Parti sen gülünce başlasın

1.2K 38 7
                                    

Deniz Öztürk

Hugh Jackman son selamını verdi ve Rüzgar o an fırladı dışarı. Bense peşinden gidemeyecek kadar etkilenmiştim. Gösteri boyunca bir yalan düşüneceğimi söylemiştim ama... Yapmamıştım. Tanrı aşkına, sahnede bir oraya bir buraya atlayan dünyanın en artistik, en karizmatik adamı önünüzde olsa, sevgili dramasını düşünebilir miydiniz? Kafamı kaşıdım, bu durumu toparlamak zorundaydım. Hassas noktasından vurmuştum Rüzgar'ı, Ayberk konusundan. Affetmesi fazla zor olacaktı ama belki yarın doğum günüm diye konuyu ertelerdi? Kafamı toplanıp ayaklanacakken bir el engel oldu. "Umarım keyif almışsındır, mesajı atmamı ister misin yoksa yüz yüze konuşabilir miyiz?" dedi ondan beklemeyeceğim bir tavırla.

"Sevgilimin yanına gitmeliyim, beğendim, teşekkürler ama buna gerek yoktu." diyerek merdivenlere yürüdüm bu sefer engelsiz. Arkamdan geldiğini hissedebiliyordum. Kaşınıyordu. Ve sevgilimin zaten sinirli olduğunu göze alırsak, yüzüne sert bir yumruk yiyebilirdi. Terlediğim için yaptığım topuzumu açtım ve saçlarımı düzelttim çıkış yolunda. Tam arkamda Ayberk'in olmasından da çok rahatsızdım, her şey üstüme geliyor gibiydi. Umarım doğum günü partime gelirdi Rüzgar... Tabi ki de gelirdi, o kadar hayvan olamazdı. Eski sevgilinin hediyesi hakkında yalan söyleyip, üstüne onunla yan yana oturdun, bence hayvan olmak hakkı, diye fısıldadı içimdeki Deniz. Bu iç sesimi Pera alıştırmıştı, onu beslemiş ve büyütmüştü. Şimdiyse birlikte bana karşı tavır yapıyorlardı. Kendi ruhumun benim tarafımda olması gerekmez miydi? Oflayarak ağzına, zihnimdeki masadan aldığım kurabiyeleri soktum. Çok yesin, az konuşsun, iç sesim...

Kapıda bekleyen Rüzgar, sırtını duvara vermiş ve kapüşonlusunu örtmüştü. Bu onun, sana kızgınım tavrıydı. Yağmur yağmasa da o kapüşonlu kapanırdı... Biraz uzağımda da olsa benimle aynı yerde duran Ayberk'i fark eden Rüzgar, adımlarını bir çitanınkinden hızlı atarak geldi yanıma. Elinde tuttuğu, arabada bırakmış olduğum hırkamı sırtıma örttü nazikçe ama mesafeli tavırla. Sonrasında Ayberk'e ilerlemeye başladı.

"Rüzgar!" Ben ona dur diyemeden yakasını tutmuştu bile.

"Hey hey hey, dostum." Ayberk'i kendisiyle burun buruna pozisyona getirdi Rüzgar.

"Ne dostu lan! Sen şirketimi batırmak ve sevgilimi çalmak isteyen ama ikisini de sadece rüyanda görecek olan adamsın! Senden ölüyken de canlıyken de kurtulamayacak mıyım ben!" diyerek tısladı tam onun suratına doğru. Gözlerimi yumdum çünkü göremeyecek kadar korkuyordum olacaklardan.

"Doğum günü hediyesi, hediyedir. Sen hayallere saygı duymuyor olabilsin ama ben duyuyorum o yüzden Deniz'e bir öpücükten fazla değerli bir şey aldım." Ve o an onu susturucu darbeyi yemişti. Direkt ağzına geçirdiği yumruktan anında kan fışkırmıştı. Şiddetiyle yere düşen Ayberk sadece gülüyordu, bir de kan tükürüyordu. "Sevgilinin aklına ölüyken bile sizi ayıracak derecede takılmışsam Rüzgar Koçhan, şu an yaşıyorum, bence çok dikkat et." dedi sendeleyerek kalkarken. Ve tamamen kalkamadan bu sefer bir tekme yedi, tam göğsüne! Elim ayağım titriyordu, böyle bir şeye ilk defa şahit olmuştum. Etrafa toplanan insanları umursamadan elimi kavradı ve arabaya yürüttü bizi. Kendime geldiğimde eve yaklaşmıştık. Radyoda çalan Sıla, mesaj verir gibiydi ikimize de. Uzandı ve kapattı Rüzgar. Ona döndüm ve gördüğüm tek şey, kaşları çatık karşıya bakan ve fazla dikkatli şekilde arabayı kullanan bir adamdı. Bir milimde olsa dudaklarının kıvrıldığını görmeyi her şeye tercih ettiğim adamdı. Ve bana öyle uzak davranıyordu ki... Mesafesiyle. "Rüzgar..." dedim adını okşayarak.

"Ben senin hayallerine saygı duyduğum kadar başka hiçbir şeye o kadar saygı duymuyorum Deniz." dedi gözlerini yoldan ayırmadan. Direksiyondaki sağ eline uzandım ama ben tutamadan çekti. Elim havada yumruk oldu ve kucağıma geri indi. "Biliyorum, hayatım, biliyorum. Ayberk hiçbir hayalimi senden daha iyi bilemez. Benim belirli hayallerim var sadece senin bildiğin." dedim hüzünlü bir sesle. Beni geri itmesinden nefret ediyordum.

Dört Renk Tek Ton (DÖRT RENK SERİSİ 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin