Sabah kapının defalarca çalınma sesiyle kalkamak zorunda kalmıştım. Hayır kimse duymuyor muydu bu gürültüyü yani! Herkes mışıl mışıl uyuyordu resmen...
Hızlı ve sert adımlarla kapıya ilerleyip sinirle açtığımda kapıda gözleri korku ve endişeyle bakan Eva'yı görmeyi beklemiyordum.
Kucağıma atladığında kollarımı minik bedenine dolayarak kapıyı kapatıp yatağıma geri gitmiştim.
" Eva bir şey mi oldu ? " diyerek neden bu halde olduğunu sorduğumda kafasını boynumdan çekerek
" Dün birileriyle savaştığını gördüm. Seni okulda aradım ama bulamadım. " dedi.
Uykudan yeni uyandığını belli eden dağınık saçlarına ufak bir öpücük kondurduktan sonra konuşmaya başlamıştım.
" Evet , dün biraz düşman patakladım. Sizi koruduğum gibi kendimi de korurum Eva. Beni düşünüpte kendini üzme tamam mı ?"
Sözlerim minik bir çocukla konuşmama göre fazla sert ve netti. Ama bu onun içindi. Gelecekte beni bir çok kere daha birileriyle savaşırken görecekti her seferinde korkuyla gelmemi beklememeliydi...
" Tamam o zaman abla. Ben gitsem olur mu ? Clara kayboldum sanıp bana kızabilir."
Dediklerine kafamı sallayarak kucağımdan inmesine izin vermiştim. Pıtı pıtı yürüyerek yanımdan geçerken tebessüm etmeden duramamıştım.
Kapı kapanma sesi geldikten sonra ellerimle yüzümü sıvazlamıştım. Dünkü ağrı bedenimi terketmişti. Buna fazlasıyla sevinmiştim.
" Bücür neden gelmiş , bir şey mi olmuş ?"
Evan'ın sesini duyduğumda irkilsemde bir şey demeyerek kafamı olumsuz anlamda salladım.
" Beni görmeye gelmiş "
Dediklerime bir tepki vermezken yanağımdan öperek yataktan kalkmış banyoya ilerlemişti.
Bir süre sonra herkes yavaş yavaş kalkmaya başlamıştı. Vanessa'nın , John'un ahtapot gibi sarılmış kollarını ittirmeye çabaladığını gördüğümde hâlâ barışmadıklarını anlamıştım.
En sonunda zorla da olsa kurtularak ayağa kalkan kelebek benim yanıma geldi ve dibime girerek oturdu.
" Emma'yla konuşmuşsun kuzum ne dedin , ha! O ne dedi ? "
Vanes'in sırayla sorduğu sorulara sert mizacımı koruyarak cevap vermiştim.
" Konu kapandı... Bana bak Vanes , sizin yüzünüzden arabulucu oldum resmen! Bir daha kavga ettiğinizi görmeyeceğim. Aksi hâlde ikinizi de bir güzel döver yaralarınızı sarmanızı izlerim. "
Dedidiklerime kahkaha atan John ve Vanessa'ya öldürücü bakışımı attığımda anında susmalarını keyifle izlemiştim. Hah böyle işte. Adam olun!
Banyodan çıkan Evan'dan sonra banyoya ilk giren kişi Hero olmuştu. Resmen uçarak gitmişti.
" Benim minik kelebeğim gelsene yanıma niye kaçıyorsun ? Luna bacım hallettim dedi ya... Hala kızgın mısın? "
" Evet kızgınım. Bana bak , benim üzerime gül koklamak gibi bir aptallığa düşersen eğer , seni uzay boşluğuna gönderir ölüme terkederim John. Kıyamam sanma sakın! Evet kıyamam ama Luna'ya yaptırırım. Anladın mı ? "
Vanessa'nın kurduğu cümleye kahkaha atan John masum bir surat ifadesi takınarak
" Ben seni ölümüne seviyorum sevdiğim. Güzeller güzeli papatyamın üzerine konan kelebekten sonra dikenli gülü ne yapayım.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSANMIŞ VARİS
FantasyAy Tanrıçasının varisi , Son ejder soyunun süvarisi Luna Santana... Cadıların laneti ve çözmesi gereken büyük bir kehanetin kor alevleri içine , anlamadığı bir anda düşen Luna , bilmediği bir çok kapıyı da beraberinde açacak ve tüm sırları açığa çık...