( 7 yıl sonra)
Rumple, kendine çektiği dizlerindeki başını güçlükle kaldırdı ve bakışlarını neredeyse bombom olan kulede gezdirdi. Tahtadan ve rahatsız olan bir yatak haricinde duvarda asılı olan eski bir ayna vardı, Hades'in dahiyane işkencesi buydu; kendi kalesinin kulesinde hapsolmak ve tüm günleri burada azap içinde geçerken yapabileceği tek şeyin Victoria'nın başka bir adamla olan mutluluğunu izlemekti.
Aynadaki hareketliliği görünce güçsüzleşen ayaklarını kendisini taşımaları için zorladı. Saçı sakalı birbirine karışmış, o güçlü ve bir zamanlar dünyayı avucunun içine almış Rumple gitmişti. Adı o mezar taşlarına kazındığı anda her şey değişmişti. Sanki ruhu bir güç kaynağına bağlanmış ve tüm varını yoğunu alıyor, onu tüketiyor ve çürütüyorlardı.
Yedi yıla rağmen bu hisse hiç alışabileceğini sanmıyordu, kardeşiyse bin yıllardır burada bu hisleydi. Christobal'la dahi görüşemiyordu, sadece ikisi de kapının farklı tarafındayken birbirlerini görmeden konuşabiliyorlardı. Rumple, yine de şikayetçi değildi. Tüm bunları hak ediyordu, kalbinin böyle acıyla kavrulmasını başına gelen sonsuz mutsuzluğu hak ediyordu. Uzun zamandır dünyanın dört bir yanında dolaşarak kendi çıkarları uğruna yapmadı kötülük kalmamıştı ve şimdi hepsinin bedelini ödüyordu. Buz tutmuş kalbini eritebilecek tek kişiyi kaybederek...
Yorgun ve güçsüz bakışlarını aynaya çevirdiğinde gördüğü yüzle bakışları yumuşarken aynı zamanda hüzünlendi. Victoria, çimlerin üzerinde oturmuş düşüncelere dalmış görünüyordu. Onu düşüncelerden ayıran koşarak gelen çocuklarıydı. Marcus ve Darcy... Hep beraber koşup oynarlarken Rumple onlara daha fazla bakmamaya çalıştı, sonra bu kararından vazgeçti ve kararlı bir şekilde tekrar aynaya bakmaya başladı. Victoria ve Harry geride kalarak bir süre çocuklarını izlemeye başladıklarında Rumpe, Victoria'ya ulaşabilmeyi diledi. Sesini duyurmayı istedi ve bütün gücünü kullandı. Aynaya dokundu, gözlerini kapattı ve eğer sesini duysa ne yapardı diye düşünürken tüm enerjisini ona yoğunlaştırmaya çalıştı. ''Buradayım, Victoria, hep yanındayım.'' diye fısıldarken ne kadar geçtiğini bilmediği bir süre sonra gözlerini açtı ama olmamıştı işte, Victoria'nın aklı karışmış ya da heyecanlanmış ya da korkmuş yüzünü görmek yerine Harry'nin ona arkasından usulca yanaşmasını ve dudaklarına bir öpücük kondurmasını izlemişti. İkisi de mutluydu, bu onların mutlu sonuydu.
Rumple, bir mutlu sonu olmadığını biliyordu bu yüzden tek isteği Victoria'nın mutlu bir hayat yaşamasıydı.
Victoria, mutlu bir hayat yaşayacaktı da Rumple sayesinde ve böylece Rumple'ın 'yarım kalan işi' tamamlanmış olacaktı. Bu olduğunda, Hades'in cezası kalkacak ve Rumple, yoluna devam edebilecekti ama yola devam etmek isteyecek miydi bu bambaşka bir soruydu. Kendisinin mutlu sonu hak etmediğini düşünenler zaten ona ulaşamazdı.
*Victoria*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VİCTORİA/h.s
Fanfiction* ''Bu kadar zarif bir hanımefendinin böyle davranışlarının olması ne büyük üzüntü.'' ''Ne varmış ki davranışlarımda ?'' ''Fazla cesur ve cana yakınsınız.Bu da saygısız olmanıza sebebiyet veriyor.''derken yeşilleri fazlasıyla kibirliydi . * Baz...