Son Koruyucu ~TAMAMLANDI~

* 52 *

Not : Stark ve Aaron aynı kişi. Sadece görünüm değiştirebilme özelliği var.

" Kehanetle doğan

İşaretlenmiş koruyucu

Doğacak, yıkımını getirecek olan çocuk

Kara toprak kızıla boyandığında

Başlayacak yaklaşmakta olan son yıkım."

" Elizabeth! Hayır ! "

Genç kız yine kan ter içinde uyandı. Son zamanlarda sürekli aynı şeyleri görüyordu. İçinde çok kötü hisler vardı.

" Alexandra ? "

Stark kapıyı tıklamıştı. Hala nasıl utanmadan Aaron' un bedenini kullanıyordu !

Kendini zorlayarak odasının kapısını açtı.

" Selam , nasıl oldun ? "

Alexandra omuz silkti.

" İyi işte, ee konuştun mu Leroy meselesini ? Bugün hallediyor muyuz ? "

" Bende onun için geldim. Ethan seni bekliyor , hadi gidelim. "

" Aaron, kıyafetlerimi değiştirmem gerek bana bir kaç parça şey getirebilir misin ? "

" Afedersin bir tanem. Bunu düşünmem gerekiyordu. Beni biraz bekle , uygun bir şeyler bulup döneceğim. "

Aaron gittikten sonra düşündü. Bilekliği bulmalıydı. Hemde acilen. Çok fazla vakti yoktu. Nerede olabilirdi ki ? Kolay yere koymazlardı. En azından Eric , onu elinin altında tutuyor olmalıydı. Ya da Agnis. Aaron'u beklemeden odadan çıktı. Hızlı adımlarla üst kata çıktı. Son bir kaç odayı inceleyememişti. Hemen odalara baktı ama diğerlerinin aynısıydı.

"Kahretsin ! Koca tesiste ben nasıl bulacağım bilekliği ? "

Zaman kaybetmeden aşağıya indi. Koridorda kendi kaldığı odadan başka birşey yoktu. Merdivenin yanındaki asansörün düğmesine bastı ama hiçbir şey olmadı.

" Kahretsin! Kahretsin! "

Asansörü yumruklamaya başladı. Çalışmıyordu. En azından Alexandra çalıştıramıyordu. Kaçmasın diye önlem almışlardı muhtemelen.

Sadece aşağı kata inen merdivenler kalmıştı. Orası da Leroy'in tutulduğu odaya gidiyordu. Acaba yanına gitmeli miydi ? Risk almak tehlikeli olabilirdi. Koridora baktı, Aaron hala gözükmüyordu. Hızlıca merdivenlerden indi. Demir kapının önüne geldiğinde, sessiz bir küfür etti. Ne bekliyordu ki ? Kartla açılıyordu.

Öfkeyle yukarı çıktı. Odasının kapısına geldi. Bir şekilde odalara ve asansöre erişim sağlamalıydı.

" Al bakalım. "

O kadar çok dalmıştı ki Stark' ın geldiğini fark etmedi.

" Teşekkürler  . "

Odaya girip Stark'ın getirdiği pantolon ve ince kazağı giydi. Odalara erişmesinin tek yolu Stark'ı kandırıp kartı almaktı ki bu imkansız bir şeydi.

Hazır olduğunda kapıyı açtı.

" Gidebiliriz Aaron. "

Asansöre doğru yürüdüler. Stark elini küçük ekrana koyup kabini çağırdı. Genç kız artık odalara erişimin imkansız olduğunu anladı. Çünkü kartla bile değil direk parmak iziyle açılıyorlardı. Asla Elizabeth'e nerde olduğunu söyleyemeyecekti. Burası neresiydi bilmiyordu ama arkadaşı çok güçlü bir cadıydı. Bu zamana kadar bulamadıysa , şimdi de bulamazdı. Asansör kabini geldiğinde Stark , kolunu uzatarak binmesini söyledi. Neyse ki içeride ayna vardı. Kaç gündür duş almamıştı bilmiyordu ama o kadarda kirli gözükmüyordu. Saçları karışmıştı sadece. Oldukça zayıflamıştı. Yüzü daha ne kadar çökebilirdi ki ? Gözü boyundaki kolyeye takıldı.