Herkes benim gibi olduğu yerde şok içinde durmaya devam ettiğinde silkelenerek kendime geldim ve elimi yüzümü hızlıca sildim. Ben güçlü olmak zorundaydım , hepimiz güçlü durmak zorundaydık ki Vanes'i bulabilelim.
Hızlıca ellerimi birbirine çarparak hepsinin dikkatini üzerime çekmiştim.
" Kendimize geliyoruz. Hemde hemen!!! Vanes bulunsun istiyorsak bebek gibi ağlayamayız... Şimdi gerekirse burdaki her deliğe yetmezse tüm gezegenlere gider ve onu bulurum. Vanes yerinde hanginiz olsa bunu yapardım. Şimdi ağlamayıp benimle gelecek kadar güçlüyseniz. Sadece 20 dakika sonra bahçede bekliyor olacağım. Geç kalmayın..."
Hızlı adımlarla okula girdikten sonra koşarak merdivenlerden çıktım ve odama girdim.
Bulacaktım kardeşim dediğim insanı... Başka bir ihtimal söz konusu bile olamazdı.Hızla üstüme deri kaplı olan Alex hocanın bize takım olarak yaptırdığı zırhlı kıyafetleri giydim. Herkesin giyeceğine emindim. Çünkü her koşula dayanıklı bir kıyafetti. Kızların ki dar bir tulum. Erkeklerinki ise iki parça olmak üzere bol bir kıyafetti.
Deri tulumumun baldırlarıma denk gelen yerde çakı koyabilmem için yerler vardı. Aldığı kadar çakılarımı yerleştirdikten sonra belindeki tulumla birleşik olan kemeri biraz daha sıksrak bedenime tam oturmasını sağlamıştım.
Luna kıyafet temsili :
Ayaklarıma da postallarımı geçirdikten sonra hızla odadan çıkarak bahçeye adımlamaya başlamıştım.
Okul kapısından çıkacağım zaman omzuma atılan kolla kafamı hızla çevirip kim olduğuna bakmıştım. Evan'dı...Bir şey demeden kolunu da omzumdan atmadan bahçenin ortasına gidene kadar beklemiştim. Ben durduğumda herkes benimle birlikte durmuştu. Evan ciddiyetle kolunu omzumdan çekerek giydikleri kıyafetlerin çıkarttığı kasları gözler önüne sermişti. Gerçi bir tek Evan değil tüm erkekler yakışıklı olmuştu... Vanessa olsa bunu onların suratına direk olarak söyler mutlu olmalarını sağlardı... Bense kendi fikirlerimi her zaman kendime saklardım.
" Nereye gideceğiz şimdi kaptan ? Kelebeğin nereye gideceği hakkında en ufak bir fikrimiz bile yok." diyerek bir soru yönelten Daniel'e ilk başta ne diyeceğimi bilemesem de sonradan aklıma gelen fikirle konuşmaya başlamıştım.
" Buraya gelmeden önce yaşadığı yer... Kısaca gidebileceğimiz her yere bakacağız. Burda gidilebilecek kaç tane yer var bilmiyorum. Ama bizi hem kısa yoldan götürecek , hemde bu gezegeni avucunun içi gibi bilen birini tanıyorum "
Onlar bana beklentiyle bakarken yükselen kükreme sesiyle çoktan çağırmış olduğum ejderlerim belirmişti yanımızda. Piter ile Niko gelmişti...
" Piter , bizi gidilebilecek her yere götürmeni istiyorum. Vanessa'yı geç olmadan bulmamız lazım. Yaralıydı..."
Dediklerimden sonra koca bir kükreme sesi duyulduktan sonra ejderim zihnime değil de aksine dışarı doğru konuşmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSANMIŞ VARİS
FantasyAy Tanrıçasının varisi , Son ejder soyunun süvarisi Luna Santana... Cadıların laneti ve çözmesi gereken büyük bir kehanetin kor alevleri içine , anlamadığı bir anda düşen Luna , bilmediği bir çok kapıyı da beraberinde açacak ve tüm sırları açığa çık...