepsinin yüzünden öyle bir ciddiyet akıyordu ki işim olsa bile onları reddetmem mümkün olmazdı. Babam minnettar gülümseyişiyle bana yolu açtı ve birlikte Profesör Boreas'ın çalışma alanına çıkmak üzere asansörlere yöneldik. Mühürlü kanatlarım yüzünden hepsi de nezaketen bana eşlik etmişlerdi.
Bugüne kadar sayısız ders yaptığımız masaya yerleşirken kendimi daha fazla tutamadan,
-Amity ile ilgili bir bilgi var mı? O iyi mi? diye sordum.
Babamın sevecen yüz hatlarında yer etmiş, görmeye alışkın olmadığım bu gerginlik içimi ürpertiyordu.
-İyi olup olmadığını sana söyleyebilmeyi çok isterdim kızım ancak ne yazık ki bunu bilmiyoruz. Tek bildiğimiz, hayatta olduğu.
Hayatta olduğunu biz de tahmin etmiştik ancak bunun net bir şekilde söylenmesi yine de içimi biraz olsun rahatlatmıştı.
-Ciddi bir operasyon başlatıyoruz. Bu operasyonda yeryüzüne gitmek üzere bir grup Adonia'yı görevlendireceğiz.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fasenix Serisi 2 - VANORA
FantasyBilinmezlik hep korkutur. Tüm canlılar gibi, insan da çevresindekilere hâkim olma arzusunu bir meşale gibi taşır içinde. Bilinmezlikten korkup, kendini bilmeden yaşayan varlıklarla dolu evrende, birbirinden kaçışa ''yaşam'' derler. Belki de bu yüzde...