12. Bölüm

75.6K 4.3K 2.4K
                                    


*BERENDEN*

"Yamaç abi ne oluyor burda?"

Söylediğim şeyi sadece Ayaz abiler duymuştu. Çünkü onların yanındaydım ve okuldakiler yüzlerinde ki korkuyla geride duruyorlardı.

Sorduğum soruyla en önde duran Yamaç abi hızla bana döndü. Yüzü dumura uğramış gibiydi. Dudaklarını araladı. Bir şey diyecekti sonra geri sustu.

"N-ne dedin?" dedi en sonunda. Kekelemiş miydi o?

Aman Batman Bey neler yapıyorsunuz siz öyle?

"Ne bu tantana?" diye sordum elimle karşılarındaki meymenetsiz sürüsünü işaret ederek.

Kendine gelmek ister gibi kafasını iki yana salladı. Daha yeni ki sinirinden bir eser kalmamıştı sanki. Yanıma geldi hemen. Sanki az önce sinirden kudurup bağırıp çağıran o değilmiş gibi gülümsedi tam önümde dururken.

"Sarılabilir miyim?"

O sihirli sözcükleri söylemişti. Ne diyecektim? Kabul etmeli miydim? Yoksa hayır diyip onu kırmalı mıydım?

Yutkundum. İki ucu boklu değnek anasını satayım.

Neden bilmiyorum ama Yamaç abide farklı bir şey vardı. Daha doğrusu aynı şey beş Korhan içinde geçerliydi. Beni koruyorlardı, değer verdiklerini hissettiriyorlardı, beni seviyorlardı. Ve bu yaptıkları şeyler bana birini hatırlatıyordu.

Çağrıyı...

O an gelen dürtüyle kollarımı Yamaç abiye sardım. O da bekletmeden doladı kollarını.

Hiç bırakmak istemiyormuş gibi sarıyordu...

Şu an çok saçma bir durumun içerisindeydik. Bütün okul bize bakıyordu ve kavga çıkarma potansiyeli yüksek olan insanların önünde sarılıyorduk.

Birden bire kalbimin sıkıştığını hissettim. En son birisine böyle sarıldığımda beni bırakıp gitmişti.

O da gider miydi? Zaten her sevdiğimiz ve değer verdiğimiz şey bizi bırakıp gitmiyor muydu? Kendi isteğiyle olmasa da elimizden alınmıyor muydu?

Her ne kadar rahatsız olmasamda aklıma gelen düşüncelerle kendimi geri çektim. Yamaç abi de zorlamadan bıraktı beni.

Yüzüne baktım. Gözleri parlıyordu. Bir şey demedim. Daha doğrusu diyemedim.

Bana ne oluyor aga? Bugünlerde çenemin formu düşmüştü. Eve gidince alıştırma yapmayı aklımın bir köşesine yazdım.

"Bravo! Şimdi sıra diğer 4 Korhana sarılıp öpmek mi?" diyen öndeki çocuk alkış çalmaya başladı. Yamaç abiyle ben de bakışmamızı bölüp çocuğa döndük.

"Korhan? Sevgilini kardeşlerinle paylaşmak? Daha neler?" dedi çocuk. Sesinde gıcıklık, alaycılık ve soru sorar bir tını vardı.

"Ağzıma sıçtığımın puştu! Düzgün konuş lan!" diye bağırdı Yamaç abi. Daha yeni ki sakinliğinden eser kalmamıştı şimdi. Gözleri resmen kararmıştı.

"Aa Korhan bende sizi misafirperver sanardım. Sevgilinle tanıştırsana bizi. Zaten o da benimle tanışmak istiyordur eminim." dedi çocuk gıcık bir tonda.

Tam Yamaç abi çocuğun üstüne atlayacağı sırada ceketinden tuttum.

Bizimde bir sabrımız var aq salağı!

"O ses tonunu ayarladığın ses tellerini gitarıma takıp solo atmamı istemiyorsan kes sesini!" dedim sinirle.

Kaşları havaya kalktı. Bana döndürdü vücudunu.

Korhanlar ||tamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin