Alexandra Elissa' nın söylediklerini duyunca donup kaldı.
" Arkadaşların ölmedi . Seni denemek istedim. "
Aklı oyun mu oynuyordu yoksa ? Arabadan atladığında başını yaralamış olmalıydı. Hayal görüyordu. Onlar ölmüştü. Kendi gözleriyle gördü.
" Biliyorum bütün bunlar çok ağır. İnanması oldukça güç. Şuan hayal görmüyorsun Alexandra. Vakti geldi. Emanetini sana teslim edeceğim. "
Alexandra boş gözlerle karşısındaki kadına bakıyordu. Ona böyle bir acı yaşatmaya ne hakkı vardı ? Hem öfkeli hemde mutluydu. Kimse ölmemişti.
" Fazla vaktimiz yok Alexandra. Şuan senin iç dünyanda bir yer seçtim.Burada kaldığımız her fazladan dakika bizim için tehlikeli. Tüm gücümle bu alanı koruyorum. Eric ve o yaşlı cadı seni ele geçirmek için fırsat kolluyorlar. Yani gücüm tükenmeden teslim alman gerekeni al ve benliğin tamamlansın. "
Elissa Alexandra'nın yanına yaklaşıp geçmişte olduğu gibi daire çizmeye başladı. Genç kız ne olduğunu anladığında içini korku kapladı. Acıyı hatırladı. Sanki bütün uzuvları parçalanmıştı.
" Üzgünüm ama başka şekilde yapamam Alexandra. Nasıl aldıysam o şekilde geri vereceğim. "
Elissa konuşmasını bitirdiğinde daireyi tamamlamıştı. Alexandra bir değişiklik fark etti. Normalde yıldızın köşeleri dairenin dışında oluyordu. Bu sefer daire hepsini içine almıştı. Endişeli gözlerle Elissa' ya baktı.
Elissa yavaşça geriye doğru bir adım attı.
Alexandra Elissa' nın yüzüne baktı. Bu bakışı biliyordu. Birşeyler söylememişti. Aynı büyükannesi Seraphine' e yaptığı gibi.
" Elemetlerini çağır Alexandra ve acele et lütfen. Hem burayı koruyup hemde ayini tamamlamak gücümün hepsini tüketecek. "
Alexandra gözlerini kapatıp elementlerine odaklandı.
" Bizim çağırdığımız şekilde çağır Alexandra. Ayin için sözler önemli. "
" O şekilde hiç çağırmadım. " dedi Alexandra. Utanmıştı. Elementlerin şuanki sahibiydi ama daha onları ayin için nasıl çağıracağını bilmiyordu.
" Bunu nasıl yapacağını biliyorsun Alexandra. Sadece odaklan. Defalarca yanımızda bulundun. Bedenen olmasanda . "
Alexandra gözlerini kapatıp bekledi. Aklına sadece bir anı takıldı. Büyükannesinin ona elemetlerini teslim ettiği ayini hatırladı. O anıya doğru çekildiğini hissetti. Kelimeler istemsizce dudağından döküldü.
" Fuoco, aria, acqua, terra. "
" Ti invoco come tuo pandrone. Vieni da me. "
Alexandra teker teker elementleri hissetti. Ateşin tatlı sıcaklığını. Havanın rahatlatan esintisi. Suyun ferahlık veren serinliği ve toprağın güven verici kokusu. Hepsini aynı anda hissetmişti. Etrafını sarmalamış emrini bekliyorlardı.
" Sıra bende. Hazır ol. Bu biraz canını yakabilir. "
Alexandra Elissa' nın nerden aldığını bilmediği mor mumu çemberin ortasına yerleştirip yakmasını izledi. Sorgulamadı. Sonuçta bilgeydi değil mi ? Bir mum bulmak onun için zor olmamalıydı. Kafasını sallayıp derin bir nefes aldı. Gözlerini kapatıp beklemeye başladı.
" Anima imprigionata . Liberati dalla presa e torna dal tuo pandrone. "
Alexandra bekledi . Saatler gibi hissettiren bir kaç saniye ve o acı. Kalbine yavaş yavaş giren bir bıçak vardı. Alev gibi yakıyordu. Alexandra çenesinin titremesine engel olmak için dişlerini sıktı. Gözlerinden akan yaşlar yüzünü yakıyordu. O küçük kız değildi. Çığlık atmayacaktı. Kendini acıya teslim ettiği sırada birden ferahlık hissetti. Yavaşça gözlerini açtı ve etrafına hayranlıkla baktı. Sarı ince bir çizgi etrafında daire olmuştu. Bunu bir kaç kez görmüştü. Seraphine ve Aaron ile yaptığı ayinde . Ama garip olan birşey vardı. Aaron ile olan ayinde çizgi parlak değildi. Elissa'nın sesiyle düşüncelerden sıyrıldı.
" Artık tamamlandın sayılır. Doğruyu ve yanlışı daha kolay ayırt edebileceksin. Sana söylemiştim. Bazen gördüklerin gerçek olmayabilir. "
" Tamamlandın sayılır da ne demek ? "
Alexandra daireden çıkmaya çalıştı ama hareket edemiyordu.
" Elissa ! Ne yapıyorsun ? "
" Sana artık tüm döngüleri sonlandıracak son koruyucu olduğunu söyledim. Bu kolay olmayacak. Ruh sana kitap da ruha bağlanacak. Yani ruhun şuan da eksik. Birazdan o da tamamlanıp sana eşlik edecek. "
Alexandra birşeyler söylemediğini çizdiği şekilden anlamıştı.
" Kendini hazırla. Bu acı diğerlerine hiç benzemeyecek Alexandra. Kitabı ruhuna işleyeceğim. Yıllarca korunan ata yadigarı kitap artık senin ruhunda olacak. "
Alexandra korkmuştu. Hissediyordu. Çok kötü bir acı çekecekti. Korkuyla beklemeye başladı.
Elissa gözlerini kapatıp elini uzattı.
" L'antico libro ti rispetta e ti chiediamo di legarti ad Alexandra "
Elissa sözlerini bitirince elinde yerdeki sembol ile aynı sembole sahip olan bir kitap belirdi.
" Bunun için gerçekten üzgünüm Alexandra. Ama seçilmiş olan sensin. "
Alexandra ne olduğunu bile anlayamadan kitap hızlıca etrafındaki sarı ipten oluşan çembere çarptı ve paramparça oldu.
İşte o an öldüğünü hissetti. Kitabın parçalanan sayfaları alev alıp tenine yapışıp değdiği yeri yakıyordu. Sayfalar hızlı bir şekilde tenine yapıştırken vücudu havalandı. Artık tamamen yanıyordu. Daha fazla dayanamayıp çığlık atmaya başladı. İçinde tuttuğu tüm acıyı serbest bıraktı. Boğazı yırtılırcasına çığlık atıyordu. Vücudu alev alev yanarken kitabın üzerindeki sembol havalanıp göz hizasına gelip alnına yapıştı. En zor olanı buydu. Hem yakıyor hem de kesiyordu. Gözlerine dolan kan canını daha çok yakıyordu. Dayanamayacaktı. Ölüyordu. Kendini bıraktı. Vücudu havada süzülürken cılız bir şekilde nefes alıyordu. Alnındaki acı birden kesilmişti. Artık yanmıyordu. Rüzgar nazik bir şekilde onu yere indirdi. Vücudu sıcacıktı. Toprak onu kucaklayıp rahatlamıştı. Tüm elementleri vücudunda hissediyordu. Bu farklıydı. Artık ruha sahipti. Yavaş yavaş acısı geçiyordu. Rahat bir şekilde nefes almaya başlamıştı. Acısı tamamen geçene kadar bekledi . Gözünün önüne bir sürü görüntü geliyordu. Net olmayan karışık görüntüler. Kafasını yan tarafa çevirdiğinde Elissa' nın yerde yattığını gördü. Telaşla yattığı yerden doğrulup yanına gitti. Ağzından, burnundan ve kulaklarından kan geliyordu.
" Ne oldu sana böyle Elissa ? "
Elissa burukça gülümsedi.
" Seraphine' e olan son sözümü yerine getirdim. Seni koruyacağıma dair söz vermiştim. Bunca yıldır seni korudum. Sen farkında olmasan da. Seni bulamadılar. En azından şimdiye kadar. Eric ve o yaşlı cadı. Buraya girip senin zihnini ele geçirmeye çalışacaklardı. Sana olmayan şeyler gösterip seni delirtebilirlerdi. Ne olursa olsun ayin tamamlanmalıydı. Ben görevimi yaptım. Onları engelledim. Artık herşey sana bağlı. Seçim senin. Dünyayı değiştirecek güç senin içinde kızım. Bu yolda kime güvenmen gerektiğini iyi seç ve şunu unutma. Gördüklerin her zaman gerçek olmayabilir. "
" Neden sürekli bunu söyleyip duruyorsun ? "
" Yakında anlayacaksın. Sadece hislerine güven. "
Elissa son sözlerini söyledikten sonra gözlerini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Koruyucu ~TAMAMLANDI~
Fantasy"Benden ne istiyorsun?" diye seslendi ürkek bir sesle . ... Cevap gelmedi . Genç kız ayağının acımasına aldırmadan koşmaya devam etti. O kadar hızlı koşmuştu ki göğsü yırtılırcasına nefes alıyordu. Gözü soğuktan buğulanmış , önünü net göremiyord...