10 Mayıs
Kanadını kırdığım için özür dilerim, kaçmandan çok korkmuştum.🍁
"Gitmeyeceksin! O itin olduğu bir ortamda bulunmayacaksın"
"23 yaşındayım ve birşeylerin kararını artık kendim verebiliyorum"
"Elbette kararı sen vereceksin ama gidersen de sonuçlarına katlanırsın"
"Saçmalıyorsun, oraya Eda için gideceğim, sende gel madem bu kadar rahatsız oluyorsun"
"Bugün önemli bir toplantı olmasa gelmez miyim, ben yoksam sende yoksun"
"Her zaman yanımda sen olamazsın. Benimde çevrem ve arkadaşlarım var "
"O it mi senin çevren, ulan göz göre göre yazılıyor sana "
"Bu gerçektende büyük bir saçmalık Mehdi, Murat bugün Edaya evlenme teklifi edecek, "
" Alma su puştun adını ağzına,O çocuğa güvenmiyorum"
"Kuruyorsun. Gideceğim Edaya hediyesini vereceğim ve geleceğim, onunla küs kalmak istemiyorum, bu benim için güzel bir fırsat "
"Neyin fırsatını kovalıyorsun, kendi kendine götü kalktı, bulunmaz Hint kumaşı sanki sevgilisi, ayrıca sen haklısın, AMK neyin haklılığını savunuyorsun çocuk gibi. Konuşmazsa konuşmasın "
"Senin için söylemesi kolay. Çevrende yüzlerce insanlar var annen kız kardeşin, peki benim kimim var ki, bir sen bir Sevda abla birde Eda onuda kaybetmek istemiyorum"
"Ben varken başka birine ihtiyaç duyma ben sana aile de olurum evde "
"Olursun biliyorum, tamam gitmiyorum" üzerime giydiğim ceketimi çıkarıp koltuğa koydum. Bütün hevesim gitmişti zaten, Mehdi'nin kuruntusu yüzünden arkadaşımın doğum gününe gidemeyecektim.
"Tamam git "
"İstemiyorum" Mehdi yanıma oturup elleri ile çenemi kavradı ve yüzümü yüzüne çevirdi.
"Seninle konuşurken bana bak Zehra"
"Sesimi duymuyor musun? Neden buna bu kadar takıyorsun, "
"Sesini duyarken hangi duyguyu hissettiğini anlamıyorum, üzüntünü de sevincinide yüzünden okumak istiyorum, hem konuşma adabıdır bu, saygıdır" dediği şey doğruydu ama ona kızgınken ona bakasım gelmiyordu, çünkü hemen yumuşayıp ona hak veriyordum.
"Üzülme, dayanamıyorum, asma suratını"
"Üzülmüyorum"
"Sen çok güzel bir pinokyosun, daha önce söylemişmiydim?" Burnuma bir fiske vurup güldü, kıvrılan dudaklarım ile kafamı evet anlamında aşağı yukarı salladım. Koltuğa bıraktığım ceketimi alıp elimden tuttu ve beni ayağa kaldırdı, ceketimi giydirip önümü kapattı. Ceketin altında kalan saçlarımı çıkarıp arkaya attı. Daha sonra beni süzdü
"İçim hiç rahat değil. Telefon da kullanmıyorsun başına birşey gelse nasıl ulaşacağım sana " içi rahat değilse gitmemin bir anlamı yoktu, üzerimdekileri çıkarmaya yeltenince beni durdurdu ve yüzüne sert ifadesini takındı.
"Nerede bu doğum günü"
"Eda ve Murat Pastaneden alacaklar beni,yerini tam bilmiyorum, Eda doğum günü olduğunu biliyor fakat evlenme teklifini bilmiyor o yüzden hepimize sürpriz olacak " Dedim cılız çıkan sesim ile
"Tamam gidince Edadan mesaj at bana çıkınca da ara Ali'yi göndereyim" kafamı tamam anlamında sallayıp boynuna sarıldım. Derin bir şekilde kokusunu içine çekip boynuna öpücük kondurdum. Mehdide saçlarımı koklayıp aynı işlemi saçıma uyguladı. Ondan ayrılıp dışarı çıkmak için adım attım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayalet Sokak
ChickLit"Sende onun gibisin" dedi baktığım yere yani o yıldıza bakıp "Sende onun gibi bu zifiri karanlığı aydınlatabilen en büyük en güzel yıldızsın. " "Oysa yıldızlar parlamaktan hiç korkmazlar. Peki ya sen karanlığını aydınlatmamdan korkmuyor musun." C...
