Sıradan , heyecanı olmayan , annesi ve bir pislik olduğunu düşündüğü üvey babasıyla uğraşmak zorunda olduğu bir hayatı yaşamak mı ? Yoksa tüm dünyayı değiştirebilecek güce sahip olmak mı daha kötüydü ?
Alexandra , düşüncelere dalmış bir şekilde oturduğu sandalyede yavaşça sallanırken dışarıyı izliyordu. Bir süre düşündükten sonra ikisininde kötü olduğuna karar verdi. Sadece kendi halinde yaşamak istiyordu. Ne koruyucu olmak ne de başka bir şey. Omzunda hissettiği battaniyeyle irkildi .
" Nasıl hissediyorsun ? Üç gündür hiçbir şey yapmadan burada oturuyorsun. Konuş artık benimle Alexandra! "
Leroy'in sözlerini duydu ama cevap vermeyip dışarıyı izlemeye devam etti. Öğrendikleri ona ağır gelmişti. İnanmak istemiyordu. Belki de gerçek değildi. Hala zihni ona oyun oynuyordu. Orada sıkışıp kalmıştı. Gözlerini kapattı.
" Bak tüm bunlar senin için ne kadar zorsa benim içinde , bizim için de zor. Lütfen yapma bunu bize. Hazırlanmalıyız. Savaş kapımızda. "
Leroy tereddütle yere diz çöküp nazikçe genç kızın ellerini avcuna aldı.
" Alex . "
İsmini fısıldayarak söylemişti. Sesindeki üzüntüyü hissediyordu.
" Lütfen gözlerini aç ve konuş benimle. Yalvarıyorum. "
Leroy sesinin titremesine engel olamadı.
Alexandra yavaşça gözlerini açıp , aslında gerçek koruyucusu ve savaşçısı olan bu adama baktı. Birçok şey söylemek istiyordu ama dudakları sanki mühürlenmişti. Leroy'in gözlerine baktı. Kendini tekrar gerçekleri öğrendiği o an da buldu.
Zihninde sıkışıp kaldığı, Stark'ın yanmasını istediği o anı düşündü.
" Yan ! "
Gerçekten de istediği olmuştu. Stark birden alev almıştı. Ama doğru olmayan birşey vardı. Hiçbir tepki vermiyordu. Bir anlık afalladıktan sonra hızlıca silkelenip , donuk ifadesini yüzüne yerleştirdi.
" Buradaki bedenlerimiz gerçek değil . Bana fiziksel olarak zarar veremezsin Alexandra ! "
Her ne kadar korkmuyor gibi görünse de , Alexandra korkusunu hissedebiliyordu. Birden neden bu kadar ciddileştiğini anlayamıyordu. Belki de elementlerinden korkmuştu.
" Artık işler değişti Alexandra. Seninle oynamak daha da zevkli olacak ! "
" Ne saçmalıyorsun sen ? Ne oynaması ! "
Alexandra elementlerini serbest bırakıp , eski haline döndü. Stark' ın etrafındaki ateş söndü. Alnındaki yanma hisside kaybolmuştu.
Stark yavaşça yanına yaklaştı. Elini kaldırıp nazikçe yanağına dokundu. Alexandra irkilip , Stark' ın elini yüzünden çekeceği sırada o tanıdık hisle doldu. Aaron'un eline dokunduğunda da aynı hissediyordu. İstemzsizce zihnine Aaron ile olan anıları doldu. Başına giren ağrıya aldırmadı. Bu kez görüntülerin zihninde akmasına izin verdi. Aaron'u rüyasında gördüğü ilk ana döndü. Evlerinin yanındaki ormanda. Aaron değişip , Stark'a dönüştü. Annesinin öldüğü zamanda buldu kendini. Eric'in her zaman yanında olan Stark yoktu. Kafasını çevirdi. Yanında onu teselli etmeye çalışan Aaron'un yüzü değişip Stark'a döndü. Tekrar , tekrar. Aaron ile tüm anılarında , her yerde Stark vardı. Ormanda İvy ' i yaktığı zaman. Stark' ın gözlerindeki öfke. Aaron , onu ormanda izlediğini söylüyordu ama aynı öfke onun gözlerinde de vardı.
" Gördüklerin her zaman gerçek olmayabilir. "
Elissa' nın ölmeden hemen önce söyledikleri zihninde yankılandı. Hızlıca elini çekti.
Stark acı dolu bir çığlık atarak geriye sendelendi.
" Tüm bunlar ne demek oluyor Stark ? "
Alexandra titreyen sesiyle, gözlerinin içine bakarak konuştu.
" Sen , bunu nasıl yapabildin ? Cadının büyüsünü aşman imkansız. "
Stark' ta kendisinden farksız değildi.
" Cevap ver ! "
Alexandra , sesinin birden bu kadar gür bir şekilde çıkmasına şaşırsa da , duruşunu bozmadı.
Stark gözlerinin içine baktı.
" Ne gördüysen o Alexandra. Aaron benim. Senin biricik sevgilin , koruyucun. Güvenip , aşık olduğun adam. "
" Yalan söylüyorsun ! Zihnimle oynayıp , beni delirtmeye çalışıyorsun. "
" Gerçek olduğunu biliyorsun. Ah , kendine sakın yüklenme. Herkes beni Aaron olarak bildi. Senin koruyucun. Agnis , biliyorsun şu yaşlı cadı. O kadar güçlü bir büyü yaptı ki , kimse ben olduğumu anlamadı. Herkes beni , senin koruyucun olarak tanıdı. Darius , sen ve ben Ayin bile yaptık. Ah , şu saçma şey. Canımı o kadar yaktı ki. Çember, koruyucun olmadığımı biliyordu. Bu yüzden elementler kalbime ok gibi saplandı. Ama Agnis sağolsun . Güçlü bir büyü yapmıştı. Bunu tahmin edip, koruma büyüsü yaptı ve sonuçta herkes inandı. Doğrusunu söylemek gerekirse , babanın buna inanacağınından tereddüt ediyorduk ama kitaba kafayı o kadar takmıştı ki , yanlış olan şeyleri bile sorgulamadı. Ha bu arada evet , içinizdeki hainde tabikii bendim. Aslında herşey mükemmel gidiyordu. Takii şu Leroy bozuntusu ortaya çıkana kadar. Birşeyler farklıydı . Onun ölmesi gerekiyordu. Tıpkı annesi gibi. O kış gününde ölmeliydi. Birileri onu kurtarmış olmalı. Beni ilk gördüğünde , kim olduğumu anlamıştı. Çünkü senin gerçek koruyucun ve savaşçın Leroy. Onu yanıltamazdık. Elbette bunu sana söyleyemezdi. Agnis buna da bir çözüm buldu. Gerçekleri yalnızca kendin görebilecektin. Kim ne söylerse söylesin , inanmayacaktın. Aslında Leroy'in çırpınışlarını görmek güzeldi. Tabii seninle güzel vakit geçirmekte öyle , sevgilim. "
Alexandra duyduklarına inanamıyordu. Dizlerinin üzerine çöküp , ellerini yumruk yaptı. Nasıl bu kadar aptal olabilmişti. Gerçekten onunla oyun mu oynamışlardı ?
" Her neyse , artık gerçekleri gördün. Seni kandırıp , taraf değiştirme planları da mahvolduğuna göre , daha fazla zaman kaybetmeden kim olduğunu Eric' e bildirmeliyim . Hoşçakal sevgilim , yakında tekrar görüşmek dileğiyle.. "
Alexandra zihnindeki bağların çözdüldüğünü hissediyordu. Yavaşça kendini boşluğa bıraktı.
" Alexandra! "
Vücudunun sarsılmasıyla daldığı düşüncelerden sıyrıldı.
" Neden konuşmuyorsun ? Uyandığından beri ne kadar endişelendik biliyorsun. Cevap ver artık ! "
" Herşeyin sonu olan başlangıç nedir Leroy ? "
Leroy bir an afalladı. Hızlıca silkelenip cevap verdi.
" Sen bunu nereden duydun ? "
" Stark , zihnimdeyken söyledi. Bana baktı ve bunu söyledi. "
Leroy'in gözleri şaşkınlıkla irileşti.
Alexandra alaycı bir şekilde gülümsedi.
" Sen nasıl savaşçısın ? Zihnimde olanları bile bilmiyorken , beni nasıl korucaksın ? "
Leroy şaşkınlıktan konuşamıyordu ama gözlerine yansıyan mutluluk belli oluyordu.
" S - sen na-sıl ? "
O kadar şaşkındı ki konuşamıyordu.
Alexandra Stark'la yaşadığı o anı anlattı.
" Ben , üzgünüm . Sana anlatmak istedim ama yapamazdım. Biliyorsun sende. "
" Ayrıca zihninde her an bulunamam. Bağımız tamamlanmadı. Sana elimden geldiğince yardım etmeye çalıştım. "
Alexandra Leroy'in gözlerinin içine baktı. Onu daha önce bu kadar mutlu görmemişti. Hiç düşünmeden dudaklarından kelimeler döküldü.
" Tamamlanalım o zaman. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Koruyucu ~TAMAMLANDI~
Fantasy"Benden ne istiyorsun?" diye seslendi ürkek bir sesle . ... Cevap gelmedi . Genç kız ayağının acımasına aldırmadan koşmaya devam etti. O kadar hızlı koşmuştu ki göğsü yırtılırcasına nefes alıyordu. Gözü soğuktan buğulanmış , önünü net göremiyord...