19. Bölüm

58.3K 3.8K 1.6K
                                    


*BERENDEN*

"Puahahaha Allahım çok mutluyum!" diye kendini arabaya atan Yağız abiyle gözlerimi devirdim.

"Hepsinin götüne- ay pardon gözüne sokacağım!" diye bağırdı kendi arabasına binen Adar abi de.

Yalın abi de arabaya bindi ve arabayı çalıştırdı. Yağız ve ben Yalın abinin arabasıyla gidiyorduk bugün.

"Biraz fazla abartmıyor musunuz?" dedim. Alt tarafı okuldakiler benim kardeşleri olduğumu öğrenmişlerdi.

Nasıl mı öğrendiler?

Salak oldukları için kavgada abi dememe rağmen anlamamışlardı. Artık o kadar çok soru sormuşlardı ki Ayaz abi sinirlenip canlı yayın açtı. Ve direkt gerçekleri söyleyip kapattı.

'Sizin beyninizin her zerresine sokayım! O klavyeye değen parmaklarınızı tek tek sikeyim! Beren kardeşimiz. Şimdi siktirin gidin!'

Atarlı koca...

"Ne abartması kızım? Sen bizim kardeşimizsin kendine gel!" dedi Yalın abi.

Tm.

"Bir dakika bir dakika bir şey soracağım." dedim öne doğru eğilip. Dikkatlerini bana verdiklerinde devam ettim.

"Abi biz şimdi fakir mi oluyoruz?" dedim ağlamaklı sesimle.

"Ahah fakir mi? Yok canım daha neler?" dedi Yağız abi aynı Adnan gibi. Sonra üçümüzde anırdık.

"Şaka maka bir yana haftaya Trabzona gidiyoruz." dedi bir süre sonra Yalın abi. Ay bi de o var.

"Dedem ve babaannem hepimizi bir arada görünce sevgi pıtırcığı olup ağzımıza sıçacaklar. Ne kaaağ güzel ne kaağ güzel." dedi Yağız abi. Bu dediğine güldüm. Usman aga...

Bir süre daha saçma sapan şeylerden konuştuktan sonra sonuna okula varabilmiştik. Çantamı hemen sağ omuzuma takıp arabadan indim. Hâlâ kolum ağrıyordu ve hafif çantanın ağırlığı bile bu ağrıyı katlanılmaz yapıyordu.

Yamaç abilerde yanımıza gelince hep birlikte yürümeye başladık. Allahım sen bana kavgaya bulaşmama gücü ver. Amin.

"Amcamdan bir günlük arabaları aldık ama yarın ne yapacağız?" diye sordu Ayaz abi. Evet dün beni kullanarak cezayı bir gün ertelemişlerdi. Hayatımın en utanç dolu anlarından biriydi...

"Otobüsle geleceğiz." dedi Yağız abi asansöre binerken. Herkesin bize bakmasını umursamayıp bende bindim.

"Anasını satayım geçen yıl otobüse bindiğimizde yaşananlardan sonra asla binmem. Gerekiyorsa okula gelmem." dedi Yalın abi. Hepsi büyük bir kahkaha attı.

Ay noldu nolduu?!

"Ne oldu ki geçen yıl?" diye sordum. Adar abi kahkahasını bastırıp kaşlarını çattı.

"Benimkine 45 yaşlarında dövmeli, kel kafalı, iri yarı ve küpeli bir adam numarasını verip kulağına da 'akşama hazır ve nazır bir şekilde bekliyorum' diye fısıldamıştı." biz kahkaha atarken Yalın abinin kaşları çatılmıştı.

"Sor bakayım bu piç naptı sonra?" dedi ve Adar abinin kafasına vurdu.

"Naptın?" dedim gülerken.

"Tabi ben bunu duyunca dellendim. Gittim adamın küpesini çektim ve aynı onun gibi kulağına fısıldadım 'beni değil de sevgilimi mi çağırdın? aşk olsun aşko, alınıyorum ama.'" dedi.

Benim gülmem anırmaya dönüşürken diğerleri de benim gülmemle daha çok gülüyordu.

Ah Adar... Haşin erkek kekim...

Korhanlar ||tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin