Sabahın ilk ışıklarını üzerimde hissettiğimde yavaşça gözlerimi araladım. Harry'nin kolları etrafımda sarmalanmıştı, yıkılmış ağacın gövdesinin yanında yatarken üzerimize koyduğumuz çatı şeklindeki dallar, yeni doğan güneşi engelliyordu.
Harry, kıpırdandığımı fark edince gözlerini açtı.
Nerede olduğumuzu düşününce yüzüme gülümseme yayıldı, heyecanla doğrulup konuştum ''Sabah oldu!'' Heyecanıma gülümserken uykulu gözlerini kaşıyıp doğruldu. ''Hazır mısın?''
Ormanın bitişinde, kumsalın başlangıcında gece kurduğumuz kamptan çıktım. Gece, gökyüzü ve deniz birbirinden ayırt edilmiyor önümüzde sadece sonsuz bir boşluk varmış gibi duruyordu. Gözlerimi çakıllı kumdan ayırıp sonunda yeni yeni mavileşmeye başlayan okyanusa baktım. Koşarak ve gülerek dalgalara kadar gittiğimde Harry'de peşimdeydi.
Suyun ulaşamayacağı bir yerde durdum.
Gözlerimin göremediği kadar uzaklara uzanan okyanusun başlangıcındaydım. Yabancı diyarlara giden, içinde canlılar barındıran, kızgınlığıyla gemiler deviren ama tam karşımda dururken huzur getiren okyanus... Burnuma dolan bu kokuyu başka hiçbir yerde almamıştım.
Dalgaların kulağımı okşayan sesiyle yere çevirdim bakışlarımı. Bana ulaşmaya çalışıyordu sanki, sonra vazgeçiyordu ama asla pes etmiyordu. Ayakkabılarımı çıkarmaya ve ona yardım etmeye karar verdim. Buz gibi su ayaklarıma değdi, sonra ayaklarımın altındaki kumları da çekip beraberinde götürdü. Ne kadar da güzeldi...
Belinde hissettiği ellerle Harry'nin arkasında olduğunu anlamıştı. Başını, omzumun üzerinden uzattı ''Sevdin mi ?''
''Sanki zaman durmuş gibi,'' diye mırıldandım ''Büyülü bir şey bu!'' Kollarının arasında ona doğru döndüm, benim hayranlıkla ve şaşkınlıkla izlediğim denizdi ama Harry aynı şekilde bana bakıyordu. Gülümsedi ve elini uzattı, hiçbir şeyi sorgulamadan benden istediğini yaptım. Ellerimiz değdiği anda beni sola doğru çekiştirip koşmaya başladığında ona ayak uydurmak zorunda kaldım. Tabii ağzımdan çıkan şaşkınlık çığlığına da engel olamadım. ''Nereye ?''
Boşta olan elimle ayaklarıma dolanmasın diye eteklerimi tutmaya çalışıyordum. Dalganın vurduğu kısımlara gelince sıçrattığımız sular ikimizi de ıslatmıştı. ''Hey!'' derken kahkahalar atıyordum. O da kıkırdayarak ''Gelmek üzereyiz ,'' dediğinde bakışlarım hala engin okyanustaydı. Güneş yükseldikçe rengi belirginleşiyordu.
Harry sonunda hızımızı yavaşlatıp durdurduğunda nefes nefeseydim. Kalp atışlarım kulağımdaydı, bomboş sahilde çevremize bakınırken karaya oturmuş küçük, kayık gibi bir tekne fark ettim. Yüz ifadem değişirken ''Okyanusa mı gireceğiz ?'' diye sordum. Bu devasa yerde küçücük kayıkla olma fikri beni savunmasız hissettirmişti. Harry tek kaşını kaldırarak meydan okurcasına ''Korkuyor musun?'' diye sordu.
Ona cevap vermedim ama kararsızca kayığa bindim. Buna gülümsedi, kayığın ucuna geçip itince ayakta dengemi sağlamakta zorlanarak ortasındaki oturma kısmına kendimi bıraktım. Harry, hiç zorlanmadan kayığı itip dalgalarla buluşturdu. Denizin içinde biraz ilerletip kendisini kayığa çıkardı, kenardaki kürekleri aldı ''Merak etme, daha önce yaptım.'' dedi ama yine de içimdeki korkuya engel olamadım, her an yerimden kalkacakmış gibi oturağın ucunda ve gergince duruyordum. ''Okyanusun tehlikeli olduğunu duymuştum,'' dedim, fazla uzağımızda olmayan okyanusa baktım kayığın kenarından. Yoğundu ve dibi görünmüyordu. ''Derin ve öfkeli olduğunu..''
''Bugün pek öfkeli değil.''
''Ama tehlikeli yani ?''
''Bugün değil.'' dedi küreklerle yön verirken, bir an kayık dalgayla sarsılınca yüreğim ağzıma geldi. Kusacak gibi durduğuma emindim, ''Harry.'' dedim sakin kalmaya çalışırken. Halime kahkaha atınca ona ters ters baktım. Kürekleri yavaşça bıraktı ve yüzeyde kaldığımıza emin oldu. Kıyıdan uzakta değildik ama böylesine sonsuzluğun içinde olmak beni tedirgin ediyordu. ''Gel buraya.'' derken yanını gösterdi, ''Okyanusu sadece uzaktan izlemek yazık olur, onu her türlü deneyimlemelisin.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİCTORİA/h.s
Fanfiction* ''Bu kadar zarif bir hanımefendinin böyle davranışlarının olması ne büyük üzüntü.'' ''Ne varmış ki davranışlarımda ?'' ''Fazla cesur ve cana yakınsınız.Bu da saygısız olmanıza sebebiyet veriyor.''derken yeşilleri fazlasıyla kibirliydi . * Baz...