(Yazardan)
''Duyduğuma göre hedefi tam 12'den vuruyormuşsun Victoria.''derken Kont Alfred'in ses tonu neşeliydi.''Onu görmelisin baba,bizim tarafımızda olduğu için şanslıyız.'' dedi Leydi Emma Victoria'ya göz kırparken.Victoria ise bu ilgiden utanmıştı.Yemek sofrasında hep birlikte sohbet ederlerken neden kimsenin Harry ve kendisinin ıslaklığıyla ilgili tek kelime etmemiş olduğunu garipsiyordu ancak bu konuya değinecek değildi.
''Küçük bir kızken babamla fazla vakit geçirirdim.''dedi mahçup bir şekilde.''Baban ile tanışmak isterdim.Harika bir kız çocuğu yetiştirmiş.''derken Kont samimiydi.Oysa Harry ile ilk karşılaştıklarında Harry Victoria'nın davranışlarını kibirle eleştirmiş ve beğenmemişti.Şimdi hepsinin aksini düşünmesi ne kadar da ironikti.
''Yarın hiç kaçarın yok bendesin.''dedi Lord Hector.Bir an göz göze geldiler.Victoria Hector'u seviyordu.Ona en nazik davranan kişiydi,çok anlayışlı ve çok yardımseverdi.Herkesin arasında denge unsuru olmaya çalışıyordu ve daima Harry'e destek oluyordu.
Muhabbetleri bir süre daha devam ederek son buldu.Önlerindeki boş tabaklar toplanmaya başladığında Victoria kalkmak için izin istedi.Bugün fazlasıyla yorulmuştu.Bir an önce odasına gidip dinlenmek istiyordu.Mermer üst kata çıkıp tablolar asılı olan koridordan geçerek odasına ileriledi.Resimlerin çoğu iç karartıcıydı.Geniş bir tabloda yemek yiyen insanlar resmedilmişti ancak hepsi mutsuz görünüyordu,bir başka tabloda ateşlerin hakim olduğu ayin gibi bir şey resmedilmişti,bir başka tabloda birinin elinde duran nar resmedilmişti.İnsana bir hikaye anlatmaya çalışıyor gibiydiler.Victoria daha az yorgun olduğu bir zamanda bu hikayeye göz atmayı aklının kenarına not etti.
Odasının kapısını iki yana ayırarak açtığında içeride birisini görmeyi beklemiyordu.''Alexis ?''
Kız Victoria'yı kollarının arasına aldı ''Nerelerdeydin ?''dedi kaşları hafifçe çatılmıştı.Victoria hızla yalan düşünmeye başladı ancak buna gerek kalmadı.Kız gözlerini devirerek konuşmaya başladı.''Yalan arama.Ben her şeyi biliyorum.''
Victoria onun neyi kast ettiğini bir an anlamadı.Nasıl bir dünyada olduğumuzu biliyor muydu yani ? Styles ailesini,gelen savaşı biliyor muydu ? Kendisi hariç herkes biliyor muydu tüm bunları ?! Ne diyeceğini bilemedi.''Başıma tuhaf olaylar geldi.''demekle yetindi ve sonra devam etti.''Nasıl her şeyi bilebilirsin ? Senin üç ağabey ile yaşamaktan bıkan ve kendi ayakları üstünde durmak için taşradan kalkıp soylular için çalışmaya gelen birisi olduğunu sanıyordum.''
''Öyleyim.''dedi.''Ayrıca masallara inanan birisiyim.Sana buraya yeni maceralara atılmak için geldiğimi söylediğimi sanıyordum.''dedi enerjik sesiyle.Victoria temkinliydi.Tanıdığı herkesin her defasında farklı bir yönü çıkıyordu.Kimse tanıştığı ilk günkü gibi kalmıyordu.''Öyleyse nesin sen ?''
Lexi omuzlarını silkti.''Sıradan bir insan.''
''O zaman Styles'lara nasıl yardım ediyorsun ?''
''Muhbirleriyim.Sık sık şehre iniyorum ve halkın nabzını tutuyorum.İsyanları öğreniyorum.Bu çok uzun soluklu bir yolculuk Victoria,Styles ailesi buraya yeni geldi ancak bu isyanların çalışmaları çok daha öncelere dayanıyor.Kral'ı yıkmak kolay olmayacak.''dedi sonra bakışlarını odada gezdirdi.Üzeri beyaz örtülü büyük bir yatak vardı.Başlığı ceviz ağacından yapılmaydı ve oymalıydı,tam ortasında bir bebek melek figürü vardı.Yatağın hemen solunda kocaman bir cam vardı,kalın perdeler çekili olduğu için dışarısı görünmüyordu ve camın kenarında yine ceviz ağacından yapılmış masa duruyordu.Masanın üstünde duran uçuk pembe renginde Şakayık çiçeğine kaydı gözleri sonra gülümseyerek Victoria'ya döndü.''Sana söylemem gereken bir şey var.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİCTORİA/h.s
Fanfiction* ''Bu kadar zarif bir hanımefendinin böyle davranışlarının olması ne büyük üzüntü.'' ''Ne varmış ki davranışlarımda ?'' ''Fazla cesur ve cana yakınsınız.Bu da saygısız olmanıza sebebiyet veriyor.''derken yeşilleri fazlasıyla kibirliydi . * Baz...