13 Haziran🍁
"Hayal etmek hatırlamaktan daha iyi. Neden en kötü anılar en kalıcılarıdır?"
Bozulan moralimizin ardından bir süre daha plajda kalıp etrafı izlemiştik. Her ne kadar akşam bende geleceğim sözü alsamda içimde anlam veremedigim bir huzursuzluk vardi.
Mehdi üzerine geçirdiği tişörtü düzeltip bana döndü.
"Gidelim mi artık. " Kafamı tamam anlamında sallayıp ayağa kalktım. Malzemeleri çantaya koyup arabaya doğru ilerledik.
"Asma artık suratını"
"Asmıyorum"
"Belli oluyor"
"Her kavga ettiğimizde ağızından çıkanı duymuyorsun, öfke kontrol sorunun var " dedim Mehdi adımlarını durdurup kaşlarını çattı.
"Bu ne demek şimdi nereden çıktı ?"
"Öyle, bir an melek gibi bir insanken bir an insanlıktan çıkabiliyorsun. Gözün görmüyor hiç birşeyi bağırıp çağırıp yıkıp döküyorsun, o zamanlarda hemen seninle mutlu bir şekilde devam edemiyorum"
Üzgün bir insan değilim sadece üstümde haklı bir kırgınlık var, geri kalan her şeye şükürler olsun.
"Sana zarar vermem sana el kaldırmam"
"Belki bedenime zarar vermiyorsun ama"
"Ama?"
"Ruhum için aynı şeyi söyleyemem,"
"Bu konuşmanın sonu nereye gidecek merak ediyorum, ayrılık fa-" derin bir nefes alıp onu durdurdum.
"Ayrılmak falan istemeyeceğim. Fakat gör istiyorum. Dengesiz tavırlarının beni ne kadar korkuttuğunu gör" Mehdi elini havaya kaldırıp suratını şaşkın bir ifadeye cevirdi.
"Ne ! Benden korkuyor musun? Be- ben seni korkutuyor muyum ?" Cevap vermedim çünkü bunun cevabı çok açık ortadaydı. Dengesiz tavırlarından korkuyordum. Bana zarar vermeyeceğini biliyordum fakat. Kendi çizgilerinin üzerine gittiğim zaman sevgi falan dinlemeyecek beni kırmaya devam edecekti.
Mehdi kolumdan tutup beni kendine çevirdi. Tuttuğu kolumu sıkmaya başlayınca bakışlarımı koluma indirdim, daha sonra Mehdi'nin gözlerine baktım. Ne demek istediğimi anlamış elektrik çarpmış gibi elini kolumdan ayırmıştı.
"Bence bu evlilik işini iyi düşünmeliyiz Mehdi. Ben senin hayatında bir figüran olarak kalmak istemiyorum"
"Salak salak konuşma. Düşünmek falan yok. Evleneceğiz, sana çizgilerim var dedim daha önce, sonucunu farklı bir şekilde de görmüşlüğün var"
"Çizgilerin umrumda değil Mehdi." Onu arkamda bırakıp arabaya doğru yürüdüm. Arabanın kapısını açıp arka koltuğa çantayı bıraktım emniyet kemerimi takıp Mehdi'nin olmadığı her yere baktım.
Mehdi arabaya biner binmez sinir ile arabaya binmiş anında çalıştırmış. Gaza köklemesi ile arabadan değişik kayma sesi çıkmıştı. Elimi arabanın üst tutanağına koyup destek aldım. İçimden her ne kadar öküz yavaş olsana demek gecsede bir şey söylemedim.
Yolu yarıladığımızda radyoyu açacağım sırada Mehdi eli ile durdurdu. Gözlerimiz denk düştüğü anda
"Küs mü kalacağız. Böyle olmak istemiyorum seninle" dedi
"Çocuk muyum küs falan değilim ben"
"Ee güzelim ben sinirlenmeyeyim ne yapayım şimdi. Zıttıma zıttıma hareketler yapıyorsun cümleler kuruyorsun ne yapayım. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet Sokak
ChickLit"Sende onun gibisin" dedi baktığım yere yani o yıldıza bakıp "Sende onun gibi bu zifiri karanlığı aydınlatabilen en büyük en güzel yıldızsın. " "Oysa yıldızlar parlamaktan hiç korkmazlar. Peki ya sen karanlığını aydınlatmamdan korkmuyor musun." C...
