Beni kolları arasına alan kadından kendimi kurtaramıyordum. Hasan dışarıdaki gürültünün sebebini anlatınca Sedef abla bana sarıldı. Dediğim gibi bana şevkat göstermeyin. Alışık değilim.
"Beni bıraksan mı artık?" Bu dediğimi umursamadan daha sıkı sarıldı bana. Bu defa sesimi çıkarmadan bulunduğum yerin tadını çıkarmaya baktım. Saçlarıma koyulan parmaklarla irkildim. Bunu Sedef ablada fark etmişti yinede sesini çıkarmadı. Onun yerini başımı okşadı. Bu halim nedense aklıma Pusatı getirmişti. Kollarının arasında feryat figan ağladığım.
"Anne sen merak etme. Aşkın artık benim gözetimim altında. " Hasanın kendinden emin haline sırıtarak baktım. Korkusuz korkak hali gözüme fazla masum gelmişti.
"Evin küçüğü sensin. Sen benim gözetimim altındasın. " Sedef abla bir anda duruldu. Kollarıma parmaklarını dolayıp beni kendinden uzaklaştırıp yüzüme baktı.
"Kızım sana neler oluyor? Bir bakıyorum eski kızım gibi ağlak kırılgansın bir bakıyorum tıpkı dış görünüşün gibi sert ve agresifsin. " bana dikkatle bakan kadına cevap veremedim. Onun yerine kendimi geri çekip kollarımdaki parmaklarından kurtuldum.
"Bence şimdiki hali daha iyi. Anne sen Hakkıyı görmedin. Çocuğun kolunu nasıl kırmışsa bak böyle sallanıyordu. " Hasanın heyecanlı anlatımına ortak olamadım. Onun yerine yerdeki halıyı inceledim. Acaba Sedef abla hangi halini daha çok seviyordu. Gerçi onun gözünde kızlar narin olmalı. Yoksa Sema ile Aşkın niye bu denli kırılgan olsunlar. Bense kızların olması gerekenden farklıyım. Sert ve fazla cesurum.
"Size iyi geceler ben yatmaya gidiyorum. " Semanın gözleri ışık hızıyla bana döndü. Aldığım malzemeleri yemek için izin istiyordu belliki. "Bana bir iki bir şey bırak. Gerisini sen ye. " uzaktan bana öpücük atan kıza hafifçe gülümsedim. Hızlı adımlarla odama girdim. Üstüme beyaz geceliği giyip pencereye doğru adımladım. Tuhaf bir şekilde bu aralar tek hobim yıldızları izlemek. Kollarımdan destek alıp pencere kenarına oturdum. Geceliğimin etek kısmına dikkat ederek ayaklarımı pencereden aşağı sarkıttım.
Hafif esen rüzgarla gözlerimi yumdum. İçime oturan acılardan kurtulamıyorum. Babamı ve eski hayatımı geride bıraktım ancak bende bıraktığı izlerden kurtulamıyorum. Belki kurtulsam Pusatı kabullenmem daha kolay olur. Ya da Aşkının ailesini daha rahat benimserim. Ancak korkuyorum. Ya beni bırakırlarsa. Annem bile beni umursamadan bırakıp gitti onlar niye gitmesin ki? Derin bir nefes çekip kafamı gökyüzüne kaldırdım.
Alt kattaki odanın pencere açılma sesini kulak ucuyla duydum. Benim odamın altında her kim kalıyorsa belliki penceresini açmıştı. Zaten yukarı bakmaz rahatlığı ile sağ omzumu pencere pervazına yaslayıp yıldızları izlemeye devam ettim.
"Orada oturmak tehlikeli değil mi?" Kafamı eğip kafasını kaldırmış bana bakan adama baktım. Gözlerimi devirip yine eteğime dikkat ederek pencereden içeri girdim. Onunla konuşacak havada değilim.
"İyi geceler. " kafamı aşağı doğru eğip gelişi güzel konuştum. Pusatın kaşları çatrılırken bu defa o bana cevap vermemişti. Onu umursamadan yatağıma girdim. Uyumamda fazla sürmedi zaten.
Buraya geldiğimden beri bir ilk yaşamıştım. Kızlar olarak pastaneye gelmiştik. Yasemin beni davet edince merak ettiğim için kabul etmiştim. Şimdide mahalledeki beş kız karşımda tanımadığım kişilerin muhabbetini yapıp gülüyorlardı. Öyleki adı cinliye çıkan beni bile umursamıyorlardı.
"Galiba Hasan gelip beni isteyecek. " heyecanla konuşan kıza kaydı gözlerim. Sevdiği adamla evleneceği için gözlerinin içi bile gülüyordu. Bana fazla uzak mevzulardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Hırsızı~Tamamlandı~
Ficção GeralGelecekten geçmişe giden kızın hikayesi. Sıcacık aile ve mahalle hasreti çeken kız bir sabah istediği yerde gözlerini açıyor. Tek fark artık kendi bedeninde değil. Gelecekten gelen kızımızın kötü özelliklerinden biri hırsız olması. Bakalım gittiği g...