4Mayıs🌼
-Olanları unutmamam gerektiğini hatırlatan bir hafızam var.🍁Olaylı geçen akşamın ardından eve gelmiştik. Hava sıcak olduğu için Mehdi duşa girmiş bende o arada yatağımızı ayarlanmıştım. Yatağımız diyorum çünkü, başka yorgan yastık yoktu, ayrıca ayrı bile yatmış olsak sabah gözümü açtığımda ilk gördüğüm yüz onun yüzü oluyordu.Ne hoş bir evim vardı fakat pskopat sevgilim yüzünden gidemiyordum. Haksız da sayılmazdı aslında. Babamın peşime taktığı adamlar, cama taş atılması bilinmeyen derken en güvenli yer onun yanıydı galiba. Çünkü başıma bir şey gelse belkide kimsenin haberi olmadan ölmeyi bekleyecektim, ve ben ölmek değil savaşmak istiyordum.
TV'nin önündeki telefonumu elime alıp ekranını açtım. Şebeke yok! Yazısını görünce Mehdi'nin hattı kırdığı aklıma geldi. Dengesizdi ne zaman ne yapacağı asla belli olmuyordu. Ama biliyordum ki ne yapıyorsa beni sevdiği için yapıyordu.
Düşünsenize kalbiniz kırılıyor sizi kıran kişi yanınıza gelip pişmanım seni üzmeyi asla istemedim diyo özür diliyor bir daha aynı konu olduğunda daha dikkatli oluyor gönlünüzü almak için çaba gösteriyor Mehdi de öyle öyle yapıyordu, kırıyordu, pişman oluyordu, onarıyordu
"Sabah yeni hat çıkartırız," kafamı kaldırıp karşımda sadece altında şort olan adama aval aval baktım. Saçlarından dökülen damlalar vücudunda süzülüyor yutkunmama sebeb oluyordu. Elindeki havlu ile saçlarını kurulayıp , açtığım yatağın üzerine oturdu. Şuan deli gibi utanıyor, bir yandanda aynı delilik ile ona bakmak istiyordum. İçimde bir yerler yanmaya başlıyor bu ev bana dar geliyordu. Ayağa kalkıp mutfağa gideceğim sırada sert sesi ile beni durdurdu.
"Seninle konuştuğumda benden, kaçma Zehra, seninle konuştuğumda göz teması kur" evet canım demesi kolaydı , sen karşımda böyle çıplak otur bende sakin kalayım.
"Şey özür dilerim, ıı, sorun değil ben öylesine bakmıştım, ben, eee , çok sıcak olduda saçlarımı toplayayım, toka evet çantamdan toka alayım. Sende üzerini giyin " Mehdi saçmalamama kahkaha atıp peşimden gelmeye başladı. Galiba bu adam beni diri diri öldürmeyi planlıyordu.
"Zehra, " arkamı dönmeden "hıı" dedim ensemde ki nefesi beni yakıp kül ediyordu, böyle hissetmem doğru mu?
"Bana bak " hızla ona dönüp bakışlarımı gözlerine sabitledim.
"Saçların "
"Ne olmuş saçlarıma"
"Saçların bağlı," elimi saçıma götürüp kendime bir kere ve bir kere daha sövdüm. Mehdi bir adım daha atıp bana yaklaştı, bu yakınlık ikimiz içinde hiç iyi değildi. Ağızım damağıma yapışmış çölde bir damla suya hasret kalmış gibi kurumuştu,
"Üşüyeceksin"
"Hava 30 derece Zehra, tam tersine ben yanıyorum" Sağ elinin tersi ile yüzümü okşayıp dudaklarımın kenarına gelince durdu.
"Utanıyorum, üzerine bir şey giyer misin " sonunda itiraf etmiş hapsettiği bu alandan kaçmayı başarmıştım. Küçücük evde nereye gideceğimi bilmez bir halde deli danalar gibi dönüp duruyordum. Odaya gittiğim sırada Mehdi yatağa uzanmış telefonda biri ile konuşuyordu.
"Tamam, sen teslimat olduktan sonra her zamanki mekana bırak, ne bileyim oğlum ben ne zaman gelirim, belli olmaz beklemesinler beni, bak sıkıntı çıksın istemiyorum, tamam hadi bakalım '' Mehdi beni görünce yatakta dogrulmuş sağ eli ile yatağa oturmam için iki defa vurmuştu, utana sıkıla dediğini yapmış bakışlarımı halıya dikmiştim.
"Bana bak Zehra " kara gözlerine bakıp gülümsedim dudaklarımı dişleyip
"Üstünü giyinmeni söylemiştim" dedim

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet Sokak
ChickLit"Sende onun gibisin" dedi baktığım yere yani o yıldıza bakıp "Sende onun gibi bu zifiri karanlığı aydınlatabilen en büyük en güzel yıldızsın. " "Oysa yıldızlar parlamaktan hiç korkmazlar. Peki ya sen karanlığını aydınlatmamdan korkmuyor musun." C...