-22-

17.9K 2K 264
                                    

Ejderlerimin sesinden sonra olduğumuz yer şiddetli bir biçimde sallanmaya başlamıştı. Bu da ejderlerimin saraya saldırdıkları anlamına geliyordu... Neredeyse tüm cadılar koşuşturarak bulunduğumuz yerden çıkip gitmeye başladığında bende istemsizce sırıtmaya başlamıştım.

Hemen zindanın önünde duran cadının önümdeki şeritler el verdiğince boğazına yapışarak tehditler savurmaya başladım.

" Eğer şimdi , arkadaşlarımın ve benim ayağamızdaki şeyleri çıkarmazsan gebertirim seni "

Tıslayarak söylediklerimden sonra nefesi iyice kesilmiş olan cadı elini kaldırarak bileklerimizdeki metal kelepçeyi çıkardığında cadıyı yere birakarak elimle zindanin kapısını açtım ve dışarı çıktım.

Koşarak Hero'nun yanına geldiğimde biraz daha kendini toparlamış olduğunu gördüm. Elimi kaldırıp tüm zindanların kapısını açarak herkesi serbest bırakmıştım.

Takım tamamiyle eksiksiz yanıma geldiğinde hemen çıkışa yönelerek hızlıca koşmaya başladım.

Birden önümüze çikan ve gittikçe çoğalan cadılara elimi uzatarak tuzla buz olmalarını sağladığımda bosalan salona kısaca göz gezdirdim. Hazır fırsattan istifade Vanessa'ya kısa bir göz atarak yapması gerekeni yapması için talimat vermiştim.

Üç tane portal açarak içinden geçmemizi belirttiğinde ben ve Evan direk önümüzdeki portala atlayarak geçitten geçmiştik.

Geldiğimiz yer sarayın girişiydi yani at arabasindan indiğimiz yer

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Geldiğimiz yer sarayın girişiydi yani at arabasindan indiğimiz yer. Hemen peşimizden diğerleride geldiğinde hızı kesmeden ilerlemeye başlamıştım.

Onların hepsini öldürmek istiyordum. Hemde son bir tane cadı kalana kadar...
Ama şuan olmazdı. Zamanı değildi. Onlara onların evlerinde saldırmak tamamen aptallık ve ahmaklık olurdu. Bu kendi kalene gol atmak gibi bir şeydi... Hayır bana bir şey olmazdı olmasına ama arkadaşlarımı tehlikeye atamazdım.

Yeterince uzak bir yere geldiğimizde durarak ejderlerimi izlemeye başlamıştım. Bize gerek bile kalmamıştı... Onlar her şeyi zaten yıkıp kül etmişti.

Gözüm işin en sonunda ortalığı aleve veren ejderim Droko'ya kaydığında gülmeden edememiştim. Seviyordum ben ejderlerimi. Hem de çok seviyordum...

 Hem de çok seviyordum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KUTSANMIŞ VARİSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin