31: Getting Ready.

125 13 7
                                    


*

At arabasının önünde beklerken, ambar gibi görünen içi karanlık dükkanda gözlerin Harry'i aradı. Burası, savaş için gerekli silahların hazırlandığı demirciydi. Oldukça dayanıklı yapılan kılıç ve hançerlerin üzerine Karanlık Olan'ın çok eski bir anlaşmaya bağlı kalarak yaptığı direnç kıran suya batırılıyor, el altından halka veriliyordu. 

Onun düşüncesiyle irkildim. İki aydır onu görmemiştim ve bu durumdan memnundum. Olan her şeyden sonra kendimi sadece önümüzdeki savaşa adamıştım. Biz saldırmasak bile günün birinde Lucifer saldıracaktı. Halam ve eniştem ilk kurbanları değildi, son da olmayacaktı muhtemelen. Burada kalmak için bedenleri ele geçirdiler, kralın karısını öldürüp kendisini esir aldılar, İngiltere'nin üzerinde güneş batmayacak diyerek dünyanın her yerine savaş götürdüler, halkı perişan edip baskı ve korkuyla yönettiler, zengin-fakir arasındaki farkı açıp insanlara çöp muammelesi yaptıkları bu bataklıkta terk ettiler. 

Tüm bunları düşünmek beni savaş fikrine daha çok bağlıyordu. Her sabah kalkıp Harry ile koşu pratiği yapıyorduk, başlarda ona yaklaşamasam da artık boy ölçüşebileceği bir koşucu haline gelmiştim. Emma benden memnunken Hector kılıç kullanışımın hala geliştirilmesi gerektiği konusunda ısrarcıydı ve açıkçası haklıydı. Hayley ise sık sık malikaneye gelip Rumple yerine - son olanlardan sonra onu görmek istemiyordum bile ama savaşımızın kaçınılmaz bir kilit noktasıydı ve ister istemez onu tekrar görecektim- bana yeteneklerimi geliştirmemde yardımcı olmaya çalışıyordu. Benden sakladığı anılarını öğrenmemden dolayı ve isteği dışında eylemler yaptırmamdan dolayı bu görevden zevk aldığını söyleyemem ancak ben kardeşimle oynamaktan keyif alıyordum. 

Bu özelliklerimi her kullandığımda bir sonraki denemem kolaylaşıyordu, bir süre sonra karşımdakine hissettirmeden zihnini kontrol edebilecek olma düşüncesinin beni heyecanlandırdığını itiraf etmeliydim. 

Sıkıntıyla nefes vererek içeride yanan ateşin önündeki iki gölgeye baktım. Biri elindeki uzun ince kılıfı diğerine uzatıyordu. Benim için yaptırdığımız özel kılıç olmalı, diye düşünürken uzaktan gelen bir sesle düşüncelerimin hepsinden sıyrıldım. 

Eski, yıpranık binaların arasında yalnızdım ancak bağırış seslerini duyabiliyordum. Aşağıdaki sokaktan geliyor olmalıydı. Harry'e hızlıca göz attığımda henüz çıkmayacağını hemen anladım ve adımlarımın beni götürmesine izin verdim. Bozuk yolun sol tarafındaki duvarlara iyice yapışıp köşede durdum. 

Biraz ileride kadınlı erkekli bir grup toplanmıştı. Tam ortalarında genç, sarışın bir genç bağırarak konuşuyordu. Daha net duyabilmek için köşeyi dönüp  ilerledim ve üst üste yığılmış boş tahta kasaların arkasına kendimi gizledim. '' Birilerinden kurtulmaya çalışırken diğerlerine boyun eğemeyiz! Elimize silah tutuşturup isyan çıkarmamızı istiyorlar ancak kendileri kralla aynı sofraya oturuyorlar !'' 

Gruptan 'evet' mırıltıları yükseliyordu. Konuyu anlamak için dahi olmaya lüzum yoktu. Bize yardım eden çingene mahallesindeydik, zaten isyankar olan çingenelere destek veriyor, yanımızı ve haklı savaşımızı kalabalıklaştırmaya çalışıyorduk. Onlarla oynamıyorduk ki! Ama bu konuşma Styles'lara karşıydı. '' İsyanlarda kralın orantısız güç kullanması yüzünden kaçınız bir yakınınızı kaybettiniz ?! ''diye sordu genç, tok sesiyle. Kalabalıktan yine tepkiler yükseldi ''Peki onlar kaç kişi kaybetti ? Sıcak yataklarında, tok karınla uyuyanlar bizi anlarlar mı dostlarım ?!''

Konuşmanın kızışacağını anladığım anda Harry'i bulmam ve olanları ona anlatmam gerektiğini anladım. Elbisemin eteklerine takılmamak için toplayıp arkamı dönmüştüm ki üst üste olan kasalardan birinin dengesini bozmamla gürültü eşliğinde yere düşmesi bir oldu. 

VİCTORİA/h.sHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin