5. Bölüm

90.7K 4.7K 3.6K
                                    

*BERENDEN*

Yamaç hâlâ bana sarılıyordu ve ben put gibi duruyordum. Ne kendimi çekebilmiştim ne de onu itebilmiştim. Şu an sadece öylece duruyorduk.

Bana sarılmıştı. Bu bir sevgi göstergesi miydi?

O benim abimdi... Beni sadece 1 günde kardeşi olarak görmeye mi başlamıştı?

Beni 16 yıllık abim bile sevmeyip, bana bir defa sarılmazken o bana ilk günden sarılmış, hastanede de beni Ceme karşı korumuştu.

Benim Cemden 16 yıl boyunca istediğim şeyi bir günde yapmıştı bana. Abilik...

"Şu an... Şu anı yaşamayı ne kadar çok istediğimi bilemezsin." dedi ve sustu. Sesi oldukça kısık çıkıyordu. Sadece benim duyabileceğim şekilde.

Konuşamıyordum. Ne diyebilirdim ki zaten?

Ama aklımda oturmayan şeyler vardı. Şu anı yaşamayı ne kadar çok istediğimi bilemezsin demişti. Nasıl yani? Diğer kıza hiç sarılmamış mıydı?

Bu düşüncelerimi bir kenara bırakıp şu ana döndüm. Yamaç hâlâ bana sarılıyordu. Ama bir sorun vardı. Neden rahatsız hissetmiyordum?

Kendimi geriye çektim. Benim bu hareketimle benden ayrılmış oldu. Herkes hâlâ burdaydı ve bize bakıyorlardı. Rahatsızca yerimde kıpırdandım.

"Ben yemek yemek için inmiştim. Melek ablada yemeğin hazır olacağını söyleyince mutfakta oturdum. Yani ne kaçtım ne de kayboldum." dedim son cümlemi Yamaça bakarak söyleyerek.

"Acıktın mı sen? Hemen yiyelim hadi." dedi Murat Bey. Acaleyle konuşmuştu.

Onun konuşması üzerine herkes bir yere doğru yürümeye başladı. Bende peşlerinden gidiyordum.

Kocaman bir masa ve L bir koltuğun olduğu geniş bir odaya girdik. Odanın bir duvarı full camdı ve bahçeye açılıyordu.

Herkes masaya oturunca sadece Ayaz abinin ve Yamaçın ortasında boş yer kaldı. Bende mecburen oraya oturdum.

Biz oturunca hemen yemeklerimizi servis etmeye başladılar. Melek abla benim tabağımı önüme koyunca resmen açlığım iki katına çıkmıştı.

Herkesin yemeğe başlayınca bende başladım. Lan resmen dün akşam yediğim peynir zeytinden başka bir şey yememiştim!

Tabağım bitince geriye yaslandım. Oh bee. Dünya varmış!

Ama kafamı masadakilere döndürünce dünyam başıma yıkıldı. Hepsi bana bakıyordu.

"Amca kızın benim ikizim kesinlikle." dedi Adar. Ben ona anlamadığımı belli eden bakışlar atarken Yalın açıklama yaptı.

"Bu dangal- yani pek sevimli kuzenim Adarın yemek yemek için doğmuş olduğuna dair şüphelerimiz var." dedi.

"Neden öyle diyorsunuz beyefendi? Alındım gücendim." dedi Adar dudağını büzerek. Sonra elini kalp yaptı ve Yalına öpücük attı.

"Lan şerefsiz! Adam akıllı dur oynaşma bi!" dedi Yalın sinirle.

"Ama Yalınaşkımm kalbimi kırıyorsun." dedi Adar sahte bir hüzünle.

"Dikkat ette kalbinden başka yerlerini de kırmayayım." dedi Yalın tehditvari bir şekilde.

Bunun üstüne Adar ağzına hayali bir fermuar çekip yemeğini yemeye devam etti. Daha doğrusu 3. tabağını yemeye devam etti.

Önümde olan hareketlilikle kafamı tabağıma çevirdim. Yamaç tabağıma sarma koyuyordu.

"Ben doydum." dedim ona bakarken. Kafasını kaldırıp bana baktı.

Korhanlar ||tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin