Gözlerimi araladığımda Vanessa'nın kollarımdan tutarak beni hafifçe sarstığına şahit olmuştum.
Tamamen ayılarak hızla ayağa kalktım ve Vanessa'yı hafifçe ittim." Noluyo be ? " diyerek sesimi birazcık yükselttiğimde. Gülerek ,
" Kuzucum dün bir yattın bugün kalktın. Ne uykun varmış seninde. Akşam yemeği için uyandırmaya çalıştık , uyanmadın... Bari kahvaltıya gel." Dedi.
Dediklerine şaşırmamıştım. Diana'yla ne zaman konuşsak en az bir gün sonra uyanıyordum...
Kafamı sallayarak ilerideki banyoya ilerleyip bir iki defa tıklattım.
Kalabalıktık odada , biri içeride olabilirdi yani...Bir süre sonra açılan kapıyla altında havlu üstü çıplak bir şekilde banyodan çıkan angut Evan'a kaşlarım çatık bakmıştım.
Fazla uzatmadan elimi kaldırıp yatakların üstünde duran bir penyeyi ve eşofmanı sertçe suratına çarparak sertçe konuşmaya başladım.
" Bana bak senin sarayındaki herhangi bir oda değil burası. Bu odada ben ve Vanessa da kalıyor. Bir daha anadan üryan yanımda gezindiğini görürsem gebertirim seni. "
Sözlerim bittiğinde sinirli ve ciddi surat ifadesiyle suratıma bakan Evan'ı hafif ittirerek banyoya geri soktum. Kolundaki kolumu tutarak ittiğinde bu tarz hareketlerden hoşlanmadığını anlamıştım. Umrumda mı asla!
" Giyin çık asabımı bozma. Öyle de bakma bana... "
" Uzatma Luna! "
Diyerek sertçe kapıyı suratıma kapattığında arkamı dönüp bizi izleyen üç prens ve bir kelebeğe sertçe bakıp boş bir yere oturdum.
" Az önceki olanlar sizin içinde geçerli. Hepinizin boğazını keser en yakın dereye atarım. "
Cümlemi bitirdiğimde üçü de ellerini kaldırıp teslim oluyormuş gibi yapmıştı.
Söze ilk başlayan John kolunu omzuma atmaya çalışarak" Ay bu hep böyleydi zaten Knkacım... Ama sinirlendi bayağa. Dikkatli ol derim ben. Sana karşı hassas gibi duruyor ama fazla acımasızdır kendisi. Hiç düşünmeden adam keser o..."
Dedi.Dediklerine bir şey demeyip banyodan yeni çıkmış olan ve gerçektende sinirli olan beyimize bakarak
" Ateş olsa cümrü kadar yakar John sen merak etme. " dedim ve banyoya ilerleyerek içeri girdim. Son duyduğum Evan'ın
" İstesem dünyayı yakarım. İçinde biri olmasa..."
Dedikleri kafamı karıştırsada aldırış etmeden ellerimi yıkamaya başladım.
Evan'a böyle davranmamın sebebi bana olan yaklaşımlarıydı. Saçma sapan bakışları , sert sert konuşmaları , dibimde bitmeleri... Bir haller vardı ama pek aldırış etmiyordum.
Daha fazla zaman kaybetmeden rutin işlerimi halledip banyodan çıktım. Herkes hazır bir şekilde beni beklerken bende üstüme başıma ufak bir çeki düzen vererek bir baş işaretiyle odadan çıkmaya başladım.
Hemen yanımıza gelen kadın görevliyle birlikte kahvaltı yapacağımız yere ilerlemeye başlamıştık.
Büyük bir salona geldiğimizde kocaman bir masada bizi karşılayan Krala kısa bir bakış atarak boş bir yere oturdum.
Hızlıca kahvaltılıklar gelirken sessizce oturup masanın kurulmasını beklemeye başladım.●●●
Kahvaltılarımızı bitirmiş hazırlanıp önümüze konan kahvelerimizi içiyorduk. Bu kadar özenle bizi ağırlamaları hiç mantıklı gelmese de bir bok yapamayacaklarını bildiğimden rahat bir şekilde saatin gećmesini bekliyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSANMIŞ VARİS
FantasyAy Tanrıçasının varisi , Son ejder soyunun süvarisi Luna Santana... Cadıların laneti ve çözmesi gereken büyük bir kehanetin kor alevleri içine , anlamadığı bir anda düşen Luna , bilmediği bir çok kapıyı da beraberinde açacak ve tüm sırları açığa çık...