Hayalet Sokak

Kolye

5 Haziran🌼
Ne diyordu şair "Perişan bir haldeydim, fakat içimde kendimden bile sakladığım bir ümit vardı." ümidinizi kaybetmeyin❤️🍁

"Sen nasıl bir babasın be insan oğluna bunu nasıl yapar! "

"O benim oğlum değil!" Aytekin beyden dalgın bakışlarımı çekip Mehdiye baktım. kos koca hayatı yalandı babası bildiği adam yalandı. Şuan onun adına sevinmeyi o kadar çok isterdim ki eğer  fanusun içinde çırpınmaya devam ediyor olmasaydı. Ona defalarca kez bağırsamda beni duymuyor hatta görmüyordu. Aytekin bey kolumdan tutup beni kendine çekiştirdi. Canımın acısı ile inleyip gözlerine baktım. Kin öfke nefret hırs doluydu, 

"Na- Nasıl oğlun değil ama Mehdi dedi ki annesine evlenmeden önce sahip olmuşsunuz"

"Hayır ben Meleğe sahip olduğumda o zaten Mehdiye hamileydi ben herşeyi bile isteye onu kabullendim ama o beni hiç kabullenmedi. Evlendikten sonra sırf o adama gitmesin diye onun çocuğunu bile kabullendim "

''Biliyor musun çok merak ediyorum, sende Mehdiyi, Meleğimin o adamı sevdiği kadar seviyor musun? O oğlu için sevdiği adamdan vazgeçti peki ya sen? sen  Mehdinin yaşaması için nelerden vazgeçeceksin?''

''Bir canım var daha fazlasını isteyemezsiniz ! Peki ya siz Başkasına aşık olan kadına sahip olmak isteyecek kadar karaktersizmiydiniz? Ölmüş kadını bile toprağında rahat bırakmıyorsunuz ?''

'' Beni salak sanıyorlar, o toprağın altındaki ceset bir kadına bile ait değil !'' dedi hırlayarak tuttuğu kolum daha da sıkılaşmış canımı acıtmaya devam etmişti. Ondan her ne kadar korksam da belli etmemeye çalışıyordum.

''Yaşıyor olsa bile Mehdi bana niye anlatsın niye annesini tehlikeye atsın !'' dedim Mantıklı cümleler kurup Aytekin beyi bir şey bilmediğime ikna etmeye çalışıyordum.

''Sen benim düşündüğümden daha fazlasısın Zehra. '' Bir yandan Mehdiyi kontrol ederken bir yandan da Aytekin beyi anlamaya çalışıyordum.

''Şimdi bana ya bildiklerini anlat, yada o fanusun içinde hiç hoş şeyler olmayacak''

''Hiç bir şey bilmiyorum '' ona anlattığım şeylerden sonra hiç bir şey bilmiyorum demek formaliteden başka bir şey değildi. Fakat annesinin yaşadığını aslaya söylemedim bu benim vereceğim bir karar değildi.

''Demek konuşmayacaksın sen bilirsin, Rıfat '' deyip adama gözü ile işaret etti.  Daha sonra Mehdinin içinde olduğu fanusa büyük bir yılan bırakıp geri çekildiler Mehdi her ne kadar çırpınsa da yılan Mehdinin ayağına doğru yavaş yavaş ilerliyordu.

''Bu yılanın panzehiri hiç bir ülkede yapılmıyor. Yani eğer ısırırsa yaşaması imkansız'' avazım çıktığı kadar onun ismini bağırdım kolumu Aytekin beyin elinden kurtarıp cam duvarın önüne geçip bağırmaya başaladım, fakat Mehdi ne sesimi duyuyor nede beni görüyordu. Ellerimi saçıma daldırıp Aytekin beyin yanına gittim.

''Pisliğin tekisin, acımasızsın sen o kadını haketmiyorsun, biliyor musunuz onun ölmesi bile kurtuluş olmuş  yoksa sizin elinizde-'' cümlemi bitirmeden yüzüme inen tokatın o tok sesi ile yerimde çivilendim. 

''Sana burada bana hakaret etmen konusunda her hangi bir şey söylenmedim. Eğer Melek hakkında bildiklerini anlatmazsan sevgili üvey oğlum ölür '' dedi 

''Sana hiç bir şey bilmiyorum dedim ''

''peki sen istedin bunu Rıfat götürün bunuda '' dedi ve tutulan kollar ile Mehdinin olduğu yere doğru ilerledik Mehdinin görüş açısına girince Mehti bileğine bağlı olan zincirlerden tutunup kendini yukarıya çekti su henüz ayaklarındaydı fakat yavaş yavaş dolacaktı. Mehdinin bağırışı ile ona karşılık vererek bağırdım