" Bunu bana büyükannem vermişti. Eğer tüm inancımı kaybettiğimde buna bakarsam herşeyin yoluna gireceğini söylemişti ve öylede oldu. "
Alexandra sırtını ağaca yaslamış bilekliğine bakarken Elizabet'in söylediklerini düşündü. Burukça gülümsedi. Şuan olduğundan daha kötü durumda olamazdı kesinlikle.Aaron kaçırılmıştı. Leroy hain çıkmıştı. Leroydan kaçmak için son enerjisinide harcamıştı. Peşinden geldiğini görmüştü. yakalanmamak için var gücüyle koşmuştu. Ağaçlar o kadar sıklıktaydı ki zayıf olmasına rağmen aralarından zar zor geçmişti.Belkide Leroy bu yüzden onu yakalayamamıştı. Kurtulduğunu düşünüp rahatlamayacaktı. Hala peşinde olabilirdi. Sadece biraz soluklanmak için oturmuştu. Ne dayanacak gücü kalmıştı nede inancı. Yüzüne düşen su damlasıyla gözlerini kırpıştırdı.
" Kahretsin bir bu eksikti ! "
Yağmur yağmaya başlamıştı.
Havanın soğuk olması yetmezmiş gibi şimdide bu çıkmıştı. Zaten kötü birşey olduğunda ardı arkası kesilmezdi. Dizlerini karnına çekip kollarını birbirine doladı. Montunun şapkasını kafasına geçirdi. Yüzünün yan tarafını dizine yaslayıp yağmuru izlemeye başladı. Soğuk içine işliyordu. Çok fazla zamanı kalmadığını hissediyordu. Burada bu şekilde kalırsa Leroy onu soğuktan donmuş bir şekilde bulacaktı. Alexandra bu düşünceyle gülümsedi. Sanırım aklını kaçırmak üzereydi. Yeterince dinlendiğine karar verdikten sonra ayağa kalktı. Elinde sadece adresten başka birşey yoktu bir şekilde yaşlı bilgeye ulaşıp tam gücüne kavuşmalıydı. Cebine sıkıştırdığı kağıdı çıkarmıştı ki arkadan gelen çıtırtı sesiyle kağıdı elinden düşürdü. Sanki olduğu yere çivilenmişti. Hareket etmeye cesaret edemiyordu. Kalbi yerinden çıkarcasına atıyordu. Hırıltı sesleri duymaya başlamıştı. Vücudunun çözüldüğünü hissetti ve yavaşça kafasını arkaya çevirdi.Bu gerçek olamazdı. Kesinlikle hayal görüyordu. Arkasında ki chupacabra gerçek olamazdı. Üstelik bu okul bahçesinde ve evinin yanında gördüğü ile aynıydı. Gözlerinden anlamıştı. Kaçmak için hazırlanıyordu ki gözü ağacın kenarında duran katanasını kaydı.
' Kahretsin! '
İki seçeneği vardı ya katanasını almadan kaçacaktı ya da saldıracaktı. Şuan enerjisi olmadığı için mecbur katanayı kullanacaktı. Hızlı düşünmeliydi çünkü chupacabra ona doğru ilerliyordu.
' Kahretsin cidden kahretsin ' Alexsandra hızla arkasını dönüp katanasını aldı. Artık kaçmayacaktı.
' Gel bakalım pis köpekcik' katanasını öne doğru uzattı. Ayaklarını yere iyice sabitledi. Kararlıydı onunla savaşacaktı.
Bu hareketiyle chupacabra sanki öfkelenmişti. Dişlerini göstererek hırıldadı.
" Ne bekliyordun ki ? Hiçbir şey yapmadan beni öldürmeni bekleyeceğimi mi ? Ayrıca neden peşimdesin bilmiyorum ama bu takip bugün sonlanacak. Ya sen ya ben anladın mı beni ? "
Alexandra chupacabra nın güldüğüne yemin edebilirdi. Sanırım hayal gücü aklını yitirmişti. Ona doğru yavaşça ilerliyordu. Geri çekilmeyecekti. Ellerini katanasının kabzasında yapıştırırcasına birleştirmişti. Darius' un öğrettiği hareketleri düşünüyordu. Bir çok kez pratik yapmıştı. Bunu yapabilirdi. Chupacabra hızlanıp aralarındaki bir kaç adımlık mesafeyide kapatıp genç kızın üzerinde atladı. Alexandra katanasını hızlı bir şekilde savurup yana doğru kaydı.
Bu hareketiyle chupacabra dengesini kaybetti ama hemen toparlandı. Sadece yanağına küçük bir çizik atabilmişti. En azından bu da bir şeydi.
" Daha yeni başladık köpekcik . Şimdiden yaralandın."
Alexandra yüzüne pis bir sırıtış yerleştirip bir eliyle gel işareti yaptı.
Chupacabra iyice sinirlendi. Gök yüzüne bakıp uludu. Bir kaç saniye geçti ve başka ulumalar duydu. İşte bunu beklemiyordu. İçi korkuyla titredi. Artık kaçamazdı da. Bir kaç saniye geçmeden ağaçların arkasından diğerleri de belirdi. Alexandra güldü. Artık sinirleri daha fazla dayanmadı . Yere çöktü. Gözerini kapatıp kollarını iki yana açtı. Kahkaha atmaya başladı. Aaron yoktu . Onu kurtaracak kimse yoktu. En azından ölümü gülerek kucaklamak istedi.
Duyduğu silah sesiyle kahkası durdu.
Gerçek mi hayal mi emin olamıyordu. Ya gözünü açtığı anda karşısında o gözleri bulursa. Bir süre daha bekledi ama ses gelmedi. Deli gibi merak ediyordu ama gözünü açmaya cesaret edemiyordu.Birisi belinden sıkıca kavrayıp havaya kaldırdı. Neler olduğunu anlayamadan Alexsandra kendini havada buldu . Koşuyorlardı. Gözlerini açtı . Chupacabralar yerde yatıyordu. Ölmemişlerdi. Vücutlarındaki iğneden anladı. Sadece bayılmışlardı.
Onu sırtına alan kişinin yüzünü görmek istiyordu ama o kadar hızlı koşuyorlardı ki sadece düşmemek için boynuna sıkıca tutunmaktan başka birşey yapamıyordu.
Ağaçların sık olması sebebiyle yüzünde bir sürü çizik oluşmuştu. Ağzına gelen kan tadıyla yüzünü buruşturdu.
" Ne zaman duracağız? Artık indirsen diyorum . Ayaklarım sağlam. "
Alexandra bu beklenmeyen kurtarıcısının kim olduğunu merak ediyordu.
Nihayet durdular . Alexsandra yavaşça ellerini kurtarıcısının boynundan çekti ve aşağı indi.
" Bende seni özledim "
Alexandra gördüğü yüz karşısında hareketsiz kaldı. Keşke az önce ölmüş olsaydı.
" Leroy? "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Koruyucu ~TAMAMLANDI~
Fantasy"Benden ne istiyorsun?" diye seslendi ürkek bir sesle . ... Cevap gelmedi . Genç kız ayağının acımasına aldırmadan koşmaya devam etti. O kadar hızlı koşmuştu ki göğsü yırtılırcasına nefes alıyordu. Gözü soğuktan buğulanmış , önünü net göremiyord...