Gözlerimi sızlayan bedenimle açmak zorunda kaldığımda etrafın ölüm sessizliğinde olması ürpermeme sebep olmuştu...
Etrafıma kısa bir göz gezdirdiğimde devasa bir mağranın içinde bulunduğumu görmüştüm. Yine rüyada olmalıydım... Ama neden bu kadar gerçek gibiydi...
Ağaya kalktığımda mağradan çıkmak için adımlamaya başladım.Mağradan dışarı çıktığımda beni büyük bir orman karşılamıştı. Kim beni buraya nasıl getirmişti ki...
Dün lanet ruh hayvanımı çağırmıştım. Sol kolumun acısından bayılmıştım sanırım.
Gözlerim incelemek adına sol omzuma kaydığında gördüklerim karşısında şok olmuştum.
Koskocaman ejderha dövmesinin sol koluma nerden geldiğini ölesiye merak ediyordum... Neden sürekli vücudumda benden habersiz semboller beliriyordu?Ben hâlâ şok olmuş bir şekilde etrafıma bakarken birden etrafımın kararmasıyla kocaman bir kükreyiş sesi duymdum.
Kafamı kaldırarak yukarı baktığımdaysa devasa simsiyah bir ejderha ile göz göze gelmiştim. Kükreyişi rüyamdaki kükremeyle birebir aynıydı...Bir iki adım geri gittiğimde kafasını bana yaklaştıran Ejder sayesinde olduğum yerde durmuş gücümü çağırarak buz gibi sesimle bağırmıştım.
" Ne istiyorsun "
Bağırmamın ardından verdiği nefesle saçlarım uçuşmaya başlamıştı. Masmavi gözleriyle bakışlarını benden ayırmayan ejder bana zarar verecek gibi de durmuyordu.
' Benim ismim Renayt küçüğüm... Seni doğduğunda kutsayan ruh hayvanınım.' Diyerek kendini tanıtan ejderhaya gözlerimi pörtleterek baktım.
O benim ruh hayvanım mıydı yani... Herkesin aslanı , kurtu , kargası varken benim ejderham mı vardı ?
Yüzünü bana biraz daha yaklaştıran ejderha sanki onu sevmemi ister gibi bir görüntü sergilsmisti gözümde. Bana zarar vermeyeceğine adım kadar emin olmuştum artık. Ruh hayvanım tarafından öldürülecek değildim ya...
Elimle taş gibi olan derisini okşamaya başladığımda konuşmayı da ihmal etmemiştim." Renayt , neden kolumda bir ejderha sembolü belirdi... Herkeste olan bir şey mi bu ? " diye sordum.
Sorduğum soruya aninda cevap veren ejderham gözlerini bir an bile benden ayırmıyordu.
' Hayır kudretlim , kutsanışımızın simgesi kolundaki. Benimde boynumda sonsuzluk işareti ve ay sembolü var... Bu semboller birbirimize bağlılığımızı temsil eder. '
Dediklerine kafamı olumlu anlamda sallayıp hızla diğer soruma geçtim.
" Peki neden beni buraya getirdin... Okula gitmeliyim Renayt. Kehanet , cadılar... Zihnimi okuyabilirsin zaten. Uğraşmam gereken çok şey var. "
Diyerek gitmem gerektiğini söylediğimde uzandığı yerden kalkarak devasa cüssesini heybetli bir şekilde gözler önüne sermişti.
' Kehanetin yazılacağı yere götüreceğim seni küçüğüm... Bu yüzden getirdim seni '
Renayt'ın dedikleri şaşırmama beden olsa da bir tepki veremden tamam diyerek havalanıp koca sırtıne yerleştim.
Gidelim bakalım nereye gidiyorsak. Şu kehanet meselesini de öğrenmiş oluruz artık...▪▪▪
Gözlerime inanamıyordum resmen...
Renayt'ın beni getirdiği yerde 5 tane daha ejderha vardı. Hepsi de birbirinden güzel ve ihtişamlıydı...
Önümde başlarını eğerek beni selamlayan ejderlerden sonra tuhaf bir surat ifadesiyle sorar gibi Renayt'a bakmıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KUTSANMIŞ VARİS
FantasyAy Tanrıçasının varisi , Son ejder soyunun süvarisi Luna Santana... Cadıların laneti ve çözmesi gereken büyük bir kehanetin kor alevleri içine , anlamadığı bir anda düşen Luna , bilmediği bir çok kapıyı da beraberinde açacak ve tüm sırları açığa çık...