34. Bölüm

46.2K 3.3K 2K
                                    


* YAZGI BERENDEN*

(artık Yazgıyıda kullanalım biraz...)

"Hassiktir!" dedim yerdeki az miktardada olsa kan görünümlü kusmuğa bakarken.

Yaklaşık 5 dakika boyunca kendime gelememiştim çünkü sürekli ağzıma tadı geliyordu ve kusacak gibi oluyordum. Ama kusamıyordum ve kusamamak kusmaktan daha kötüydü...

Şu an gülesim gelmişti ama galiba sırası değildi. Çünkü resmen ağzımdan kan çıkmıştı lan!

Benim ağzımdan! Çıktı kan! Kan çıktı kaaan!

"Bir şeyin var mı?" diye sordu Çağrı elleriyle yüzümü kavrarken. Sesi oldukça telaşlı çıkıyordu ama ben ona bakmak yerine yerdeki kana bakıyordum.

Kan!

Az bir miktar olsada kandı!

"Bana bak güzelim." diyerek elleriyle kafamı kendi yüzüne çevirdi Çağrı. Şaşkınlığımı atamamıştım üstümden.

"Bir şey hissediyor musun?" dedi telaşla. Hemen kendime gelip kafamı iki yana salladım. Sonra bakışlarımı tekrar yere çevireceğim sırada kafamdaki elleriyle buna engel oldu.

"Kan..." dedim şaşkınlıkla. Onunda gözünde korku vardı ama belli etmemeye çalışıyordu.

"Bir şey yok. Hastaneye gideceğiz şimdi tamam mı?" diye sordu.

Olum ölüyor muyum lan? Eğer ölüyorsam lütfen Spotify çalma listemi, telefonumdaki ekran görüntülerini ve instagram arama geçmişimdeki yemek sayfaları ve yakışıklı erkekleri birisi silsin lütfen. Dünyaya rezil olmak istemem...

"Tamam mı güzelim?" diye sorusunu yinelediğinde kafamı salladım. Bir elini yanağımdan çekip havaya kaldırdı. Bir kaç saniye sonra yanımıza iki tane garson gelmişti.

Çağrı eğilip garsonların kulağına bir şeyler söyledi. Garsonlardan birisi masalara doğru giderken birisi arka tarafa doğru ilerledi.

Daha üstümdeki şaşkınlığı atamadığım için bir şey diyemiyordum. Lan hergün kan kusmuyorum sonuçta!

"Hadi gel." diyerek elimden tutup çekiştirmeye başlayan Çağrıyla dünyaya döndüm.

"Abimler..." dedim kafamı iki yana sallayarak. Durmadan mekandan çıktı.

"Geliyorlar." dedi. Bir şey dememe izin vermeden bir arabanın önüne kadar götürdü beni. Oldukça seri ve talaşla hareket ediyordu.

"Beren!" diye adımın seslenilmesiyle arkama döndüm. Yamaç abim önde olmak üzere bu tarafa doğru geliyorlardı.

"Bir şey mi oldu? Kireç gibisin." deyip direkt bana sarıldı Yamaç abim.

Tabi ki de önemsiz bir şeyde olsa onlara söyleyecektim. Lan kan kustum kan! Az da olsa kandı. Ve bu diğer olaylar gibi önemsenmeyecek kadar küçük bir şey olmayabilirdi. Hem onlar ailemdi. Onlardan saklayamazdım.

"Abi kan kustum." dedim titreyen sesimle. Abimin kollarına girince sanki güvenli bir alandaymış gibi hissetmiştim ve gözlerim dolmuştu.

Şu an kendim için endişelendiğim nadir anlardan birisini yaşıyordum...

"Ne?" dedi abimler aynı anda. İçimde oluşan boktan his artarken abim benden ayrılıp yüzüme baktı.

"Ne demek kan kustum?" dedi korkuyla.

"B-bilmiyorum." dedim kafamı iki yana sallarken.

"Bir yerin ağrıyor mu?" dedi Yağız abim öne çıkarak. Kafamı iki yana salladım.

Korhanlar ||tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin