...Beğenmeyi ve satır aralarına yorum yapmayı unutmayın...
Hala açık kahveler bana bakıyordu. Sanki aklında bir şeyleri tartıyordu. Aramıza açtığı mesafeyi yeniden kapattı.
"Ne diyorsun? Bence mantıklı bir teklifti. " kaşları derinden çatıldı. Aklındaki her neyse beni onun içine almak istemiyormuş gibiydi. Hem kaderim onun yanına gelmekti değil mi? Ondan daha hırsız olmam için geçmişe gelmiştim.
"Olmaz. Bir kızın yapabileceği bir iş değil." Havalanan kaşlarıma mani olamadım. Yine beni küçümsemişti. "Başına bir iş gelse babana ne açıklama yapacağım? " bakışlarımdan rahatsız olunca olayın gerçek yüzünü açığa çıkarmıştı. Heyecanla yeniden konuşmaya başladım.
"Merak etme benim başıma bir iş gelmez. Başımın çaresine bakabilirim. " gözlerim iri iri ona bakıyordum. Mevzu sadece Hasanı kurtarmak değildi. Ondan ders alırsam evime döndüğüm zaman babama yeni yeteneklerimi gösterebilirim. Hem beni vurmayıda bırakır belki.
"Başına bir şey gelirse suçlusu ben değilim. " başımı hızla olumlu anlamda salladım. İçimde anlamsız bir heyecan vardı. "O zaman bu akşam ilk işimize çıkalım. Sizinkiler yatınca tamirhaneye gel. Bu arada Aykuta bunlardan bahsetme. " gözlerimi devirmeden edemedim. Ne Aykutmuş arkadaş. Gelen giden bana onu söylüyor.
"Gevşek kardeşin benden uzak dursun zaten. " sinirle söylendim. Karakteri gözüme batmaktan başka bir işe yaramıyor. Pusatın hafif çatılan kaşlarına baktım. Kardeşine laf söylemem hoşuna gitmemiş gibi.
"Aykutu boşver. Akşam sizin kapının önüne bizim adamlardan birini yollarım. Gece gece tek gelme. Buralar yeri gelince hiç tekin değil. " omuz silktim. Bu hımbıl bedenle adam vuramam zaten.
"Tamam. Ben gideyim o zaman. " sırıtıp ona sırtımı döndüm. Daha bir kaç adım atmıştım ki yeniden sesi duyuldu.
"Daha dün akşam seni görmesem saatler içinde uzayıp zayıfladın diyeceğim. " olduğum yerde kaldım. Kafamı eğip Aşkının göbeğine bakmaya çalıştım. Ancak göbek felan yoktu. Eski boyumun geri gelmesi gibi kilomda geri geliyordu. Gözlerim irileşti. Bedenim geliyordu.
Arkamdaki adamı umursamadan yeniden yürümeye devam ettim. Eğer bedenim geri gelirse Aşkının ailesi beni evlerinde barındırmazlar. Gerçi sokaklarda yaşamak benim için çokta zor değil.
Gezmeye gitmek yerine eve doğru adımladım. Yüreğimi nedensizce korku sardı. Ya Aşkının ailesi kızlarının yok olmasında beni suçlarlarsa. Ya babamdan gördüğüm şiddetin büyüğünü burada görürsem.
Evin önüne gelince öylece durdum. Evin anahtarı yokki içeri gireyim. Yüzümü asıp kapının önündeki kaldırıma oturdum. Elbisenin etek kısmıylada bacaklarımı tamamen örttüm.
Aşkının bedenindeki ağırlık hissi şimdi gitmişti. Eğer bu hızla giderse bir kaç güne gerçek bedenime kavuşabilirim. Bir yanım mutluyken bir yanım mutsuz. Aşkının evi ve ailesi itiraf etmek istemesemde bana huzur ve güven veriyorlardı. Hem dün akşam uyuduğumda uzun zaman sonra ilk defa kendimi güvende hissettim.
"Aşkın. " gözlerim ışık hızıyla güneşimi engelleyen bedene kaydı. Aykut başımda dikiliyordu. Gözlerimi devirip yeniden yola bakmaya başladım. Tekerlek izleri bile yoktu.
"Bana kızgın mısın? İki gündür yüz vermiyorsun. " izin istemeden kendini yanıma attı. Sinirle dişlerimi sıkıp öfkeli gözlerimi ona çevirdim. Yine gevşek gülüşü ile bana bakıyordu.
"Yılışık insanları sevmiyorum. " umursamazca omuz silktim. Gülüşü dudaklarında donup kaldı. Bu defa ben sırıttım. En azından lafım yerine ulaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Hırsızı~Tamamlandı~
Ficțiune generalăGelecekten geçmişe giden kızın hikayesi. Sıcacık aile ve mahalle hasreti çeken kız bir sabah istediği yerde gözlerini açıyor. Tek fark artık kendi bedeninde değil. Gelecekten gelen kızımızın kötü özelliklerinden biri hırsız olması. Bakalım gittiği g...