22. Bölüm

53.8K 3.9K 2.4K
                                    


*BERENDEN*

"Sizin sorununuz ne? Durduk yere neden birbirinize giriyorsunuz?" dedi dedem. Yamaç abim sinirle yerinde kıpırdandı.

"Ne durduk yeri dede? Bir şey bildiğiniz yok." dedi.

Annem kaşları çatık bir şekilde yanağımdaki çiziğe tentürdiyot sürerken yüzümü buruşturdum.

"Çok acıyor mu annecim?" dedi annem. Sinirli duruyordu. Kafamı olumsuz anlamda salladım.

"Sadece birden değince yandı." dedim. Sonra gözlerimi salonda gezdirdim. Herkes bana ve kızlara bakıyordu.

Pardon kız dedim, boklara bakıyordu.

"Neden kavga ettiniz?" dedi Halil Bey dede. Ay torunların bokluk yapmasaydı kavganın lafı bile geçmezdi aramızda. Git onu ineklik yapan torunlarına sor.

"Bu kız baklavanın içine tuz ve acı sos koymuş." dedi Serap mı Meytap mı her kimse.

Gözlerimi devirdim. Bu kızmış. Sensin bu kız.

Ama şu an bunu kafama takıp moralimi bozamam. 9' a karşı 1 kişilerdi. Ve ben yine de hepsinin ellerini götlerine inekledim.

Benim yüzümde tırnak izi vardı sadece. E o da doğal. 9 çift 10 metre uzunluğunda tırnağa karşı masum bne.

"Bu kız değil. Adı Beren." dedi Yalın abim bastırarak.

"Siz susun isterseniz." dedi babaannem tehditvari bir şekilde abimlere bakarak.

Ne olmuş canım Sedatı hastanelik etmişlerse? Bu çok doğal bir şey değil mi?

"Çok canın yanıyor mu kızım?" dedi dedem. 'Evet yanıyor lan, hadi şimdi hepsini inekle' demek istesemde sustum.

"Hayır." dedim sadece. Babam kızlara kaşları çatık bir şekilde bakıyordu. Zaten onunda bu 'mükemmel aileyi' sevmediği belliydi.

"Çocuklar hepiniz kocaman gençlersiniz. Bu yaptığınız çok ayıp bir şey. Hele bizim gibi dost iki aileye hiç yakışmıyor. Hadi özür dileyin kapansın bu olay." dedi Halil Bey dede.

"Ben özür filan dilemem." dedi Beyza. Bin izir filin dilimim!

"Hayır hepiniz birbirinizden dileyeceksiniz." dedi Halil Bey dede. Ama Beyza omuz silkti. Diger torunları da aynı şeyi yapınca, Halil Bey dede bana döndü bu defa.

"Önce sen dile kızım. Bunlarda dilerler sonra." dedi.

Pardon?

"Ya bırak dede bu kız özür dilemeyi nerden bilsin? Havası bozulur. Resmen dağ ayısı!" dedi Serap.

Pekala.

"Birincisi özür dileyip, hatayı kabul etmek büyük bir erdemliktir. Ve burda sizin torunların ne kadar da erdemli(!) kişiler olduğunu anlamış olduk. Her neyse ben özür filan dilemiyorum. Eğer hata yaptığımı, yaptığım şeyden pişman olduğumu veya yaptığım davranışı yapmamam gerektiğini düşünseydim sizin söylemenize gerek kalmadan dilerdim zaten özürümü. Özür dilemeyince 'haWli' olunmadığını anlayacak kadar zeka yaşım gelişmiş çok şükür." dedim.

Halil Bey dede ve torunları bana garip garip bakarken babam ve amcalar çaktırmadan gülüyordu.

"Bu kızı ülkenin başına geçirsek olabilecekleri tahmin edebiliyor musunuz?" dedi Adar abi sadace bizim duyabileceğimiz bir şekilde.

"Ay bi an düşündümde... Lan Beren parti kur oy verelim!" dedi Ata da.

"Anladım kızım." diyen Halil Bey dedeye döndüm. Bu adam samimi filan gibiydi ama beynini inekler becermiş gibi düşünceleri vardı.

Korhanlar ||tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin