45. Bölüm

29.9K 2.7K 1.9K
                                    


|4120 kelime, kısa demeyin artık kredkwk|

*Yazgı Berenden*

Elinde ki silahı bana doğrultunca yutkundum.

"Ölmek için çok gencim. Bunu yapma lütfen." dedim elimi önüme siper ederek.

"Yaşamayı haketmiyorsun." deyip üstüme doğru bir adım daha attı.

Çaresizce etrafıma baktım. O korkunçlu silahın hedefi olmak beni yeterince gererken, etrafta kimsenin olmaması bu gerginliği ikiye katlıyordu.

Derin bir nefes aldım. Kaçmak için son şansım buydu. Son bir kez daha ona tedirgin bir bakış atıp son gücümle koşmaya başladım.

Arkamdan bir kaç küfür mırıldandığını duysam da bir an bile hızımı kesmeden koşuyordum.

Yakalarsa silkerdi anacım bu beni.

Ayaklarımı götüme vura vura kaçarken aynı zamanda yaklaşmış mı diye arkamı dönüp omuzlarımın üstünden bir bakış attım.

Gördüğüm şeyle gözlerim sonuna kadar açıldı.

"Ananı sikim ulan senin!" diye bağırıp kendimi yere attım.

"Anne Beren sana küfür ediyor!" diye bağıran Adar, sırıtarak üstüme doğru geliyordu.

"Beren şu gerizekalı oğlumun yanında bana küfür etme yengecim. Başka yerde edersin." diye seslenen yengemle gülümseyip çimlerde geriye doğru kaydım.

"Başımdan gitmezsen ağzına Ayris usulü ampül sokarım!"

Tehditvari bir şekilde söylediğim şeyler onda pek etki etmemiş gibi duruyordu.
Elinde ki silahı bana doğrultunca gözlerim sonuna kadar açıldı.

O silahın içinde çamurlu su vardı!

"Bak onu bana sıkarsan aramızda ki bütün bağları kendi elinle koparmış olursun. Bir daha sana ne güvenirim ne de yemek veririm. Hatta bundan sonra aramızda olan yemek-aşk ilişkisine de noktayı koyup, bir daha yüzümü görmemen için elimden geleni yaparım." dedim net bir şekilde.

Yüzünü buruşturdu. "Bunu bana kola diye, çamurlu su içirmeden önce düşünecektin."

Masumca gülümsedim. "Ama ben onu sana sağlıklı diye içirmiştim." dedim bir kaç santim geriye kayarken.

"Yok ya? Hadi canım." dedi ve eliyle silahı sıkıca kavradı.

Sonumun geldiğini anlayıp gözlerimi yumdum. Şimdi o silahin içinde ki kumlu su saçıma gelecekti ve o kumlar ömür boyu saçımdan çıkmayacaktı.

Bir kaç saniye boyunca üstüme bir damla bile su gelmeyince kaşlarım çatıldı. Ama ben kendimi hazırlamıştım o kadar. Sıkmazsa kendi kendime sıkardım vallaha.

"Olum şu zillinin, başkaları tarafından benden korunmasından bıktım be." diyen Adar abiyle kaşlarım daha da çatıldı ve gözlerimi araladım.

Ama karşımda Adar abiyi görmeyi beklerken sütun gibi iki tane bacak görünce ağzım şaşkınlıkla açıldı.

Çıtırın instası?

Kafamı, kellesi 2 metre yukarıda olan bu varlığın kim olduğunu anlamak için yukarıya doğru kaldırdım.

Mö Adammış...

"Bu var ya bu Ask adam işte. Nasılda benim için canını ortaya koyup silahın önüne atladı gördünüz mü?" deyip kollarımı Yankının bacağına sardım.

"Lan çek kollarını." deyip birden bire beni geriye çeken Adarla ne yaptığımı anlayıp geri çekildim.

Ani olan bir şeydi işte.

Korhanlar ||tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin