Okul bıraktığımız gibiydi... Bir sorun yok gibi görünüyordu.
Yanımda etrafına baka baka ilerleyen Thomas'ın koluna vurarak görüş açısına girmiştim.
" Sevdin bakıyorum da ? "
Cümlem biter bitmez kocaman gülümsemesiyle kafasını sallayarak
" Bizim okuldan daha büyük. Hem zaten yeni yerler her zaman ilgimi çekmiştir." Dedi.
Anladım der gibi kafamı olumlu anlamada salladım. Erkekler koridoruna girdiğimizde bakışlarımı Evan'a çevirip konuşmaya başlamıştım.
" Sana emanet. " dedim ve bakışlarımı kafasını olumlu anlamda sallayan Evan'dan çekerek peşime takılan Thomas'a çevirdim.
" Evan'ın sözünden çıkıp haylazlık yapmaya çalışırsan..."
Ben daha cümlemi tamamlayamadan ortaya atlayan deli Thom
" Biliyorum , biliyorum fena olur. Korkuyorum zaten senden götüm yemez. " dedi.
Ben tam küfür eden ağzının ortasına vuracakken Evan ve Daniel hızla Thomas'ın kolundan tutup koridorda ilerlemeye başlamışlardı.
Arkalarından John ve Hero da gittiğinde bizde Vanessa ile birlikte kendi odamıza doğru ilerlemeye başlamıştık.
Odadan içeriye girdiğimde hızla ilerleyip kendimi yatağa atmıştım. Yorgun değildim ama bir halsizlik vardi üstümde. Sanırım acıkmıştım...
Kendi yatağı yokmuşcasına benim yatağıma oturan kelebeğe ne oldu der gibi bakarak cevap vermesini beklemiştim.
Düşünceli bir şekilde" İçimde bir his var Luna. Bilmiyorum böyle , böyle sanki biri boğazımı sıkıyor gibi..." diyerek gözlerimin içine bakmaya başlamıştı.
Söyledikleriyle birlikte ellerimle yüzümü sıvazladıktan sonra konuşmaya başladım.
" Günlerdir aynı şey bana da oluyor Vanes. Başımıza gelmeyen kalmadı ama o boğazımdaki yumru geçmiyor... "
Dediklerimle birlikte iyice yüzü düşen arkadaşım yüzünden ayağa kalkarak elimle gel işareti yapmıştım.
" Kuruntu yapıp durma! Benim abartmam. Açlıktan da oluyor olabilir. "
Dediklerime güldükten sonra benimle birlikte odadan çıkan Vanes daha rahat görünüyordu.
Böyleydi işte ben kötü bir şey söylediğimde herkes telaş yapıyordu. Belki söylediklerimi fazla ciddeye aldıklarındandır bilemiyorum.Ama uzun zaman önce aldığım bir kararla her ne olursa olsun kimseyi telaşlandırmamak adına bir konu netice kazanmadan kimseye söylemiyordum.
Yemekhaneye geldiğimizde Evan'ları da yemek yerken görmüştük. Kaşlarım çatılsa da bir şey demeden yiyecek bir şeyler alarak yanlarına gidip oturduk.
" Bizi neden çağırmıyorsunuz siz! Rahatsızlık mı veriyoruz size ? Hıh... Seni söylemek bile istemiyorum John!! İnsan bir sevgilisini düşünür be"
Vanessa herkese hitaben sinirli sinirli konuşmaya başladığında olaya hiç dahil olmadan hızlıca yemeğimi yemeye devam etmiştim.
" Yorgunsunuzudur dinlenirsiniz belki diye düşündük beybim ya! Bak Luna kankamın umrunda bile değil... Kaptan bir şey söyle ya öldürcek bu sevdicek beni."
John Vanes'e karşı kendini açıklamaya çalışmaya başladığında işin içinde sıyrılmak için benim ismimi vermişti.
Dediklerine kaşlarımi çatarak" Beni karıştırma John." Dedim. Ona yardım etmek için a desem kırk gün kırk gece Vanessa'nın sesiyle yatıp kalkmak zorunda kalırdım. Bir konuşmaya başladı mı susmuyordu resmen kız...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSANMIŞ VARİS
FantasyAy Tanrıçasının varisi , Son ejder soyunun süvarisi Luna Santana... Cadıların laneti ve çözmesi gereken büyük bir kehanetin kor alevleri içine , anlamadığı bir anda düşen Luna , bilmediği bir çok kapıyı da beraberinde açacak ve tüm sırları açığa çık...