* 19 *

1.2K 133 6
                                    

Alexandra kapıdan girince Aaron' un kenarda dikilmiş kendisine baktığını gördü. Gözlerinde bir çok duygu vardı ama umursamadan yürümeye devam etti . Sözde onun savaşçısıydı ama az önce neredeydi ? Daha fazla düşünmeden odasına çıktı. Elizabeth hemen arkasından girdi.

Alexandra kendini yatağa attı. Kollarını iki yana açıp boş boş tavanı izlemeye başladı. Annesi huzurla uyuyabirdi artık. İntikamını almıştı. Elizabeth' in huzursuzca kıvrandığını fark etti. Kafasını ona çevirdi ve tek kaşını kaldırdı.

" Onların cadılarını yaktın Alexsandra ve o çocuk giderken herkes bedelini ödeyecek dedi. Bilmiyorum içim huzursuz oluyor. Hiç iyi şeyler olmayacak. Bunu hissedebiliyorum ."

Alexandra arkadaşının endişeli gözlerine baktı.

" Hiçbir şey yapamazlar. Burada güvendeyiz. Bir sürü profesör ve öğrenci var. Buna cesaret edemezler. İçini rahat tut. " Bu sözlerine kendisi bile inanmamıştı ama böyle düşünmekten başka seçeneği yoktu.

Elizabeth cevap vermemişti. Sadece endişeyle bakıyordu.

" Bu arada teşekkür ederim Elizabeth . Sen olmasan asla başaramazdım. "

Elizabeth hafifçe tebessüm ederek başını yastığa koydu.

Bir süre onun uykuya dalışını izledi. Ona güvenmeyi seçmişti. Bir yanı temkinli ol diyordu ama umursamadı. En fazla ne yapabilirdi ki ? Elinde babasından başka hiçbir şey yoktu . Oda güvenli bir yerdeydi . Gözlerini kapatıp annesini hayal etti. Birlikte geçirdikleri güzel vakitleri ve kendini uykuya bıraktı.

*********

Alexandra gözlerini açtı . Alarmdan önce uyanmıştı. Bu çok nadir olurdu. Normalde annesi gelir uyandırırdı hep. İçini huzursuz eden şeyler vardı. Belki de dün Stark'ın söylediklerinden dolayı böyle hissediyordu.

Elizabeth yatağında yoktu. Banyoda heralde diye düşündü ama ses gelmiyordu. Bir süre bekleyip içeri girdi ama boştu. İşi çıkmıştır diye düşündü ve yüzünü yıkayıp dişlerini fırçaladıktan sonra banyodan çıktı.

Dolabını açıp üzerine bir kaç parça kıyafet geçirdi ve odadan çıktı. Biraz temiz hava almak istiyordu. Bahçeye çıkıp biraz yürüdükten sonra meşe ağacının altına oturdu. Derin bir nefes alıp gözlerini kapadı. Bir süre öylece durdu.

" Asla öyle birşey yapmacağım boşuna ağzını yorma anne! "

Alexandra Elizabeth'in sesiyle gözlerini açtı. Bağırmıştı. Sese doğru bir kaç adım attı. Elizabeth'i görünce durakladı. Duvarın köşesinde tıpkı kendisinin kopyası olan bir kadınla tartışıyordu. Sanırım bu kadın bahsettiği annesiydi . Ağaçların arkasında saklanarak onları dinlemeye başladı. Bu yaptığının doğru olmadığını biliyordu ama içinden bir ses dinlemesi gerektiğini söylüyordu.

Annesi Elizabeth'in çenesini sıkıca kavramıştı. Yüzüne yaklaştı ve tükürürcesine konuştu.

" Sana fikrini soran olmadı küçük böcek. Ben ne dersem onu yapacaksın. Atalarımız yıllardır koruyuculara karşı savaştı. Sakın beni rezil etme. Onu takip edip herşeyi bana rapor edeceksin. Dostu gibi davranmaya devam edeceksin. Zamanı geldiğinde de onu bize getireceksin. "

Alexandra duyduklarına inanamıyordu. Ona güvenmekte aceleci mi davranmıştı yoksa ? Ne söyleyeceğini merak edip dinlemeye devam etti.

" Sen ve ataların umrumda değilsin. Seni daha fazla dinlemeyeceğim artık. Asla ona ihanet etmeyeceğim. O benim kim olduğumu yargılamadan kabul eden tek arkadaşım. Bu sefer değil anne. Artık üzerimde hükmün kalmadı."

Annesi elini kaldırdı ve Elizabeth'in yüzüne sert bir tokat attı. O kadar sertti ki Alexsandra bile acısını kalbinde hissetmişti. Bunu nasıl yapardı. Elizabeth onun kızıydı.

