0.8

1.3K 138 301
                                    

Playist:

Enhypen-Drunk Dazed

Üzerimdeki elbiseye baktım. Çok mu abartmıştım onu giyerek? Hem dışarı onunla nasıl çıkacaktım? Başımı iki yana sallayarak dolabımı açtım ve siyah, dar pantolonumu çıkarttım. İyi ama bununla da partiye gidilmezdi ki! Yani sanırım. Pantolonu tekrar yerine koyduktan sonra ofladım. Bu elbise ile işim zor olacaktı.

Az önce çıkarttığım günlük elbiselerimi yerden alıp, katladım ve dolaba koydum. Dün Yu Jin ile konuştuktan sonra bir saat boyunca kendi kendime konuşmuş ve gün boyunca içimde bir sıkıntı olmuştu fakat ben kendim kaşınmıştım. Oraya gideceğimi söylediysem gidecektim.

Aynadan kendime baktım. Uzun saçlarımı düzleştirip, açmış ve omuzlarımdan aşağı dökülmesine izin vermiştim. Üzerimde ise dizlerimde biten siyah, dantel işlemeli bir elbise vardı. Omuz kısımları açıktı ama saçlarımı omuzlarıma attığım için pek belli olmuyordu.

Birkaç saat sonra parti başlayacaktı ve benim şansıma herkes şu anda uyuyordu. Normalde on iki gibi uyurdu herkes fakat bugün hepsi yorulmuş olacak saat dokuz gibi uyumuştu. Evde tek uyanık kişiydim yani.

Yatağımın içine bir iki yastık koyup, üzerini örttüm. Umarım annem gelmezdi odaya. Geceleri bir alışkanlığından ötürü kalkıp, herkesi kontrol ederdi fakat ona bugün gece yarısına kadar test çözeceğimi söylediğim için rahattım. Beni rahatsız etmek istemezdi büyük ihtimal. Yine de ne olur, ne olmaz kapıyı kilitlemeyi düşündüm. Çoğu zaman kilitlediğim için bir sorun olmazdı.

Kapının arkasında asılı olan montumu alıp, giydim. Bunu yaparken saçlarımın bozulmamasına dikkat etmiştim. Hayatımda ilk defa evden kaçacaktım. Kalbim yerinde durmayarak gümbür gümbür atarken, derin bir nefes aldım ve odadan çıkıp, kapıyı kilitledim.

Pekala, yapabilirdim. Hem ben kötü bir şey yapmıyordum ki. Kesinlikle(!) Aslında doğrular ve yanlışlar bizim düşünme şeklimize göre değişirdi. Bana doğru gelen bir şey, başkasına yanlış gelebilirdi. İşte tam da şu an, bu partiye gitme konusu bana doğru geliyordu çünkü her genç eğlenmeliydi, yaşlılar gibi eve tıkılıp kalmamalıydı fakat ailem bilseydi yanlış gelirdi.

Askılık kısmında asılı olan anahtarı alıp, kapıyı açtıktan sonra yavaş bir şekilde dışarı çıktım. Ellerim titriyordu. Kapıyı ardımdan yavaş ama kapandığından emin olduğum bir şekilde çektikten sonra biraz rahatladım doğrusu.  Şimdi dış kapı kalmıştı. Onda da annem uyanmazdı herhalde.

Montumun ucunda tüyler bulunan şapkasını kafama geçirerek dış kapıya ilerledim. Apartmanda kimse yoktu. Bu apartmanda hiç öğrenci bulunmuyordu. Herkes evli ve çocukluydu. Dolayısıyla herkes erkenden evinde oluyordu. Dış kapıyı yavaşça açıp, dışarı çıktıktan sonra derin bir nefes aldım. Azı gitmişti ve çoğu kalmıştı. Cadde boyunca hiç kimse olmadığı için çok korkutucuydu. İlk defa bu saatlerde dışarı tek başıma çıkıyordum. Bugün ne kadar çok kendim için ilk gerçekleştirmiştim böyle.

Biraz ileride bana doğru gelen adam ile korkum artarken, elimi cebimin içinden biber gazı şişesine sardım. Adam yanımdan geçerken nefesimi tutmuştum resmen fakat düşündüğüm şey olmamış ve adam yanımdan geçip gitmişti.

Neden Yu Jin'in teklifini reddetmiştim ki? Bana Heesung ya da şoförünün beni almaya gelebileceğini söylemişti fakat ben onu reddetmiştim. Doğru ya eğer buraya gelselerdi annem kesinlikle araba sesinden uyanırdı. Biraz ileride de bekleyebilirdi gerçi ama ben utanmıştım dürüst olmak gerekirse. Her neyse önemli olan geçmiş değil, şu andı ve şu anda tek başıma gidiyordum oraya.

Truthfulness/Courage | Lee HeeseungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin