" Eric ? "
Alexandra soluğu kesilmiş olduğu yere çivilenmişti. Cara , Tom , Leroy ve Aaron . Karşısında diz çökmüş halde yerdeydiler. Eric' in adamları başlarına silah dayamış hazır komutta bekliyorlardı.
" Aaron ne oldu sana böyle ? "
Perişan bir haldeydi . Gözlerinin çevresi ve yüzünün büyük bir kısmı morarmıştı. Vücudunun görebildiği açıkta kalan kısımları yara bere içindeydi. Kim bilir göremediği yerler ne haldeydi. Alexandra boğazından gelen hıçkırığı bastırmak için elleriyle dudaklarını kapattı. Şimdi ağlamayacaktı. Eric' in yanında asla. Alexandra Aaron'a doğru bir adım atacaktı ki başındaki adam silahın namlusuyla başına hafifçe vurdu.
" Bırak onu ! "
" Hay hay canım . Nasıl istersen. Tabii önce kitabı verirsen buradaki kimseye birşey olmaz. Ama yok zorluk çıkarayım diyorsan herkese sırayla veda et. Tabii en sonunda yine benimle geleceksin. Karar senin. "
Eric pis bir şekilde ona sırıtırken Alexandra kafasında plan yapmaya çalışıyordu. Kitabı ona veremezdi . Bunca yıllık mücadele boşa giderdi. Onun yüzünden kimseye zarar gelsinde istemiyordu. Elementlerini kullanarak belki kurtulabilirdi. En azından Leroy serbest kalırsa ona yardım ederdi. Etrafına bakındı. Eric dahil yedi kişi vardı karşısında . Eric ' in yanındaki adamları yakabilirdi. Ama diğer dört adam ve Eric ona sıkıntı çıkarabilirdi. Ya da birine zarar verebilirdi. Başka birşey düşünmeliydi.
" Hadi ama bu kadar zor olmamalı . Bütün gün burada dikilip seni bekleyemem. Kitabı ver kimseye zarar gelmesin. "
Alexandra belli etmemeye çalışıyordu ama telaşlanmaya başlamıştı. Aklına güzel bir fikir gelmişti. İşe yarar mıydı bilmiyordu ama başka da seçenek yoktu. Rüzgarı çağırarak etrafında küçük bir hortum oluşturup topraktan yardım alıp adamların görüşünü engelleyecekti. Hızlı davranıp Leroy'u kurtarırsa kaçma şansları olacaktı.
Alexandra gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı . Yapabilirdi. Sessizce rüzgara fısıldadı.
" Rüzgar seni çağırıyorum. Bana gel lütfen. "
Bekledi ama hiç hareketlilik yoktu. Tekrar denedi.
" Rüzgar sana ihtiyacım var bana gel. "
Yine birşey olmamıştı. Sırayla diğer elementleri denedi ama hiçbiri cevap vermiyordu. İçini sarıp gittikçe büyüyen paniğe engel olamıyordu. Havanın soğuk olmasına rağmen alnında ter damlaları birikmişti. Elinin tersiyle alnını sildi.
" Ne o canım yoksa elementlerini çağırmakta sorun mu yaşıyorsun ? "
Eric pis gülüşüyle ona bakıp konuşmuştu. Gözünün ucuyla yanındaki adama baktı.
Alexandra o an anladı. Eric in yanındaki adamlar onu engelliyordu. Yapabilecek hiçbir şeyi yoktu. Kaybetmişti. Tek tek herkesin gözüne baktı. Sessizce özür diledi. Başka seçeneği yoktu. Böyle olsun istemezdi ama Eric işleri bu hale getirmişti. Durdu ve derin bir nefes aldı. Birkez olsun doğru kararı verdiğini hissediyordu. Bu onun için dönülmez bir nokta olsada yapacaktı.
" Ne istersen yap Eric ! Kitabı sana vermeyeceğim ! "
Eric' in pis sırıtışının yerini ciddi bir yüz ifadesi aldı.
" Blöf yaptığımı mı sanıyorsun ha ? "
Cara' nın başında duran adama bakıp başıyla onay verdi.
Alexandra patlayan silah sesiyle gözlerini hızlıca kapattı.
" Cara ! Tom'un haykırışları kulaklarını doldurmuştu. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Koruyucu ~TAMAMLANDI~
Fantasy"Benden ne istiyorsun?" diye seslendi ürkek bir sesle . ... Cevap gelmedi . Genç kız ayağının acımasına aldırmadan koşmaya devam etti. O kadar hızlı koşmuştu ki göğsü yırtılırcasına nefes alıyordu. Gözü soğuktan buğulanmış , önünü net göremiyord...