* 10 *

1.9K 143 34
                                    

Alexandra gözlerini açmak istemiyordu. Uyanalı çok olmuştu ama olanlar gözünün önünden gitmiyordu. Babasının yere yığılan vücudu. Binadan ayrılmadan ona sarılışı. Keşke karşılık verebilseydim diye düşündü. Islak bir zeminin üstünde yatıyordu. Üşümeye başlamıştı ama umursamadı. Sadece bu olanların hiç yaşanmamış olmasını diliyordu. Keşke babasını hiç görmeseydi ama hayatta olsaydı. Tavandan yere damlayan su damlalarından biri yüzüne düştü ve mecburen gözlerini kırpıştırarak açtı. Karanlık olduğu için gözlerinin alışmasını bekledi . Aaron yanı başında duruyordu.

" Artık kendine geldiysen bir an önce gitmeliyiz Alexsandra. Duramayız. Yeteri kadar oyalandık. Seni bayılttığım için üzgünüm ama bu senin güvenliğin içindi. " dedi üzgün bir şekilde bakarak.

" Cebinde hep iğneyle mi dolaşırsın sen? Bundan sonra daha dikkatli olurum. " diyerek alaycı bir şekilde gülümsedi.

" İnan bana yaşadıklarımızı ve neyin içinde olduğumuzu bilsen sende bunu normal karşılardın. "

" İnan bana umrumda değilsin. Babam senin yüzünden öldü. Eğer beni engellemeseydin şuan hayatta olurdu. "

Alexandra sinirle ayağa kalktı ama karanlık olduğu için sadece arkasını dönüp bir kaç adım ilerledi. Sanırım yeraltındaydılar.

" Ne olursa olsun yaşaması gereken sensin. Önemli olan bu. Ben veya başkası değil. Benim görevim seni korumak. Akademi ye gidince bunu anlayacaksın. Şimdi beni takip et." diyerek ilerlemeye başladı.

Gitmek istemiyordu ama bu karanlık yerde başka ne yapabilirdi ki ? İstemeyerek de olsa onu takip etmeye başladı. Bir süre ilerledikten sonra duvarların daralmaya başladığını fark etti. İçeride zaten yok denecek kadar hava vardı. Şimdi oda azalmıştı. Nefes almakta zorluk çekiyordu . Böyle devam ederlerse ilerleyemezdi.

" Biraz daha dayan birazdan çıkacağız burdan. " diyerek Alexsandra ya destek olmak için elini uzattı.

" Senin yardımını istemiyorum. En azından cesedini orda bırakmamalıydık." diyerek elini sertçe ittirdi.

" Ne sanıyorsun ? Bunu yapacağımızı düşünmeyeceklerini mi ? Orada pusuya yatıp bize saldırırlardı . Bu kadar düşüncesiz olma. Sadece ailesini kaybeden sen değilsin. Ben bu noktaya gelene kadar çok şey kaybettim . Annemi gözümün önünde yaktılar. Çığlıkları hala kulağımdan gitmiyor. Ama devam ettim. Neden sırf senin güvenliğin için. Bu zamana kadar seni saklayıp koruduk sen bilmesende. Şimdi söylenmeyi ve itiraz etmeyi kes ve beni takip et ! " diyerek bağırdı.

Alexandra böyle bir tepkiyle karşılaşacağını beklemiyordu. Nereden bilebilirdi ki bunları ? Gözlerinden bir damla yaşın akmasına izin verdi. Karanlık olduğu için Aaron göremezdi nasılsa. Sessizce ağlamaya devam etti. Tüm bunlar onun suçuydu. Ama o seçmemişti bunu. Biraz daha ilerleyince Aaron durdu . Hemen gözlerini koluna sildi ve bekledi.

" Merdivenle yukarı çıkmamız gerek. Sen önden çık. Hemen arkanda olacağım. " Sesi çok soğuktu. İtiraz etmeden dediğini yaptı ve merdivenleri çıkmaya başladı. Bir kaç basamak yukarı çıkmıştı ve hemen arkadan Aaron da tırmanmaya başladı. Merdiven çok eskiydi demirleri paslanmıştı her an kırılacak gibi duruyordu. Tereddütle bir diğer basamağa tırmanıyordu. En üste geldiklerinde bir kapak vardı. Sanırım bu dışarıya çıkıyordu . Kapağı ittirdi ve temiz havanın ciğerlerine dolmasına izin verdi. Bir süre öyle bekledi.

" Orada daha ne kadar bekleyeceksin?"

Aaron'un sesiyle kendine geldi ve tamamen yukarı çıktı. Önlerinde uzun ve dar bir topraklı yol vardı. Aaron kapağı güzelce yerleştirip üstünü toprakla kapattı. Sanırım kimsenin bulmasını istemiyorlardı gizli geçiti.

Son Koruyucu  ~TAMAMLANDI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin