" Gitmeliyiz artık. "
Leroy tereddütle Alexsandra'nın omzuna elini koydu. Onu böyle çaresizce görmek içini burkmuştu ama gitmek zorundaydılar.
Alexandra Leroy'u duymuştu ama tepki verememişti. O kadar çok ağlamıştı ki artık göz yaşı akmıyordu. Boş bir şekilde Aaron'u götürdükleri arabanın gittiği yola bakıyordu. İçini çekip aynı şeyi fısıldıyordu.
" Aaron "
Leroy daha fazla beklemeyip Alexsandra'yı koltuk altından tutup kaldırdı.
" Ne yaptığını sanıyorsun sen ! "
Alexandra bağırmak istemişti ama o kadar çok ağlamıştı ki sesi fısıltıdan ibaret çıkmıştı.
" Daha fazla bekleyemeyiz . Şuan için yapabilecek hiçbir şeyimiz yok. Her an başkaları gelebilir. Bunca yolu geldikten sonra olmaz Alexsandra. "
Alexandra Leroy'un gözlerine boş bir şekilde bakmaya devam etti. Haklı olduğunu biliyordu ama yerinden kımıldayamıyordu. Onunla giderse Aaron'u arkada bırakacakmış gibi hissediyordu.
Leroy genç kızı kolundan nazikçe tuttu ve arabaya doğru yürümesine yardımcı oldu. Arka kapıyı açıp oturmasını bekledikten sonra son bir bakış atıp kapıyı kapattı.
" Şuan canını daha fazla sıkmak istemezdim ama biraz ileride araçsız devam etmek zorundayız. Yani yaya bir şekilde. Gideceğimiz yol araç için uygun değil. O yüzden biraz uyuyup dinlen lütfen.
Leroy Alexsandra'nın tepkisini ölçmek için dikiz aynasından ona baktı ama ne bir cevap ne de bir tepki alamamıştı.
Anahtarı çevirip arabayı çalıştırdı. En azından burada boş bir şekilde savunmasız beklemekten iyiydi. O kadar çok yorulmuştu ki daha fazla savaşamazdı. Alexandra da ondan farksız değildi. Kendini çok zorlamış olmalıydı. Göz altları şimdiden çöküp morarmaya başlamıştı.
Alexandra kafasını cama yaslayıp sessizce içini çekti. Aaron'u onların elinden alacaktı. Ne pahasına olursa olsun. Leroy'i dinleyip gözlerini kapattı. Gerçekten çok halsiz hissediyordu. Kendine çok yüklenmişti. İlk defa bu kadar güç kullanmıştı. Arabanın sarsıntısıyla uykuya dalması çabuk olmuştu.
" Sana dediklerimi anladın mı? Şüphe çekecek hiçbir harekette bulunmayın. Aaron'a zarar vermeden onu alın. Anladın mı beni ? "
Alexandra gözlerini yavaşça açtı. Handaki koridardaydı. Duyduklarını idrak etmeye çalışıyordu. Bu Leroy'un sesiydi. Adımlarını yavaşça ilerletti.
" Peki efendim. Şüpheniz olmasın hiçbir hata olmayacak. "
Alexandra gözlerine inanamıyordu bu onları arabayla götüren adamdı. Leroyle birlikteydi yani. Tüm bu olanlara anlam veremiyordu. Aaron'u Leroy kaçırtmıştı. Yoksa babasının bahsettiği hain o muydu ? Baştan beri onlara bu kadar yakın mıydı. ? Eğer öyleyse sığınakta ki herkes tehlikedeydi.
" Kendine gel Alexsandra"
Leroy omuzlarından tutmuş onu sarsıyordu. Korkuyla oturduğu yerde geriye doğru yaslandı.
" Sakin ol benim. Sanırım kabus görüyordun. Yüzünün hali çok kötüydü. Sürekli birşeyler fısıldadın ama anlayamadım. İyi misin? "
Alexandra ne diyeceğini bilmiyordu. Karşısındaki adam haindi. Bunu belli edemezdi.
" İyiyim." Hızlı bir şekilde cevap verdi.
" Pekala. Biraz ileride son bir benzinlik var . Yiyecek birşeyler alıp yola devam ederiz. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Koruyucu ~TAMAMLANDI~
Fantasy"Benden ne istiyorsun?" diye seslendi ürkek bir sesle . ... Cevap gelmedi . Genç kız ayağının acımasına aldırmadan koşmaya devam etti. O kadar hızlı koşmuştu ki göğsü yırtılırcasına nefes alıyordu. Gözü soğuktan buğulanmış , önünü net göremiyord...