-28-

15.5K 1.5K 117
                                    

Geldiğimiz okulun bizim okuldan pek bir farkı yoktu. Sadece Lorna hocanın dediği gibi bahçede şaşırmış bir ifade ile gözlerimizin içine bakan bir çok orta yaşta çocuk vardı.

Bir kaçına göz atarak okula doğru ilerlemeye başlamıştım. Takimda arkamdan gelmeye başladığında adımlarımı biraz daha hızlandırdım.

Herkesin gözü bizim üzerimizdeydi. Hiç birine aldırış etmeden önümden geçen benim yaslarımda birini durdurarak konusmaya başladım.

" Müdürün odası nerde ? "

Sorduğum soruya kaşlarını çatan çocuk bir şey demeden gelin gibi bir işaret yaparak önden yürümeye başlamıştı.

Müdürün odasına geldikten sonra yanımızdan ayrılan çocukla beraber kapıyı tıklatıp içeri girdim.
Orta yaşlı bir adam tebessüm ederek önündeki koltuklara işaret ederek oturmamızı istemişti.
Dediğini yaparak oturduk ve konuşmasını beklemeye başladık.

" Öncelikle ben Daved Clorke. Kraliyet ailelerini ve beni kırmayarak okulumuza geldiğiniz için teşekkür ediyorum çocuklar. Casus çok profesyonel hareket ediyor. Iki aydır tek bir ize bile rastlamadık... İş sandığımızdan da kötü bir yere gidiyor. Bilgi sızdırması bir yana iki tane çocuk öldürüldü. Öğrencilere bir şey belli etmeyeceğiz diye akla karayı seçiyoruz. Size güvenim sonsuz. Lorna Hanımın anlattığı kadar güçlü ve iyiyseniz erkenden bu işi bitirebilriz. Sadece bir ay burda duracaksınız zaten. Casusu bulsak da bir ay burda durmalısınız ki çocuklar hiç bir şeyi anlamasın. Bir ay sonunda 9. Sınıflar arasında bir güç yarışması var. Gireceğiniz sınıfların bir çoğu güçlerini geliştirememiş öğrenciler. Gelistirip geliştirmemek size kalmış. Bir şey çaktırmayın yeter. Sonrasında kendi okulunuza gidebilirsiniz "

Daved beyin dediklerine kafamı onaylarcasına sallayarak

" Elimizden geleni yaparız. Gireceğimiz sınıfları ve saatleri bildirin ve kalmamız için bir yer temin edin yeter. " dedim ve ayağa kalktım.

Daved bey dediklerimden sonra tebessüm ederek masasının üstündeki kağıtları teker teker bize uzattı.

" Ders bitiminde yanıma gelin sizi kalacağınız eve götüreyim. Gireceğiniz sınıflar son katta. İyi dersler çocuklar... Ha birde 9- A sınıfına kim giriyorsa ona da başarılar. " diyerek gülen adama sinirle bakıp gözlerimi devirmiştim.

Lanet sınıfa benim girecek olmam dışında pek bir problem yoktu. Kapıdan çıkarak merdivenlerden inmeye başlamıştım. En sonunda son kata geldiğimde ilk başta duran kapının üstünde 9-A sınıfını görmemle bizimkilere dönüp

" Ders sonu görüşürüz , dikkatli olun. " dedim ve sınıfın kapısıni açıp içeri girdim.

Kapıyı kapatık arkamı döndüğümde nerdeyse benden uzun duran ama küçük olan gençlere elimle yerlerinize geçin işareti yaptım. Sınıf sınıf değil ahırdı resmen. Herkes ayakta deli gibi bir oraya bir buraya koşuşturuyordu.

" Sen kim oluyorsun ki ? Daha bugün birden belirdiniz okulumuzda. Senden mi emir alacağız. "

Diye bir ses duyduğumda hemen sağ tarafıma dönüp sesin geldiği yere baktım. Bu bizi müdürün yanına götüren çocuktu. Hem egoluydu hemde dili fazla uzun...

Cevap vermeden herkese itafen öyle bir bakış atmıştım ki bir çoğu yerine geçmiş bir çoğu da birbirine bakarak destek aramaya başlamıştı.

Ayakta duran bir kac kişiyide sırasıyla kolundan tutarak boş sıralara oturtup öğretmenler masasına geçip oturdum.