" Bir kaç gün sonra tekrar geleceğim. Bu sefer rapor almaya . Haddini aşma sakın. "

Alexandra tam yerinden çıkıp oraya gidecekti ki Elizabeth yanağını tutarak hızlı bir şekilde binaya doğru yürüdü .

Alexandra bir süre orada öylece kaldı. Elizabeth' e güvendiği için pişman olmadı. Ama kendisi için bu şekilde muamele görüp tokat yemesi içini burkmuştu. Odaya çıkıp onunla konuşmayı düşünüyordu.

Hızlı bir şekilde binaya yürüyüp odasına çıktı. Elizabeth yatağında oturmuş dışarıyı izliyordu.

" Alexandra neredeydin sen ? Bu saatte neden kalktın?" Hiçbir şey olmamış gibi ona gülümseyerek konuşuyordu. Daha fazla dayanamayıp ona sarıldı.

" Herşeyi duydum. Saklama benden.."

Elizabeth daha fazla rol yapmadı ve ağlamaya başladı. Alexandra destek olmak için sırtını sıvazladı . Biraz sakinleştikten sonra konuştular.

" Ben ne diyeceğimi bilmiyorum Alexsandra. Böyle bir anneye sahip olduğum için utanıyorum."

" Bu senin elinde olan birşey değil. Ben özür dilerim. Seni böyle bir duruma sokmak istemezdim ."

" Biliyor musun ona ilk karşı gelişim. Bu bana kendimi iyi hissettirdi. Artık onun esiri olmak istemiyorum. Sen benim ilk ve tek dostumsun seni kaybetmeceğim. "

Alexandra'nın da gözleri dolmuştu.

Elizabeth burnunu çekerek gülümsedi.
" Yeter bu kadar sulu gözlülük. Yemeği kaçıracağız. Zaten dünde birşey yemedin fark etmedim sanma. Bugün elimden kurtulamayacaksın. "

Alexandra bu sözleriyle gülümsedi. İçindeki ona dair son şüphe kırıntısı da gitmişti.

Odadan çıkıp yemekhaneye gittiler. Her zamanki manzarayla karşılaştı. Aaron ve Ella. Artık umursamıyordu. Alışmıştı. Tepsilerine kahvaltılık koyup her zamanki yerlerine geçtiler.

" Aaron bunu sana nasıl yapar inanılır gibi değil. Nasıl sabredebiliyorsun. Sen onun efendisi gibi birşeysin sonuçta onu itaat etmeye zorla."

İkiside bu fikre karşı kıkırdadılar.

" Hadi birşey ye artık yoksa güçsüzleşeceksin. Hasta bir korucuyu çekemem ona göre."

Alexandra gülümsedi ve zorla da olsa bir kaç şey yedi.

Ders saati gelmişti. Aşağıya indiler . Elizabeth' in gidişini izledi. Bugün derse girmeyecekti aklında başka şey vardı.

Özel dersinin olduğu yere doğru gitmeye başladı. Kapının önüne geldiğinde tıkladı ve bekledi. Ses gelmeyince içeri girdi. Felix gözükmüyordu. Zaten burda olmasını beklemiyordu. Havuzun köşesine gidip oturdu. Burada huzur buluyordu. Gözlerini kapadı ve kendini bu huzura bıraktı.

" Ne dersem onu yapmak zorundasın Aaron. Yoksa biricik koruyucunun kim olduğunu herkese söylerim. "

Ella'nın burada ne işi vardı? Alexandra hızla gözünü açtı . Havuzun kenarında değil koridordaydı .Vizyon diye düşündü.

Aaron sinirle yumruklarını sıkmıştı.

" Beni daha fazla zorlama Ella. İnan yapabileceklerimi tahmin edemezsin. "

Alexandra neler olduğunu anlamıyordu. Bu da neydi şimdi?

" Hiçbir şey yapamazsın Aaron . Yap ve gör. Herkese Alexsandra'nın koruyucu olduğunu söylerim ve sonra onu kaybedersin. "

" Daha ne istiyorsun pislik! Senin aptal oyununla yeterince oyalandım . "

" Ben daha yeni eğlenmeye başlıyorum Aaron. Her gün Alexsandra'nın o bakışlarını görmek beni mutlu ediyor. Eğer bunu bozacak birşey yaparsan sonuçlarına katlanırsın."

Ella saçlarını savurarak Aaron'un yanından ayrıldı.

Alexandra gözlerini açtı. Duyduklarını sindirmeye çalışıyordu. Aaron ona ihanet etmemişti. Kandırmamıştı. Aksine onu korumak içindi tüm bunlar. Alexandra kendini mutlu hissetti. Ella çok olmuştu ona gününü gösterecekti.

Neyse ki onu çok iyi tanıyordu. Aklına gelen bir fikirle dudakları sinsice yukarı kıvrıldı.

"Madem oyun istiyorsun o zaman oynayalım. "



Son Koruyucu  ~TAMAMLANDI~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin