50. Bölüm

26.2K 2.3K 1K
                                    

:)

Not: Son bölümü unuttuysanız tekrar okumanıza gerek yok. Son bölümün devamı değil. Konuyu biliyorsanız devamkee şwaswğswkağ

*Yazgı Beren* 

"Bilmem bu neyin nesii?" 

"Güzelliğin böylesi!" 

"Wow wow wow vay anam vayy!" diye bağırarak şarkıyı kesip karşımda duran sanat eserine baktım. 

Allahım affet ama bu ne? Ya da affetme. Çünkü şu an itibariyle cehenneme hazırlıklıyım. Ulan yanıyorum!

"Ama sen şu an çok mükemmel olmuşsun. O yüzden soyun." dedim ağlamaklı sesimle. 

Yankı siyah şortunun alt kısmını düzeltmek için öne doğru eğilmiş dururken, dediklerimden sonra kafasını hızla kaldırdı. 

"Çüş?" dedi aptalca. 

Yüzümü buruşturup kınayıcı bir şekilde kollarımı önümde birleştirdim. "Bebeğim diyorum ki git üstünü değiştir lan!" dedim sona doğru sertleşen sesimle.

Yerinde dikleşip tek kaşını havaya kaldırdı ve o da benim gibi memnuniyetsiz bir şekilde beni işaret etti. "Bence sen hiç konuşma bu konuda. Daha bana ne giyeceğini göstermedin." dedi rahatsız bir şekilde. 

Sinir bozucu bir şekilde gülümseyip yanında durduğum kapıyı açtım ve kaşlarımın ikisini de havaya kaldırdım. 

"Sana neden göstereyim? Sen kimsin ki?" dedim alayla. Sonra da onu umursamadan savrulamayacak kadar kısa olan saçlarımı havalı bir şekilde savurup odadan çıktım.

"Eben..." diye mırıldandığını duysam da bir şey demeden merdivenleri inmeye başladım. 

Bugün doğum günüm vardı ve evden markete gidiyorum bahanesiyle çıkıp Yankılara gelmiştim. Abimler akıllarınca bana sürpriz yaptıkları için ne boklar yediğimi sorgulamıyorlardı bile. 

Zaten Yankı ve Poyraz da yazın sonuna kadar evde tek kalacağı için istediğim zaman gelebiliyordum buraya. Poyraz evde olmuyordu ve biz de mal mal takılıyorduk. 

Yankı ve Poyraz hiç anlaşamasalarda Poyraz artık durduk yere salça olmuyordu bize. Hatta bazen denk geldiğimizde konuşuyorduk ve baya samimi bir muhabbetimiz oluşmuştu. Ve bu beni acayip mutlu ediyordu.

Evden çıkıp kapıyı çektim ve bizim eve doğru yürümeye başladım. 

Hemen hazırlanmam gerekiyordu. Kıyafetimi zaten abimlerle birlikte almıştık. 

Evin kapısına geldiğimde açık görmemle göz devirip içeriye girdim. 

Ya kapıyı açık gören uzaylı Ebubekir Sıddık-ı Muradiye adlı yeşilimsi varlık eve girseydi ve abimleri yeseydi?

Sonuçta haberleri görüyoruz. Neler neler yaşanıyor...

Allahım sen bir numaralı mümin Yazgı Beren başta olmak üzere, onun yancıları ve soyadı Korhan olan bütün varlıkları büyük bir özenle koru. Tabii bunu yaparken Mö Adamımı da unutmazsan sevinirim. Amin. 

Duamı bitirip merdivenleri dikkatli ama hızlı bir şekilde çıkıp odama girdim. 

Bu arada evin savaş alanı gibi olduğunu söylememe gerek yok sanırım. Hepsi birbirlerine ağır küfürler içeren ama bir o kadar da sevgi cümleleri olduğuna inanmak isteyeceğim şeyleri art arda sıralıyordu.

Canım sevgi zortu, pardon pırtı, hayır pıtırcığı abilerim...

Hızla sandalyenin üstüne saçma salak bir şekilde fırlatılmış dünyanın en güzel elbisesini alıp üstüme geçirdim ve converselerimi de giyip zaten 3 santim olan saçlarıma ellemeden odamdan çıktım. 

Korhanlar ||tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin