Geçmişin Hırsızı~Tamamlandı~

🌗19🌓

Kahvaltı sofrasında beş gündür özlediğim yüzlere baktım. Dün akşam eve geldiğimde bana kapıyı Sema açtı. Evdekiler uyuyor diye bende fazla oyalanmadan kendi odamı bulmaya çalıştım. Yeni evimiz fazla tuhaf. Yani normal ev tabiki ancak diğerine fazlasıyla alışmıştım.

Dün geceyi düşünmek yerine aile sıcaklığı olan masadakilerde gözlerimi gezdirdim. Sadık abi her zamanki gibi sessiz, Sema desen bir saniye susmuyor, Hasan habire ona laf söylüyor. Sedef abla ise hallerine gülüp duruyordu. Dudaklarımda istemsiz bir gülümseme oluştu. İtiraf etmekte zorlansamda onları özlemiştim.

"Kızım niye öyle bakıyorsun?" Sedef ablaya daldığımı o konuşunca ancak fark edebildim. Hızla kendime gelip dudaklarımdaki gülümsemeyi sildim.

"Dalmışım. " bu aile sırf benim yüzümden evlerinden olmuştu. Belkide Sadık abide işinden olacak.

"Pusatla gitmeyecek misin bugün?" Hasanın aksi sesiyle gözlerimi ona diktim. Ben giderken aramız iyiydi. Şimdi niye bana böyle soğuk bakıyorki. Belliki Aşkın onuda halletmiş.

"Hayır gitmeyeceğim. " umursamazca omuz silktim. Masadakiler aynı anda bana dönünce nedensizce gerildim. Kimse tek kelime etmeden kahvaltısına döndü.

"Dükkana geleyim mi?" Sadık abi boğazını temizleyip gözlerini kaçırdı. Adamda haklı en son gittiğimde müşteriler gelmiyordu. "Gelmesem daha iyi olur gibi. Hem Sedef ab.. aman annemle otururuz biraz. " daha demin kadına abla diyecektim neredeyse. Umarım kimse bu tuhaf durumu anlamaz.

"Aynen kızım birlikte kalalım. Beş gündür yüzünü göremiyoruz. " yakınan kadına zorla gülümsedim. Ulan Aşkın dua et aynı anda aynı yerde değiliz yoksa saçların elimde kalırdı. Geçmişe gelip aileni gördün ve onlarla vakit geçirmek yerine Pusatın peşine mi takıldın?

"Anne Nurcan abla ile kahvede içeriz değil mi?" Yanımda oturan kadın sadece başıyla onayladı. Bense Nurcan kim diye düşünmekle meşguldüm.

"Nurcan kim?" Dayanamayıp sonunda konuştum. Sema gözlerini kısarak bana baktı. Sanki bunu nasıl bilmezsin dermiş gibi bakıyordu.

"Aykut abi ile Pusat abinin annesi işte. " içtiğim çay burnumdan geldi lafını daha demin yaşamıştım. Öksürük krizine girmişken burnumdan gelen sıvıyı hissettim. Yanındada rahatsız edici bir sızı bırakmıştı. 
"Abla iyi misin? " zorla kendimi toplayıp nefes almaya çalıştım. Bileziğini çaldığım kadınla kahve içecektim öyle mi? Gerçi buna şaşırmamam lazım. Sonuçta Buseninde çantasını çaldım ve kızla beş gün boyunca aynı evde kaldık ve tuhaf bir şekildede çok iyi anlaştık.

Hasanla Sadık abi iş için evden çıktı. Benle Semaysa mutfağı topladık. Bu arada Sedef ablada Nurten ablayı çağırmak üzere evden çıktı. Elimdeki bezi sıkıp tezgahın üstüne bıraktım. Sudan dolayı ellerim buruşmuştu resmen.

"Abla. " elindeki son tabağı kurutan kıza döndü gözlerim. Merakla bana bakıyordu. "Sen Aykut abiyi unuttun mu?" Cevap vermek yerine sadece başımla onayladım. Bu konuşmanın sonu nereye gidecek çok merak ediyorum Sema hevesle tabağı dolaba bırakıp bana döndü. "O zaman artık Pusat abiyi mi seviyorsun?" Gerilen bedenime mani olamadım. Buda nereden çıkmıştı? Sema yüzümün halini görünce gülümsemesini silip yeniden araladı dudaklarını. "Kaç gündür Pusat abinin yanından ayrılmıyorsun. Geldiğindede sırıtıyorsun hep ona istinaden söyledim. " bacağımı sinirle titretirken Semaya ters tepki vermemek için kendimi zorladım.

Demek Aşkın Pusatın yanından geldikten sonra sırıtıyordu öyle mi? Bunlar baş başayken ne yapıyorlarda Aşkın sırıtarak geziyor.

"Yanlış anlamışsın. " zilin çalmasını fırsat bilerek hışımla çıktım mutfaktan. İyiki Pusat şuanda yanımda değil. Gerçi yanımda olsa ne değişecekki. Aşkınla iyi vakit geçirdiği için adamı fırçalayacak mıyım?