Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın...
~Nefes~
Yeni güne gözlerimi istemeyerek açtım. Yine Aşkının bedeninde uyandığım kısa ve balık etli bedeninden belli oluyordu. Kendi bedenimi özledim. En azından kendimi havalı hissediyordum. Neyse ben bu bedenide eski bedenim gibi incecik yaparım.
"Aşkın. " Aşkının annesinin bağırması ile zorla yataktan çıktım. Üstümdeki beyaz geceliği çıkarmadan odadan çıkıp mutfağa adımladım. Evde tuhaf bir koşuşturmaca vardı.
"Günaydın. " ruhsuz çıkan sesimi umursamadım. Bir kaç kafadan bana cevap gelmişti. Benim ardımdan masaya Aşkının kız kardeşi Sema oturdu. Karşıma ise Aşkının erkek kardeşi Hasan oturdu. Evin büyükleri zaten masadaydı.
"Kızım geceliklerimiz ile masaya gelmiyoruz biliyorsun. " gözlerim Aşkının annesine kaydı. Kınayan gözlerle beni süzüyordu. Yüzüm iyice asıldı. Gidip üstümü giyemem.
"Abla sanki senin boyun mu uzamış?" Cevap vermeme fırsat kalmadan Sema konuya bodozlama daldı. O söyleyene kadar fark etmemiştim. Boyum uzamış mıydı gerçekten?
"Saçmalama Sema. Hala kısa. " şaka yapmadığı halde gülen Hasana ters bakışlar attım. Kendiside benden pek uzun sayılmaz. Aramızda fazla yaş farkı yokmuş gibi duruyordu.
"Kaç yaşına girmiştin sen?" Sanki biliyormuşta hatırlayamıyormuş gibi yaptım. Hasanın yaşını merak etmiştim. Yaşı bana yakınsa dün gençler topladığında o da benimle gelmeliydi.
"Aramızda tam bir yıl var. Annem öyle bir ayarlamış ki bir yıl sonra aynı gün beni doğmuş. " benden küçük olmak zoruna gitmiş olmalı ki yüzü asıldı. Peki Aşkın kaç yaşında.
"Tam yaşın ne?" Masadaki bütün bakışlar bana döndü. Haklılarda. Hasan aramızda bir yıl var diyordu ve ben hesaplamak yerine ona soruyordum. "Yeni uyandım diye hesap yapmakla uğraşmak istemiyorum. " zorla gülüp hiçbirşey olmamış gibi ağzıma domates attım.
"Yirmi iki yaşındayım. " genzime kaçan domates yüzünden öksürük tuttu. Bu kadar tesadüfte olmaz. Aynayı açtığım kızla aynı yaşta olmam. Yani aynı yaşta değilimdir.
"Anladım. Dün akşam sen niye gelmedin peki?" Karşımdaki çocuk gözlerini kaçırdı. Sanki korktuğu bir şey varmış gibi. Aşkının babası masadak kalkınca yanımda oturan kadında ayaklandı. Kocasını işe yollayacaktı büyük ihtimalle.
"Pusat abi ile husümetim var. Abim varken bana karışamazda abim askere gidince gelmek istemedim. " kaşlarım derinden çatıldı. Demek Pusat denen itle sorunu vardı. "Hem sen bunları biliyorsun abla. Bunlar olurken sende vardın. " düşünceli gözlerle bana bakıyordu.
"Bana abla demene gerek yok. Aramızda bir yaş var. Ayrıca olayları hatırlamıyorum bir daha anlatsana. " ilk cümleme şaşıran çocuk ikinci cümlemde utançla gözlerini kaçırdı.
"Senin için Aykutu vurdum. Pusat abide o günden sonra kafayı bana taktı. Tek bulduğu yerde iflahımı kesecek biliyorum. " diyip omuz silkti. Umursamaz görünmeye çalışsa da gözlerinden korktuğu belli oluyordu.
"Anladım. Merak etme abim gitti ancak ben buradayım. Kimse sana bir şey yapamaz. " benim kendimden emin konuşmam karşısında Sema ile Hasan kahkahalarla gülmeye başladı. Fark etmeden şaka mı yaptım acaba?
"Abla biri sana elini kaldırsa sen korkudan bayılırsın. " Sema gülmeleri arasında zor bela konuştu. Aşkın sandığımdan daha korkakmış. Umarım benim zamanımda kötü şeyler yaşamıyordur. Zor hayatımı düşünürsek.
![](https://img.wattpad.com/cover/261936594-288-k45370.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Hırsızı~Tamamlandı~
Fiction généraleGelecekten geçmişe giden kızın hikayesi. Sıcacık aile ve mahalle hasreti çeken kız bir sabah istediği yerde gözlerini açıyor. Tek fark artık kendi bedeninde değil. Gelecekten gelen kızımızın kötü özelliklerinden biri hırsız olması. Bakalım gittiği g...