Önümdeki , senenin başından beri doldurulmamış boş deftere bir kaç bir sey karalayıp imzaladım ve hepbir ağızdan konuşan öğrencilerden sebep elimi sertçe masaya vurarak sesli bir şekilde konuşmaya başladım.

" Bir süre eğitmeniniz benim. Fazla sinirli , çok ve boş konuşmalara tahammülü olmayan , gerektiğinde canınızı okuyacak kişiyim. Sizin yerinizde olsam sesimi keser ve dediklerimi sorunsuz bir şekilde yapmayı denerdim. Bir ayın sonunda bir bok becermek istiyorsanız , beni sinirlendirmeyin. "

Dediklerimden sonra şok olmuş çıtları çıkmayan çocukları bir şey demeden incelemeye başladım. Varsa yoksa 15 kişilerdi. Uğraşması zorlu olmazdı. Bir aya mum yapardım hepsini...

" Boşuna gelmişsin hocam sen. Bizim adımız dokuza çıkmış, sekize inmez. Gelen her hoca beceriksiz bunlar diyerek bırakıp gitti bizi. Sende bıkar gidersin. "

Uzun saçlı bir çocuk konuştuğunda ilk başta cevap vermeden ayağa kalktım.

" İsmin ne ? "

" Jake "

Soruma direk cevap veren Jake' e kafamı olumsuz anlamda salladım ve konuşmaya başladım.

" Beceriksiz olsanız burda olmazdınız Jake. Ben dünyadan geldim ve inan asıl beceriksizler ordalar... Biriniz daha benim adima karar vererek konuşmasın. "

Cümlem bittiğinde asi çocuk konuşmaya başlamıştı.

" Sende dünyadan gelmişsin. Demek beceriksiz olduğunu kabul ediyorsun. Bizi sen mi egiteceksin. Sen daha kendini eğitememişsin. Ruh hayvanın var mı bari. "

Sonlara doğru gülen ergene dik dik bakarak olduğum yerde durdum.

" Konuşmadan önce adlarınızı söyleyin. Adın ne ? " 

" Thomas "

Thomas'tan çekmediğim bakışlarımı bir an için sınıfta dolaştırmaya başladım.

" Sana gücümü kanıtlayacak değilim Thomas. Ama bil ve konuşmalarına dikkat et diye söylüyorum. Ay tanrıçası Diana'nın varisiyim. Son ejderlerin süvarisiyim. Başınıza talih kuşu kondu yani... Bunu değerlendirin derim. "

Thomas şok içinde gözlerini bedenimde gezdirmeye başladığımda sembol aradığını anlamıştım. Üstümdeki deri ceketi çıkararak kolumdaki ve bileğimdeki sembolleri gözlerinin önüne sundum. 

Onların benim ay tanrıçası olduğumu bilmeleri bir şey değiştirmeyecekti. Hatta belki bu sayede sağda solda duyulur ve casus kendini ele verirdi.

" Şu fısıltıyı kesin! Şimdi beni iyi dinleyin. Gücünüzün son raddesine kadar çalışacak açığa çıkaramadığınız o güçleri kullanmayı öğreneceksiniz. Verdiğim komutları , söylediğim sözleri dinlemeyip kafasına buyruk takılan herkese ceza veririm. Ve bu ceza tek ayak üstünde durmak olmaz. Sizinle okulda çalışma yapmayacağız. Gördüğüme göre 7 saat dersiniz var. İlk beş saati benim belirlediğim bir yere gideceğiz ve çalışacaksınız. Son iki saati de okula geliriz yorgunluktan sınıfta uyursunuz zaten. Dediklerimi anlamayan , ya da anlamak istemeyen var mı ? " diyerek uzunca konuşup pür dikkat beni dinleyen çocuklara kısa bir bakış attım. Bir şeyler demelerini bekliyordum.

" Yapabilir miyiz cidden... İnanıyor musunuz bize hocam. " diyerek yine benim fikrimi soran Jake'ye ufak bir tebessüm ettim ve

" İsteyen herkes başarır Jake. İstemezseniz bile istemek zorunda kalacağınız için en iyisi olacaksınız. "



Bol bol yorum ve oyy bekliyorum....🖤

KUTSANMIŞ VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin