29 : The True Worrior.

168 10 7
                                    


Gözlerimi tekrar açtığımda ormanın içindeydik.Yavaşça elini bırakırken etrafıma göz gezdirdim.Ormanın bu bölümünde daha önce hiç bulunmamıştım,sanırım.Tanıdık gelen hiçbir şey yoktu.Kalın ve yaşlı ağaçların bir çoğunun dalları eğilmişti,kökleri toprağın üstünden bile belli oluyordu.

Ona döndüğümde beni dikkatle incelediğini fark ettim.''Korktun mu ?''diye sordu kaşlarını indirip kaldırırken.Sorusunun cevabı hızlıca kafamın içinde yanıtlandı.''Hayır.Tuhaf olan da bu.Korkmalıyım.'' Ama içimden bir ses onun bana zarar vermeyeceğini fısıldıyordu sanki..Yok,hayır bu fısıltıdan çok bir histi.

Gizemli bir şekilde gülümsedi.''Bu bir iç güdü mü sence yoksa daha fazlası mı Victoria ? Korkmamanı kim söylüyor sana ?''

''Ne demek istiyorsun ?''diye sordum merakla.Aklımdaki tüm soruları cevaplandırabilecek tek kişiyle elde edebildiğim bu zamanımızda ona elimden geldiğince fazla soru sormayı aklımdan geçirdim.'' Ders 1 : İçindeki güç.''

Hala ne dediğini anlamadığım için sessiz kalmaya devam ettim.Bununla eğleniyor gibi görünüyordu.Arkasındaki ağaçlardan birinin dibine oturdu.Yanını işaret ettiğinde ona uydum.''Kehanetteki en önemli taşlardan birisisin ve sadece insan olarak böylesine büyük bir olayı gerçekleştirebileceğini düşünmedin değil mi ?''

Başımı hafifçe kaldırıp tepemizdeki dalları incelerken konuştum ''Sanırım cadı olmam gerekiyordu ama değilim.Çünkü sen bunu değiştirmişsin.''

''Evet.Ben değiştirdim ama yalnız değildim.''dedi.''Annen ve ben arkadaştık.''Bu dedikleri ona bakmamı sağladı.''A-Annem mi ?''dedim kaşlarımın çatılmasına engel olamayarak.Annemin cadı olduğunu biliyordum ama...''Ders 2 : Tarih.''dedi sırıtırken.Sonra sırıtışı ciddi bir hal aldı.''Tanrılar ve Şeytanlar arasındaki savaş neredeyse dünyanın kendisi kadar eskidir,tatlım.Tanrılar ve Şeytan birbirlerine bağımlıdır çünkü ikisi de kutsal varlıktır.Bu yüzden tanrılar direkt olarak şeytanları öldüremez.Bir aracı bulmaları gerekir : insanlar.''

''Ne yani biz sadece oyuncak mıyız ? ''

''Tam olarak sayılmaz.Bunun dışında kalmayı da seçebilirdiniz ama yasak elmayı yiyerek bunu kabul etmiş oldunuz ama Şeytanlar karşısında o kadar güçsüzsünüz ki..Tanrılar aralarınızdan bazılarını seçerek duruma el atmak zorunda kaldı.''dedi tepkilerimi ölçerek sonra devam etti.''Sonra hareket sırası Şeytanlara geçti.Önce cadıları yarattılar,yeterli gelmedi beni yarattılar.''

Bir an için irkildim.Şu an karşımda konuştuğum kişinin bir Şeytan tarafından yaratıldığı yetmiyormuş gibi benim atalarım da mı Şeytandı ? Bu kabul etmesi zor bir bilgiydi,bu kabul etmesi dehşete düşüren bir bilgiydi! ''Rahatla.''dedi gözlerini devirerek.Yüz ifademi fark etmiş olmalıydı.''Siyah cadıları Şeytanlar yarattı.Hamle kendilerine geçince Tanrılar onlara karşılık Beyaz cadıları yarattı.Güçler her zaman zıtlıklarıyla var olmak zorundadır.İyiliğin olduğu kadar kötülük olmak zorunda.Birinin miktarı diğerinden fazla olamaz.''dedi.Bu sağlanabilmiş miydi peki ? ''Ama sonra seni yarattılar.Kötülük daha fazla şu an.''

Yalandan yüzünü buruşturdu.''Kalbimi kırıyorsun,hayatım.''

Dudaklarımı birbirine bastırdım.''Benden sonra da kehaneti yarattılar.''dedi.Bana açıklamalar yapıyordu ancak her yaptığı açıklama beraberinde daha fazla soru getiriyordu.''Annen çok güçlü bir Beyaz cadıydı ve kehaneti biliyordu.Senin için beraber çalıştık.''

''Çalıştık..Ne demek istiyorsun ?''

''Sen henüz annenin karnındayken sana büyüler yaptık,güçlerimizden verdik ve senin bazı güçlerini aldık.''

VİCTORİA/h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin