Gözümüzün önünde bulunan saraya şaşkınlıkla bakarken yetmezmiş gibi devasa kapının önünde bulunan insanlar daha da şaşırmamı sağlamıştı.William'ın kılıcı şifacı olduğu için mi insanlara emanet edilmişti... Gerçi Hadrian denen bu bölgede insan bulunması bile bir mucizeydi ama... Neyse öğrenirdik şimdi.
Atımdan inip bir ağaca bağladığımda çoktan yanıma gelmiş olan takımıma döndüm.
" Sizi kalkana alıyorum. " diyerek ellerimi kaldırıp herkesi kalkana aldım. Sonra da konuşmaya devam ettim.
" İçeri bir tek ben gireceğim. Buradaki canlılar insan. Güçleri olabilir. Burda da kendinizi koruyun.... İşimi zorlaştıracak bir şey yapmayın sakın. Ikinci kaptan Evan. O ne diyorsa onu yaparsınız. "
Sözlerim bittiğinde itiraz etmelerini beklemeden askerlerin yanına gitmiştim bile...
" Durr! Kimsin " diyen askere ben daha bir şey diyemeden Arkamda beliren devasa cüssesiyle William cevap vermişti.
" Kraliçenizin önünde eğileceksiniz... Densizlik etmeyin. " diyerek koca kanadının birini bana saran ejderime ufak bir tebessüm edip arkamı döndüm.
Piter Evan'ların yanındaydı. Onları koruyor gibiydi...
Geldiklerine göre burada bir tehlike söz konusuydu..." Ben burdayım minik tanrıçam şu insan yavrularına göz kulak olacağım." Diyen Piter , Evan'lara tiskinir gibi bakmıştı.
Benden başka hiç bir insana tahammül edemediklerini farketmiştim... Daha falza olduğum yerde durmadan Piteri onaylayarak askerlerin sonuna kadar açtığı kapıdan William eşliğinde geçmiştim.
Askerlerden biri krallarına haber vermiş olacaktı ki korumalarıyla birlikte saray binasının önünde bizi bekliyordu.
" Ejder William. Hâlâ anlamıyorum , bu kadar umudu nerden temin ediyorsunuz. Kılıç senin olsaydı eğer , bize geri gelmezdi. Senin bir ucubeden farkın yok. Yanındaki pisliği de al git burdan hemen! "
Kral denen piçin söyledikleriyle sinir kat sayım artsa da benden kat be kat sinirli olan ejderimi heryeri yok etmeden durdurmam gerekiyordu.
Devasa ayaklarıyla bir iki adım atıp Kralı parçalara ayırmaya hazırlanan ejderhama son sesimle bağırdım.
" WİLLİAM DUR! "
Sesimi işiten ejderim bir süre daha kükreyerek Kralın yanında durduktan sonra yanıma adımlayıp arkama geçti.
Kral bana şaşırmış gözlerle bakarken bir iki adım öne çıkarak aramızdaki mesafeyi azalttım.
" Seni ve halkını tek bir hamlede tanelerine ayırabilir veya Yerin bin kat dibine hapsedebilirim. Ama gel gör ki ben iyilik sever bir pisliğim. Bir kaç emrimi yerine getirdiğiniz müddetçe rahat bir şekilde yaşamanıza izin vereceğim. "
Dediklerimin ardından inanmayan gözlerle gözlerime bakan kral el hareketiyle bir kaç askeri üzerime göndermeye çalışmıştı.
Hızla sağ elimi uzatarak üzerime gelen üç askeri saniyesinde tuzla buz ettiğimde haddinde fazla küstah olan kralın üstüne yürümeye başladım." Bunu sen istedin köpek... Benim! ejderime ucube diyen birini ikinci kez affedecek değilim.Hepinizi yok edeceğim..."
Ellerimi havaya kaldırdığımda tamda tahmin ettiğim gibi eline yeni aldığı kılıçla yanıma gelip korkan gözlerle gözlerime bakıp
" Yapma Rayne... Misafirimiz olun bu gece. Yarın kılıcın sahibine ulaşmasının kutlaması yapılacak. Sizinde katılmanızdan onur duyarız. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSANMIŞ VARİS
FantasyAy Tanrıçasının varisi , Son ejder soyunun süvarisi Luna Santana... Cadıların laneti ve çözmesi gereken büyük bir kehanetin kor alevleri içine , anlamadığı bir anda düşen Luna , bilmediği bir çok kapıyı da beraberinde açacak ve tüm sırları açığa çık...