Satır aralarına yorum yapmayı unutmayın...
~Aşkından~
Sanki nefesim kesilmiş gibi derin nefes alarak gözlerimi sonuna kadar açtım. Kendi zamanıma geldiğimi anladığım halde yaşadığım korku yüzünden habire nefes alıp veriyordum. Titreyen ellerimle boynumu tuttum. Yaşlarsa bir bir gözlerimden süzülüyordu. Kendi zamanıma gelmeden hemen önce biri tarafından boğuluyordum.
Parmaklarıma düşen yaşlara hak verdim. Yaşadığım o kadar büyük bir acıydıki hala nefes alamıyormuşum gibi hissediyorum. Hepsi Serdarın suçu. Ona beni yanlız bırakmamasını söylemiştim. Ancak o beni arabada bırakıp aptal işini halletmeye gitti. Sonrası çok hızlı olmuştu. Bir anda arabanın etrafını sardılar. Ben arabaya giremezler sanarken arka camı kırıp girmeleri çok kolay oldu.
Kaçmak için çırpınırken biri arkamdan boğazıma kolunu doladı. Defalarca kez tırnaklarımı batırdığım halde kurtulamadım. Korkuyla irkildim. Ya bedenim diğer tarafta öldüyse. Ya hep Nefesin bedeninde yaşarsam.
"Günaydın. "Annemin kapıdan gelen sesiyle irkildim. Yeşil gözleri ağlayan beni görünce irileşti ve koşar adım üstüme geldi.
"Güzel kızım niye ağlıyorsun? Kötü bir rüya mı gördün?" Annemin bana sarılması ile hızla kollarımı ona doladım. Akşam Nefesle zaman değişimi yaptığımız halde ben sabah ancak gözlerimi açabildim. Kesin Nefese diğer tarafta bir şey oldu.
"Evet anne. Çok kötü bir rüya gördüm. " beni, kızını boğuyorlardı. Ben sakinleşene kadar sarılmaya devam etti. Bir süre sonra ağlamam sadece iç çekişlere döndü. Annemde bunu fark edip benden ayrıldı ve üzgün gözlerle baktı bana.
"Hadi gel kahvaltı edelim. Rüyanıda düşünme. " sadece başımı sallamakla yetindim. Bedenimin sahibi belkide öldü. Yoksa benim sabaha kadar uyuyor olmam imkansız. En fazla bir kaç saniye içinde yeniden gözlerimi açıyordum.
Annem odamdan çıkarken gözlerim üstüme kaydı. Belliki Nefes geceliklerini giymeden öylece yatağa düşmüştü. Yataktan çıkıp ayna karşısına geçtim. Gözlerim boynumdaki fulara kayınca kaşlarım çatıldı. Nefesin bedeninde yara izleri olduğunu biliyorum ancak boynunda yok. Merakla boynumdaki fuları söktüm.
Gördüğüm mor lekeler ile irkildim. Parmaklarımı kaldırıp morluğa dokundum. Bedenim acıyla kasılırken hızla parmaklarımı geri çektim. Bunu her kim yaptıysa hakkını vermiş. Yeniden fuları bağlayıp odadan çıktım. Eğer Nefes diğer boyutta öldüyse bile umrumda değil. Ben bu bedenle bir ömür boyu yaşayabilirim. Tek kötü yanı Serdarı göremiyecek olmam. Kaşlarım derinden çatıldı. Geçip karşıma beni değilde Nefesi istediğini söylediği andan beri Nefesi tanımadığım halde kıza nefret besliyorum.
Nereye gitse orda kendine birilerini bağlamıştı. Benim kaderimi bile kendine bağlamıştı. İnşallah o adam beni boğmuşturda Nefes hiç gözlerini açamaz. Serdarı elimden almak neymiş görür bari.
Gözlerim özlediğim manzaraya kaydı. Ailem karşımda duruyordu. Büyük bir gülümseme ile masadaki yerimi alıp hepsinde tek tek gözlerimi gezdirdim. Onları en son görmemin üstünden günler geçmişti. Gülen yüzümü solduran şey Hasanın bana attığı öfkeli bakışlar oldu.
Eminim öfkesi bana değil Nefeseydi. Sonuçta ben burda bile değilim.
"Kahvaltını yapta şu kıyafet dikme işine girişelim. " annemin sesine karşılık kafamı kaldırdım. Gözleri direk bendeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geçmişin Hırsızı~Tamamlandı~
Ficción GeneralGelecekten geçmişe giden kızın hikayesi. Sıcacık aile ve mahalle hasreti çeken kız bir sabah istediği yerde gözlerini açıyor. Tek fark artık kendi bedeninde değil. Gelecekten gelen kızımızın kötü özelliklerinden biri hırsız olması. Bakalım gittiği g...