KUTSANMIŞ VARİS

-6-

Gözlerim kendiliğinden açıldığında etrafımı net bir şekilde inceledim. Odada olduğum gerçeği içime su serpse de rüyama Diana'nın girmesi şokunu yeni yeni yaşıyordum...

Yataktan kalkıp karşıda görünen banyo olduğunu tahmin ettiğim kapıya doğru adımlamaya başladım. Güzel bir duş , ayılmama fazlasıyla yardımcı olabilirdi.

Soğuk suyun altında bir süre oyalanarak güzelce bir duş alıp havluya sarınarak odadan çıktım. Dolaptan bedenime uygun siyah şort , askılı crop ve kısa deri ceketi de alarak banyoya geri gidip güzelce giyindim.

Postallarımı da ayağıma giyindiğimde saatin 8 e geldiğini farketmiştim. Derslerin 9 da başladığını bildiğimden kısa bir kahvaltı yapmak için odadan çıktım. Kahvaltıdan sonra da müdüre hanımin yanına gidip ders programlarımı alırdım artık...

Tıklım tıklım dolu olan kantin iştahımı kaçırsa da derste açlıktan bayılmamak için sıraya girdim. Bir süre sonra bana gelen sırayla birlikte gözüme iyi görünen bir kaç yemek alarak boş bir masaya oturdum.
Yemekler görüntüleri aksine iştah açıçı nitelikte olduğundan insanın yedikçe yiyesi geliyordu.
Son kaşığımı da ağzıma attığımda kantinin ortasından gelen gürültü dikkatimi oraya yöneltmemi sağlamıştı.

Bağırarak tartışan kişilerin çakma sarılar grubu başkanı Berlinda ve Vanessa olması aşırı merak uyandırsa da sonradan umursamadan son kaşığımı da ağzıma atarak yemiştim.
Küçük bir çığlık eşliğinde yine dikkatimi çekemeyi başaran Vanessa yere düşmüş bir şekilde acı içinde duruyordu. Gözlerinde gördüğüm saf kızgınlık bana nedense bir an için gurur vermişti. 4 kişi karşısında dik durup bebekler gibi ağlamaması hoşuma gitmişti.

Berlinda elinden beyaz bir duman çıkartıp yine bir hamle yapacaktı ki oturduğum yerden hızla kalkıp önümdeki bir kaç kişiyi iterek yanlarina adımladım.

Beni gören Berlinda elindeki beyaz sise benzer dumanı şimdilik çeksede dikkatle ne yapacaģımı beklemeye baslamıştı.
Yerden kalkmaya çalışan Vanessa'nın kollarından tutarak hızla doğrulttuğumda beni görmüş olmanın mutluluğuyla hafif bir tebessüm göndermişti.

Sert mizacımla düz bir şekilde ne olduğunu sorarak neden bu halde olduklarını öğrenmeye çalıştım.

" Ne bu tantana "

Sorduğum soruya tam Vanessa ağzını açmış cevap verecekken Berlinda kendinden emin bir şekilde bir adım öne çıkarak

" Sana ne be çömez , sen git olmayan gücünü ortaya çıkartmaya çalış. " dedi.

Dedikleriyle birlikte sinir kat sayım artsa da sakin olmaya çalışarak sadece

" Kes sesini " diyerek dikkatimi Vanessa'ya verdim ve " Anlat bakalım. " dedim.

Üstümüze doğru gelen beyaz dumanı elimi kaldırarak durdurdum. Madde hükmü cok güzel bir güçtü. Evrendeki tüm madde yapısına hükmedebiliyordun...

Şok içinde gözlerimin içine bakan Berlinda ve neredeyse okulun tamamını kapsayan kantin eşliğinde dumanı tamamen karşımdaki salağın kontrolünden alarak yok ettim. Tamamen sinir dolu ciddi suratimla bir iki adım öne çıkıp parmağımî havaya kaldırarak Berlinda dahil kantindeki herkese hitaben konuşmaya basladım.

" Bana bak çakma sarı , ben öyle senin iki kelime bir dumanla korkutabileceğin türden biri değilim... Ne bana ne de ben burda olduğum sürece güçsüz gördüğünüz tek gezen insanlara karşı , egonuzu tatmin etmeye çalışarak grup halinde sıkıştırıp güç gösterisinde bulunmanıza izin vermem. Aksi takdirde..." dedim ve bir kaç adım daha atarak tam dibine girip sinirden kırmızıya dönmüş gözlerimle açık bir şekilde tehdit ettim.