Güneş ve Yıldızlar

1.3K 48 8
                                    

Poyraz Çakır

Son tavuğu da çevirdim ve kontrol etmek adına bir parçasını ağzıma attım. Toprak yakaladı beni ve elime vurdu bir tane. Acıdığını belirten bir ses çıkarttım, rol yapıyordum.

"Biz senin pişirmeni bekliyoruz sen orada göbek yap." Ve çaktırmadan kendi de bir parça ağzına attı. Göz kırpışı ile gülmeden edemedim. Toprak gerçekten komik bir genç kadındı, aralarındaki en komikleri bile olabilirdi. Şirketi ya da Nihal derdini unutmuştum çünkü aşık ve aç durumdaydım, hayata devam etmem için gereken her şey yanımdaydı. Pera'nın karşısına, Çınar'ın yanına geçtim. Son tavuğu da ortaya koyup yumulun, dememle herkes içindeki hayvanı açığa çıkardı. Pera da dahil. Köftelere bir uzanışı ve ekmek arası yapışı vardı ki, bana birlikte yatak odasında hamburger yediğimiz günü hatırlatmıştı. O günün güzelliğiyle ona daldım tekrardan. Acaba bir daha öyle zamanlar geçirebilecek miydik? Her şeyimi verirdim, bana eskisi gibi uzun uzun aşkla bakması için. Ağzı burnu köfte ve domates olmuş halde konuşmaya çalıştı. "Çok güzel olmuş, ellerine sağlık, muhteşem." dedi tatlı bir gülüşle. O an kalbim ısındı tekrardan.

Muhteşem olan sensin, demek istedim ama afiyet olsun demekle yetinmek zorunda kaldım. Onu daha da üstelemeden onun bana gelmesini beklemeliydim, bu tam bir işkence olacaktı ama beklemeliydim.

Her şeyden bağımsız, büyük bir derdim vardı, nice emekle canlandırdığım şirketim, sarsılıyordu. Pera bana gelmekte acele etmeliydi, o beni affedince hızlıca şirketin dertlerine dönmeliydim. Belki de şehir dışına, hatta ülke dışına seyahat etmek bile gerekebilirdi. Eski dostlarıma danışmalı ve şu gereksiz adamları başımdan defetmeliydim. Elimi sinirle saçımdan geçirdim, Pera'ya ihtiyacım vardı. Onu yanımda hissetmeden uyuyamıyordum bile, ne ara böyle zayıf bir adam olmuştum? Rakiplerim beni küçük görmeye başlamıştı. Onların canını almak kolaydı ama yapamazdım, artık Pera vardı, başkaları da ona acımasızca zarar vermeyi planlayabilirdi... Düşünmesi bile korkunçtu, bu yüzden Pera gerçeği beni dizginliyordu. Acaba böyle acımasız hisler taşıdığımı öğrenince, gerçek beni nasıl karşılayacaktı? Benden ebediyen ayrılıp, geçmişimden dolayı bana sırtını mı dönecekti? İşte zayıflığım tam olarak da bu yüzdendi, hayatımda ilk defa korkmaya başlamıştım. Çınar önüme bir bira koyduğunda ona minnettar hissettim, işte tam olarak buna ihtiyacım vardı. İki dolu yudum aldım ve masadaki konuyu dinlemeye çalıştım. Ama telefonumun bunu engelledi, Tekin beni arıyordu, hızla ayağa fırlayarak cevapladım aramasını. "Çakır."

"Poyraz Bey, nasıl bir şey buldum bilemezsiniz." Tekin, mesafeli ama heyecanlı bir sesle konuştu.

"Anlat, çabuk." Dedim, çalışanlarıma olan sabit mesafemle. Bu huyumu Mehmet Çakır'dan, babamdan almıştım.

"Pekala, Berk Ceylan, aramıza tespit edildiği kadarıyla altı adet köstebek yerleştirmiş ama merak etmeyin kim oldukları bulundu ve işten çıkarıldılar, veri tabanları da temizlendi. Ama zaten alacağını almış ama bizimle uğraşırken çalışanlarından biri cihazının içinde Ceylan'ın şirketinin kapılarını açık unutmuş, nefeslerini bile duyabiliyoruz efendim." Aklımda, ortaya çıkacaklarla birleşen bir tablo oluştu. Benden aldıklarının bin katıyla ona dönecektim ve karşısına çıkınca, yirmi adım önünde olacaktım onun. Zaten, araştırmayı bilen herkes, onun amatör sırrını biliyordur, dedim kendi kendime.

"Sana güveniyorum, Tekin, her detayı belgeleyelim. Ben bu temelleri zor inşa ettim, iki günlük bir şirkete yenilmeyeceğim." Dedim, son cümleyi kendi kendime söylerken.

"Temasta olacağım efendim, her yeni bilgiyi size haberdar edeceğim."

Maaşına zam gerekiyordu Tekin'in, fazlasıyla hak ediyordu. Ellerimi sildim ve yemek ortamından biraz daha uzaklaştım. Bunları Rüzgar ile paylaşmalıydım ama herkese yaymamam gerekiyordu, onların aile şirketine de dokunmadan bitirmeliydik bu işi. Berk Ceylan... Herkesin boyundan büyük yalanları olur ama seninki seninle aynı uzunlukta... Bakalım, gölgeni nasıl ortaya çıkaracağız? Düşün Poyraz, kalbin için düşün, şirketin için düşün, Pera için düşün.

Dört Renk Tek Ton (DÖRT RENK SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin