karantınanın başlangıcından selamlar. Nasılsınız ben karmakarışık, orucun verdiği mahmurlugu ile bölüm yazmaya çalışıyorum umarım beğenirsiniz. ❤️
"Bilinmeyen sen miydin Mehdi?"
"Ne ?"
"Bilinmeyen sen miydin "
"Ne saçmalıyorsun sen, nereden çıktı bu bilinmeyen ne demek"
"Hani bana mesajlar atan vardı ya o sen misin?" Mehdi bir adım gerileyip sinirden gözü dönmüş gözlerini üzerime dikti
"O ben değilim. Sana ulaşmak için böyle oyunlar oynamam. İstiyorsam alırım !"
"Ama iki yıldır seviyor bana ulaşmaya çalışıyormuşsun kendin söyledin "
"Evet, öyle ama seni korkutarak değil seninle böyle ucuz bir oyun oynayarak değil. "
"Oysa bunu oyunun yaşı olmaz derecesi olur diyen biri mi söylüyor. "
"Ben oyunlarımda kartlar açık oynarım Zehra sevdiğim kadını bu denli endişelendirecek bir şey yapmam." dedi sonlara doğru sakinleşen sesi ile.
"Hem ben olsaydım bu kadar uzar mıydı, ayrıca bunun konuşmasını yaptık seninle nasıl benden şüphelenirsin" haklıydı daha önce bana bilinmeyenin hesabını sormuş bende ne olduysa ona anlatmıştım, böyle düşündüğüm için kendimden nefret ediyordum şuan
"Ben, yani şey Murat, yani of" elini yukarı kaldırıp susmam için işaret etti ve ve gözlerini yine aynı şekilde gözlerime dikti.
"Murat mı, Murat nereden biliyor, "
"Önce şuraya oturabilir miyiz ?" Şuan batırmış sıvamak için de mekan arıyordum sanırım. Mehdi konuş dercesine gözüme bakıyor biraz önce söylediğim şeyi umursamamıyordu.
"Lütfen oturalım anlatacağım. ". Dediğimi yapıp banka oturduk Mehdi ellerini kelepçelemiş sinirden köpürmek üzereydi. Onu daha fazla sinirlendirmemek adına olan biten herşeyi anlattım. Mehdi dayanamayıp yine sinirle ayağa kalkmıştı. Bu seferki siniri katlanmış ağızından sayısız küfür savrulmuştu.
"Beni araştırmış demek ha ağır abiye bak sen. Bir de sana akıl veriyor aklını s*kerim ben onun aklını. Bilinmeyen mişim de neymiş neymiş sende akılsız aklınla ona inandın benden şüphelendin öyle mi !" Son cümlesi haykırıcasına çıkmış. Bütün hücrelerimi titretmeyi başarmıştı. Son kullandığı cümleye daha fazla dayanamayıp bende onun gibi bağırmaya başlamıştım.
"Düzgün konuş benimle. Ne yapsaydım bay oyun oynamayı sever. Bunca bilinmezliğinin arasında ne yapsaydım. Sanki Hayalet sokak bir oyun değilmiş gibi, sanki o Vincette birşeyler dönmüyor gibi yaşadığın hayat kurduğun düzen herşey bir oyunun parçası değil miş gibi, Akılsız aklımla herşeyin farkında olup sana geldim ben açık açık ben buyum dedin mi demedin ne yapsaydım, alt üstü sana sen bilinmeyen misin diye sordum ne yaptım. "
"Bilinmeyenini s*keyim. Onu bir bulayım, anasından doğduğuna pişman edeceğim. O Murat itini de" Ellerimi saçlarıma daldırıp sakin olmak için derin nefesler alıp verdim, daha fazla büyütmek istemiyordum yeterince etraftaki insanların madarası olmak istemiyordum.
" Ben pastaneye gitmek istiyorum" hızla çevirdiği kafası beni bulunsa ağızından sabır dilercesine bir kelime çıktı ama ben kararlıydım. Bana bunca hakaret edip birde tıpış tıpış onunla gidemezdim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet Sokak
ChickLit"Sende onun gibisin" dedi baktığım yere yani o yıldıza bakıp "Sende onun gibi bu zifiri karanlığı aydınlatabilen en büyük en güzel yıldızsın. " "Oysa yıldızlar parlamaktan hiç korkmazlar. Peki ya sen karanlığını aydınlatmamdan korkmuyor musun." C...