4.3

403 57 85
                                    

Bade
Sahnedeydi.

Diğerleriyle beraber sahnede şarkılar söylerken kalabalığın arasında gözleri bana değiyordu. Yüzünde o anlarda ufak bir tebessüm oluşuyor, bu da aynısının benim yüzümde de belirmesini sağlıyordu.

Bizimkiler yanımda şarkılara eşlik edip dans ederken benim gözlerim onun üzerindeydi. Hiçbir hareket belirtisi göstermeden ellerim ceketimin ceplerinde ona bakıyordum.

Onun bir elinde sigarası diğer elinde mikrofonu arada bir şarkılara giriyordu oturduğu yerden.

Etraftakiler çığlıklarla diğerleri de dahil ona da hayran bir şekilde bakarken kıskanmalı mıydım bilmiyordum. Tek bildiğim sahnede güzel görünüyor olmasıydı. Rahat ve güzel.
Benim ise buna rağmen bu kadar rahat oluşum bu kalabalığın içinde hiç sekmeden gözlerinin beni buluyor olması olabilirdi.

En nefret ettiğim şeylerin toplandığı bu mekanda bulunuyor olmamın sebebi oydu. Ve şu an bunları göz ardı etmeye çalışıyordum. Ben böyle yerleri sevmezken o buraya aitti. Ve benden gelmemi istediği için de buna katlanmalıydım.

Buna en büyük destekte sanırım gözlerinin bende olmasıydı. O bana baktığı sürece her şeye katlanabilirmişim gibi geliyordu.

Onu kıskanmıyor, aksine onunla gurur duyuyordum.

Her ne kadar umursamaz görünüyor olsa da yaptığı şey onun olmazsa olmazıydı.

Elime tutuşturulan kırmızı plastik bardaktaki içkiyi yudumladıktan sonra yüzümü buruşturup yanımda içmekten harap olmuş Dicle'nin eline sıkıştırdım. Sarhoş olmaya niyetim yoktu. Alkol kafamı bozuyor ve yapmamam gereken şeyleri yapmama neden oluyordu. Bunların başında kendime zarar vermek geliyor olsa da bir diğeri abuk subuk ve fazla konuşuyor olmamdı.

Bir an yanımda zıplayarak bağıran Dicle'ye baktığımda içkiyi ona vermem doğru bir karar mıydı diye düşünmeden edememiştim. Ama ben vermesem de bir şekilde bir yerlerden ediniyordu zaten.

Burada olduğum süre ne kadardı bilemesem de sonlara yaklaşmış gibi geliyordu. Bu da bir an önce bitirmelerini bekliyor, eve gitme isteğimi tetikliyordu.

Ki bu isteğimi hissetmiş gibi daha konser bile bitmeden sahneden inmiş ve bana doğru yürümeye başlamıştı. Bunu farkeden insanlar biraz daha çığlık attığında ister istemez yüzümü buruşturdum.

Büyük adımlarla insanlara çarpmayı umursamadan yanıma vardığında tek kolunu omzuma sarıp yüzümü göğsüne çekmişti. "Kafan iyi mi?"
Bunu sorarken saçlarımı okşamış olması sırıtmama neden olurken yüzümü göremediği için bunu farketmemişti.

"İçmedim."
Kafamı göğsünden çekip ona doğru kaldırmıştım.

"İyi bari. Bu gece neden beni seviyorsun tarzı cümleler duymayacağım."
Ters bakışlarımı gördüğünde kahkaha atmıştı.

"Bunları kafam normalken de söyleyebiliyorum."

"Kafan normalken de güzel ondandır o."
Gülerek başımı iki yana sallarken sen iflah olmazsın bakışları atıyordum.
"Hadi gidelim" diyip elimi kavradığında şaşkınlıkla ona bakmıştım. "Nasıl? Bitmedi ki?" diye sorarken kaşlarımla sahneyi göstermiştim. "Boşver."

"Böyle ortamlardan rahatsız olduğunu biliyorum. Gelmeni istememeliydim zaten."

Gülümseyip omuz silktiğimde o da gülümsemiş parmaklarını parmaklarıma doladıktan sonra çıkışa doğru çekiştirmişti.

JudgmentHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin