Müzik bittiğinde hafifçe iterek kurtulduğum Evan'ın dıştan sinirli duran ama benim anlayacahım şekilde sırıtan suratına kocaman bir yumruk indirmek istesemde , toplum içinde olduğumuz gerçeğini atlamayarak kendime hakim olmuştum...
Bize ayrılan masaya geçtiğimizde bir süre imayla bakmak isteyip suratımdan dolayı bakamayan arkadaşlarımın gözlerini benden kaçırmalarını izlemiştim.
Gecenin sonlarına doğru kocaman bir kükreyiş duyduğumda ayağa kalktım. Bu William'ın sesiydi. Bir şey mi olmuştu yoksa...
Piter ile birlikte pistin ortasında beliren William'a ne oldu der gibi bakarak yanlarına yaklaşmaya başladım. Devasa bedenlerinin yanında minicik kaldığımda kafalarını eğerek beni selamlayan ejderlerime ufak bir tebessüm gönderdim ve bir açıklama beklemeye başladım.
' Renayt , pusatsız ejderleri korumakla görevli olduğu için gelemedi kudretli kraliçem... Ama size vermemi istediği bir hediyeyi bizim eşliğimizle gönderdi. '
William'ın dediklerini saçma bulsam da bir şeyler olduğunu anlayarak içimden konuşmaya başladım.
' William ne oluyor ? Renayt benim kutsandığım hayvanım... Nasıl oluyorda yanıma ışınlanamıyor ? Ayrıca sadece Droko ve Piter kılıcına kavuşamadı. Piter burda , evde bir tek Droko kalmış. Alberto ve Niko onu korurdu. Dökül hemen anlat herşeyi. '
Sözüm bittiğinde , zihnimde hissettiğim baskıyla William'ın konuşmaya başlayacağını biliyordum.
' Kraliçem , Renayt senin ne düşündüğünü , ne amaçla buraya geldiğini biliyor , ve sonuçlarını da tahmin edebiliyor. Tehditlere karşı işini riske atmak istemedi ve hediyesini de bilerek herkesin içinde bizim takdim etmemizi istedi. '
William'ın söyledikleriyle istemeden güldüm ve merakla bizi izleyen insanları bekletmemek için kafamı olumlu anlamda salladım.
Ne gösterisi yapacaklarsa yapmalarına izin vermiştim. Renayt'ın bir şeyler karıştırdığını tahmin etmeliydim...Ejderimin kanadında şimdiye kadar farketmediğim küçük bir parıltı gördüğümde merakla beklemeye başladım.
Parıltı zannettiğim tacı kafama yerleştirdiklerinde şaşkın ifademi gizleyemeyerek benim gibi şaşkın halka döndürdüm yüzümü...
Şu durumdan çıkarttığım tek şey Renayt'ın şovu çok sevdiğiydi...LUNA'NIN TACI :
Tacımdaki taşların renginin siyah olması detayı tebessüm etmemi sağlarken ortadan yine bir kükremeyle kaybolan ejderlerimin gitmesini sevgiyle izledim. Yine yapacaklarını yapmışlardı.
Herkesin gözü üzerimdeyken duruşumdan asla taviz vermeyerek arkadaşlarımın yanına gidip oturdum. Hepsinin şaşkın ifadeleri hâlâ suratlarındayken gülmemek için kendimi sıkarak bir an önce partinin bitmesini beklemeye başladım.
●●●
Parti bitimi odamıza çekildikten sonra yorgunluktan hepimiz bir yerlere dağılmıştık. Düşünlerimi kafamdan gönderip gözlerimi kapadığımda fazla geçmeden kendimi yogun bir uykunun derinliğine bırakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSANMIŞ VARİS
FantasyAy Tanrıçasının varisi , Son ejder soyunun süvarisi Luna Santana... Cadıların laneti ve çözmesi gereken büyük bir kehanetin kor alevleri içine , anlamadığı bir anda düşen Luna , bilmediği bir çok kapıyı da beraberinde açacak ve tüm sırları açığa çık...